Bugün 1982 anayasasının (7 Kasım 1982 Pazar günü) yapılan referandumla kabul edilmesinin yıl dönümü.
Kabul edildiği tarihten bu yana sürekli tartışma konusu olan ve ihtilâl sonrası hazırlandığı için ”ihtilâl anayasası” diye isimlendirilen 1982 Anayasası 26 yıl içinde onlarca defa değişikliğe uğradı. Yarıdan çok maddesi değiştirildi ama bir türlü üzerindeki bu “ruh” silinmedi. Çünkü, 1982 Anayasası, millete karşı devleti güçlendirme ve korumayı hedeflemiştir. Çünkü askerî izler taşıyor. Geçici 15. madde sayesinde 1980 ihtilâli sonrasında kurulan Millî Güvenlik Konseyi’nin, Konsey döneminde kurulmuş hükümetlerin ve Danışma Meclisi’nin her türlü karar ve tasarruflarından dolayı haklarında cezaî, malî veya hukukî sorumluluklarının iddia edilemeyeceğini ve bu maksatla herhangi bir yargı merciine başvurulamayacağı” hükmünü kapsıyor. Hak ve hürriyetler kâmil mânâda geniş değil. Daha birçok eksiklik sıralanabilir.
* * *
Son genel seçimlerden sonra Prof. Dr. Ergun Özbudun başkanlığındaki bir heyet “sivil anayasa” taslağı hazırlığı yapmış, bunu AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat başkanlığındaki 11 üyeli “AKP Anayasa Hazırlık Komisyonu”na iletmişti. AKP heyeti çalışmalarını tamamlamış ve son aşamasına gelinmişti. Tam son şekli verileceği duyurulmuştu ki, rafa kaldırıldı. Geçen yılın sonlarında Başbakan Tayyip Erdoğan “anayasa çalışmaları rölantiye alınmadı. 2008 yılında hız kazanacak” demesine rağmen 2008 yılı da bitmek üzere ancak hâlâ ses yok.
Hükümetten ses çıkmayınca bazı sivil toplum kuruluşları konuyu gündemde tutmak için değişik faaliyetlerde bulunuyorlar. Samsun, Bursa ve Malatya’da miting yaptıktan sonra ses çıkmayan “ortak akıl hareketi”nin kurucuları mitinglerin yapılması gerektiğini söylüyorlar.
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu yayınladıkları “sivil anayasa” kapaklı Kamuda Sosyal Politika dergisinde Türkiye’nin öncelikli sorununun anayasa değişikliği olduğunu dile getiriyor. Ve şu tavsiyede bulunuyor: “İnsanımız, demokratik niteliklere haiz bir sistemle idare edilmeyi hak etmektedir. Toplumun bütün kesimleri bunun gerçekleşmesi için taşın altına elini koymalıdır.”
* * *
Halkın sesini yetkililere iletmekle yükümlü olan sivil toplum kuruluşları “sivil anayasa” taleplerini yüksek sesle dile getirirlerse, Meclis’teki milletvekilleri de harekete geçmek zorunda kalacaktır.
İşte bu “seslerden” birisi de 82 anayasasının yıl dönümü olan bugünde örnek olacak bir girişimde bulunuyor. Yaptığı eylemlerle adından söz ettiren Genç Siviller, “Bu anayasa bir yama daha kaldırmaz. Değiştirmekle olmaz. Yenisini yapmak lâzım. Bu anayasa ile bir dakika bile kaybedecek zamanımız kalmadı. Bu defa göstere göstere HAYIR! 7 Kasım’da sandık başına” diyerek bir kampanya başlatmıştı. Kampanya bir süredir internette devam ediyor. (www.darbedevamediyor.com)
Kampanya ile şu mesaj veriliyor: “Bir askerî darbe sonucunda değil, halkın iradesiyle başlayan ve geniş katılımlı hazırlık sürecinin sonunda, insan hakları ve özgürlükler konusunda ulaşılmış en yeni, en taze içeriğe sahip, her bir vatandaşın kendisini aslî unsur olarak görebileceği kadar kapsayıcı bir anayasa yapmanın tam zamanı. Kimseyi beklemeden kendimiz daha sonra değil şimdi…”
Bugün 40’a yakın şehir meydanında “gerçek sandıklar”, İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerin dışında, Diyarbakır’dan Konya’ya, Zonguldak’tan Manisa’ya, Mersin’den Trabzon’a kadar pek çok ilde kurulacak ve büyük bir anket sonucu ortaya çıkacak.
Genç Sivillerin bu kampanya çerçevesinde yaptığı diğer bir çalışma da anayasa tamir atölyeleri. Buradaki amaç ise, 26 yıl önce yürürlüğe konan 82 Anayasasının pek çok kez değiştirilmesine rağmen tamir edilmeyeceğini göstermek.
Şüphesiz yeni anayasa yapmak Meclis’in görevi. Ancak yeni anayasa hazırlanmasından sivil toplumun rolü de, kamuoyu oluşturmak açısından son derece önemli. Bu girişim Meclis’in dikkatini çekmek için yapılıyor. Meclis’in de bu seslere kulak vermesi, referandum neticesinde çıkacak sonuçları dikkatle incelemesi gerekiyor. Ki, hürriyetleri genişleten, demokrasinin kurallarının sağlıklı işleyeceği, gerçekten “sivil” olacak yeni bir anayasa hazırlasınlar. Son kararlarda görüldü ki, devleti değil, milleti esas alan bir sivil anayasaya ihtiyaç var. Artık zamanı geldi…
07.11.2008
E-Posta:
[email protected]
|