Cumhuriyet’in 85. kuruluş yıldönümü önceki gün kutlandı. Ancak bu kutlamalardan daha çok Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün verdiği iki ayrı resepsiyon ile Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un “ilk kez” kendi personeline yönelik verdiği “Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonu” ve tabii CHP’nin Köşk’teki resepsiyona katılmaması, yani boykotu konuşuldu.
***
28 Ağustos’ta Cumhurbaşkanlığına seçilen Abdullah’ın Gül’ün, göreve gelmesinin üzerinden iki ay geçmesinin ardından Köşk’teki resepsiyon davetini nasıl vereceği merakla bekleniyordu. Çünkü, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer başörtülü eşleri resepsiyona davet etmiyordu. Eşi de başörtülü olan Gül, eşli davet etse özellikle askerlerin nasıl tepki vereceği konuşuluyordu. Gül, birden fazla resepsiyon vererek, davetlileri gruplara ayırmayı tercih ederek bir formül bulmuştu. Bu formüle göre Çankaya Köşkü’nde devlet erkânının ağırlandığı resepsiyonlar öğle saatine alınmış, böylece eşlerin davet edilmemesi için formül bulunmuştu.
Gül bu yıl da aynı formülü uyguladı. Öğlen 13.30’da verdiği resepsiyonu eşsiz, akşam 19.30’daki resepsiyonu ise “eşli” düzenledi. Öğlenki resepsiyona devlet erkânı, akşamki resepsiyona da medya yöneticileri, sporcular, sanatçılar ve bazı bakanlar katıldı. Gül, devlet erkânı eşsiz karşılarken, akşamki misafirleri Hayrunnisa Hanımla karşıladı.
Bu sene bir ilk de yaşandı. Gül’ün öğlenki “eşsiz” davetine katılan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ ile komutanlar akşam da basında “alternatif” olarak değerlendirilen ve TSK mensubu üst düzey subayların katıldığı, kendi personeline yönelik bir Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonu düzenledi.
***
Her konuda bir tartışma konusu çıkarmakta üstüne olmayan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da bu seneki resepsiyon tartışmalarında “bir numara” olmayı ve adından bahsettirmeyi başardı. Sadece Anıtkabir’deki törenlere katılan Baykal’ın gerekçesi de hazırdı. “Hukukun ve Cumhuriyet değerlerinin hızla aşındırılıp yozlaştırıldığı bir dönemde yapılan kutlamaların Anıtkabir ziyareti ötesinde bir Cumhuriyet kutlaması şartlarını ve anlamını taşımadığı düşüncesindeyim…”
Baykal, kendisi katılmadı ama Meclis’teki törenlerde düşündürücü bir olay yaşandı. CHP milletvekili Atilla Emek, Meclis’teki Cumhuriyet kutlamalarında Gül’ü tebrik için sırada beklerken, ‘hata’sını anlıyor ve çareyi oradan sessizce ayrılmakta buluyor.
***
“Eş”li davetlerde Çankaya’nın “türbanlı akını”na uğrayacağı tahmininde bulunanların yanıldığı geçen sene görülmüştü. Bu sene de geçen senekinden fazla başörtülü yoktu. Bazı gazeteler başörtülülerin tek tek sayarak onları fişlediler.
Cumhurbaşkanı resepsiyonda gazetecilerin sorularını da cevaplandı. Terör, resepsiyon boykotu, Kuzey Irak ve Ermenistan meselesinden, ekonomiye varıncaya kadar bir çok soruya cevap verdi.
Burada bir not olarak aktaralım: Özal ve Demirel dönemi resepsiyonlarında böyle eşli-eşsiz gibi bir durumla karşılaşılmıyordu. O dönemlerde arzu eden başörtülü hanımlar davetlere katılıyorlar ve kimse de bunu yadırgamıyordu.
Bir cumhuriyet bayramını daha böyle resepsiyon tartışmaları ile geçirdik. Ümit ediyoruz ki, önümüzdeki yıllar bu tartışmalar yapılmadığı, isteyenin istediği gibi resepsiyon düzenlediği, isteyen herkesin bu resepsiyonlara katıldığı, isteyende katılmadığı bir yıl olsun. Böyle kısır tartışmalara da son vermek için normale dönümledir.
31.10.2008
E-Posta:
[email protected]
|