Bazıları vardır gerilimden medet umar, bazılarının da politikasını gerilim üzerine kurarak siyaset yapar. Her ikisi de zararlıdır, tehlikelidir. Mahallî seçimler yaklaşırken Doğu ve Güneydoğu’da tehlikeli bir oyun oynanıyor. Askerlerin ya da polislerin karşısına çocukları çıkartıp, taş attırıyorlar.
Ergenekon dâvâsının görülmeye başladığı günlere denk gelen “İmralı’da işkence yapılıyor” iddiasıyla başlatılan Doğu ve Güneydoğu’daki olaylar iyice azdırılıyor.
Başbakanın ziyarete gittiği ilde dükkânların kepekleri kapatılıyor, sokaklara insanlar sokulmuyor. Başbakan da iki-üç zırhlı araçla sokaklarda gezebiliyor. “Hoş geldiniz” pankartları indiriliyor, sokaklara barikatlar kuruluyor.
* * *
AKP, 22 Temmuz 2007 seçimlerinde sadece Tunceli’den milletvekili çıkaramamıştı. Başbakan her ortamda bundan söz ediyor. Mahallî seçimler yaklaştıkça da Doğu ve Güneydoğu bölgesine gezilerini sıklaştırıyor. Elbette başbakan olarak gitmeye hakkı var, gitmelidir de. Türkiye’nin her bölgesindeki halkın sorunlarını yerinde tesbit edip, çözüm yollarını araştırmalıdır. Ziyaretleri öncesinde “Diyarbakır’ı istiyorum, Hakkâri’yi istiyorum, Tunceli’yi istiyorum” demesi üzerine birileri “Biz de bu illeri vermeyeceğiz” çıkışını yapıyor. Başbakan o bölgedeki illere gitmek istediğinde birileri de “Başbakan gelmesin” diyebiliyor.
* * *
Diğer yanda da etnik milliyetçilik üzerine siyaset yapan DTP var. Anayasa Mahkemesi’nde kapatma dâvâsının sonuna gelinen DTP’nin bölgedeki olaylarda yaptığı eylemler, mitingler de ortamı gerdiği görülüyor. Bu partinin tansiyonu yükselten açıklamaları ardı ardına geliyor.
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ve bazı parti yöneticilerinin sözleri tansiyonu iyice arttırdı. Bu eylemlerden sonra görülüyor ki, sanki DTP kendisini kapattırmak istiyor…
DTP’nin Türkçe, İngilizce ve Kürtçe basılan bir kitapçığı bakanlıklara ve milletvekillerine göndermesi de tartışma konusu oldu. Kitapçığının içinde “federasyon” istendiği yönünde basında çıkan haberleri “çarpıtma” olduğu açıklandı, fakat, kitapta yer alan; “Türkiye’nin 20-25 bölgeye ayrılması” yönündeki öneriyi izah edemiyorlar.
Başbakan bugün ve yarın Van ve Hakkâri’de olacak. DTP ise Diyarbakır’da iki gün oturma eylemi yapacak. Muhtemeldir ki –İnşaallah olmaz- yine bu görüntüler tekrarlanacak. Polisle çocuklar karşı karşıya getirilecek.
* * *
Bu eylemlerin sona erdirilmesi için öylesine enteresan örnekler teklif ediliyor ki… Meselâ eylemlere katılan çocukların ailelerine soruşturma açılması, kömür ve gıda yardımlarının kesilmesi, ailelerin yeşil kartlarının iptal edilmesi…
Doğu ve Güneydoğu bölgesinde yaşayan insanlarında birlikte yaşamaktan dolayı bir sorunu yok, olmadı da. Hatta kimsenin aklına “ayrılalım” gibi bir şey gelmiyor, gelmedi de. Bunu sadece etnik kimlik üzerine siyaset yapanlar dile getiriyor. Politikalarını etnik milliyetçilik üzerine yapanlar, federasyondan, ayrılmadan bahsedenler siyasetlerini “gerilim” üzerine kurarak medet umuyorlar. O bölgede yaşayan insanlara yazık ediyorlar.
Unutmamak gerekir ki, gerginliğin bu topraklarda yaşayan kimseye faydası yoktur. Birileri bir oyun oynuyor, bu oyunlara alet olunmamalı. Türkiye’yi bu gerilimden kurtarmak için herkese görev düşüyor. Sağduyulu ve itidalli hareket ederek “kardeşliğe” halel getirilmeden…
01.11.2008
E-Posta:
[email protected]
|