01 Ağustos 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Vehbi HORASANLI

Evlilik üzerine


A+ | A-

Peygamber Efendimiz (a.s.m) “İzdivaç ediniz, çoğalınız. Ben kıyamette sizin kesretinizle iftihar edeceğim” buyurmuştur.

Bediüzzaman, “İşârât” adlı eserinde “Evlenmeli, Bekârlık, bikârların kârıdır” diyerek evliliği teşvik etmekte, “Bâkire, iki sülüs kadın, bir sülüs (üçte bir) erkektir. Bekâr iki sülüs erkek, bir sülüs çocuktur. İzdivaç, tasfiye ve tezhip eder” demektedir. Demek ki evlenmemiş bir kadın tam bir kadın, evlenmemiş bir erkek de tam bir erkek olamamaktadır. Ancak evlilik sayesinde insanlar gerçek kişiliğine kavuşup, olgun bir insan olabilir.

Evet, evlilik mühim bir sünnet olup “hayırlı işlerde acele edin” kaidesince herkesin en önemli vazifelerinden biridir. Her ne kadar “modernite” adı verilen çağın hastalığı bunun aksini söylüyor ise de Peygamberimizi (a.s.m) dinlemeli ve bu hayırlı işte acele etmeliyiz.

Evlilik insanın hayatında vereceği kararların en önemlilerinden biridir. Zira verilen bu karar sadece 40–50 yıllık bir süre için değil sonsuz bir hayat için geçerlidir. Öldükten sonra evlilik hukuku aynen sürmektedir.

İnsanlar, evlenecekleri zaman; karşı tarafın güzelliğine, zenginliğine ve asaletine bakarlar fakat “siz dindar olanı tercih edin” diye buyuran Peygamberimiz (a.s.m), evliliği düşünenlere işte böyle yol göstermektedir. Gelip geçici olan şeylere değil sonsuz hayatta en büyük ışığımız olan “iman” konusuna dikkatimizi çekmekte bizleri akılcı olmaya dâvet etmektedir.

Evliliğin bu kadar önemli olduğunu ifade ettikten sonra Bediüzzaman’ın niçin evlenmediği akla gelebilir. Bunun cevabı çok basittir. Defalarca suikasta uğrayan, zehirlenen, neredeyse hayatının tamamı cephede, esir kampında, hapis ve sürgünde geçen birisinin bu mühim sünneti yerine getirememesinin hikmeti anlaşılmaktadır. Keza mühim talebelerinden Zübeyir Abi gibilerin de evlenmemesi aynı gerekçe ile izah edilebilir. Fakat günümüzdeki hizmet erenlerinin bu yolu izlemesine gerek yoktur, ihtiyaç da yoktur. Niçin mi?

Öncelikle hapis musîbeti büyük ölçüde ortadan kalkmıştır. Neredeyse 50 yıl boyunca sırf “Kur’ân tefsiri” okudu diye, hapislere atılıp işkence gören insanların “ben çektim bari ailem çekmesin” diyerek bekâr kalması anlaşılabilir bir mazerettir. Lâkin artık Risâle-i Nur eserlerini okuyanlar hapse atılmıyor. Neredeyse 25 yıldır Nur hizmeti içinde olup da hapse giren yok gibidir. (Bazı gazeteci kardeşlerimiz hâlâ istisna olsa da...)

O halde bu önemli mazeret ortadan kalkmıştır. Evlilik yaşına gelen her genç kardeşimizin bu hayırlı işi bir an önce düşünmesi ve hayata geçirmesi gereklidir.

“Efendim, benim param pulum yok” bahanesine gelince. Ben eskiden üç subay maaşı ile ancak bir buzdolabı alabiliyordum. Şimdi genel olarak alım gücü büyük ölçüde yükseldi. Mütevazi şartlarda ev kurmak için öyle çok fazla para da lâzım değil. Ama ‘modaya uygun olsun’ deyip lüks peşinde koşanlar elbette hiçbir zaman tatmin olmayacakları gibi mutlu da olamazlar. Onları zaten kaale bile almıyorum. Bu arada, imkânı olanların, maddî gerekçelerle ev kurmakta zorlanan gençlere yardımcı olması tavsiye edilir. Bir de, iffetini muhafaza ve neslini helâlinden devam ettirme mülâhazasıyla evliliğe niyetlenen kişilere Allah’ın da ummadıkları kapılar açıp kolaylıklar gösterdiğinin birçok yaşanmış örneği var.

Sözümün sonunda kadınlar ile ilgili olarak bence çok önemli bir mesajım var. Evet, bugüne kadar başta hapis musîbeti olmak üzere birçok sebepten dolayı kadınlar Risâle-i Nur hizmeti ile gerektiği kadar meşgul olamıyorlardı. Nurculuk bir nev'î “erkek hizmeti” olarak telâkki ediliyordu. Hâlbuki bu mesleğin dört esasından biri olan “şefkat” en çok kadınlarda bulunmaktadır. Adeta kadınlar fıtraten birer “Nur Talebesidir”. Yaratılışları itibarı ile bu hizmeti en kolay onlar deruhte edebilirler. Bir zamanlar birçok erkeğin bile cesaret edemediği “iman kurtarma hizmeti” kadınlarımızın himmet ve gayretini beklemektedir.

Çalışma ve iş hayatında verilen bereketsiz üç kuruşa bedel, evlerimizde Nur dersleri ile milyarlarca liradan daha değerli şeyleri kazanmak pekâlâ mümkündür.

Peygamber Efendimiz, (a.s.m) bir kişinin imanının kurtulmasına vesile olmanın, sahralar dolusu kırmızı koyunu sadaka vermekten daha hayırlı olduğunu ifade etmektedir. Eğer bu konuda Risâle-i Nur’dan daha güzel bir yöntem var ise lütfen bana da bildirin, derhal bu kârlı işe koşayım. Yok, eğer bulamadı iseniz o halde bir an önce Nur dairesine girmek lâzım. Aksi takdirde bizden sonra gelecek nesillere karşı çok mahcup olacağız, vesselâm…

01.08.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (05.09.2009) - Badıllı yanlış yapıyor

  (25.08.2009) - ABD’de yaşayan Türkler

  (24.08.2009) - Jet imamlar yerine

  (18.08.2009) - İstikbal, yalnız ve yalnız İslâmiyetin olacaktır

  (09.08.2009) - Yeni dünya düzeni

  (07.08.2009) - Kendimi “star”gibi hissettim

  (01.08.2009) - Evlilik üzerine

  (11.07.2009) - İstanbul şehri adını nereden almıştır?

  (22.06.2009) - 7 basamaklı bir şükür

  (19.06.2009) - Bursa Nutku

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.