Mekke’den Medine’ye hicret eden Müslümanlara Muhacir, onlara destek elini uzatan Medine Müslümanlarına da Ensar dendiğini biliyoruz.
Yardımcılar anlamına gelen Ensarın değeri Resûl-i Ekrem’in (asm) gözünde bir başkaydı. “Hicret etme şerefi olmasaydı, ben de Ensardan biri olmak isterdim” 1 buyuracak, Mekke fethedildiğinde bile vefa gereği Medine’de kalacak, asıl vatanına dönmeyi düşünmeyecek kadar.
Allah Resûlünün (asm) Medine’ye varır varmaz ilk yaptığı işlerden biri evinden, barkından, yurdundan, kavim ve kabilesinden kopup Mekke’den Medine’ye hicret eden Muhacirlerle Ensarı kardeş yapmaktı. Hicretin beşinci ayında Enes bin Malik’in evinde Muhacirlerle Ensarı bir araya getirmiş, ikişer ikişer kardeş yapmıştı. Bunlardan 45’i Muhacir, 45’i Ensardandı.
Bu kardeşlik, ne göçlerde, ne de başka şekillerde tarihte ikinci bir örneği görülmemiş tarzda gerçekleşmişti. Başlangıçta birbirlerine varis olacak kadar öylesine bir dayanışma ve yardımlaşma sergilenmişti ki aradan çağlar geçtiği halde hâlâ hayranlıkla karşılıyoruz.
Bu kardeşlikten maksat Muhacirlere ayrılıklarını, garipliklerini hissettirmemek, keder ve üzüntülerini gidermek, onları Medine’ye ve oradaki Müslümanlara ısındırmak, kaynaşmayı sağlamaktı.
Muhacirler Hicretle her türlü baskıdan kurtulmuş, özgürleşmiş; inançlarını, ibadetlerini rahatça yapabilecekleri, Mekkeli müşriklerin baskıcı, katı ve zulüm dolu tavırlarına karşı kendilerine kucak açan sıcak bir atmosferi bulmuşlardı. Onlar önceden öğrendikleri bilgileri aktararak Ensar kardeşlerine manen destek verirlerken onlar da samimiyet ve candanlığın, fedakârlık ve feragatin göz kamaştırıcı örneklerini sunuyorlardı.
Yardımlaşma, dayanışma, diğergamlık, başkalarını düşünme, fedâkârlık, feragatta bir başkaydı onlar. Allah ve Resûlünün (asm) hoşnutluğunu kazanacak derecede zirvelere çıkmışlardı.
Ensar harika bir misafirperverlik sergilemiş, herbiri Muhacir kardeşlerini misafir edebilmek, ağırlamak için yarışa girmiş, sonunda kur’a atmak zorunda kalmışlardı. Allah Resûlünü (asm) ise hiç paylaşamamışlar, Efendimiz de (asm), Abdulmuttalip’in dayıları Neccar Oğullarında kalacağını belirtmiş, kur’a sonucunda Ebu Eyyube’l-Ensârî’nin evine gidebilmişti.
Bu kardeşliğin çok ilginç örnekleri var. Bunun üzerinde de İnşaallah bir sonraki makalemizde duralım.
Dipnotlar:
1- Müslim, zekât: 139; Müsned, 2:315.
01.11.2008
E-Posta:
[email protected]
|