Bugün Türkiye’nin Hırvatistan’la çeyrek final maçı var. Herkes kapatmayı, Anayasa Mahkemesinin son kararını, hayat pahalılığını, velhasıl bütün sorunlarını unutmuş bu akşam oynanacak maça kilitlenmiş durumda.
Hafta içinde yapılan grup toplantılarında da liderlerin gündeminde Türkiye’nin Çek Cumhuriyetini yendiği “tarihî maç” vardı. Özellikle Erdoğan, siyasî mesajlarını millî takımın galibiyetinin üzerinden verdi.
Bu akşamki maçta ya Türkiye, Hırvatistan’a yenilip elenirse… Bunu elbette istemeyiz, ancak iki şıktan birisi de bu. Bu durumda, galibiyetten kendi lehlerine sonuç çıkaranlar neler söyleyecekler?
* * *
Futbol müsabakasından başka bir de Türkiye’nin gerçek gündemi var.
AKP’nin kapatılma dâvâsında sona doğru yaklaşılıyor. AKP esas hakkındaki savunmasını (cevabını) verdi. Anayasa Mahkemesi de sözlü savunma tarihlerini belirledi. Mahkeme 1 Temmuz’da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’yı, 3 Temmuz’da ise AKP yetkililerini dinleyecek. Sözlü savunmalardan sonra Mahkeme raportörü esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Rapor üyelere dağıtıldıktan sonra üyeler Başkan Haşim Kılıç’ın belirleyeceği günde kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacak. Dâvâ sonucunun Temmuz sonu, Ağustos başında açıklanabileceği söyleniyor.
Bunlar olurken dünya da bir taraftan dönmeye devam ediyor. Türkiye’nin sorunları büyüyerek artıyor. İşsizlik had safhada. Açıklanan resmî rakamlara göre üniversiteli işsiz sayısında artış var. Enflasyon aldı başını gidiyor.
Öğrenciler üç haftadır OKS, ÖSS, SBS sınavlarına girip ter döktü, dökecek. Millî Eğitim Bakanı bile hazırlık dershanelerinden şikâyetçi. Önceden 8. sınıfta dershanelere gidilmeye başlanıyordu, şimdi 6. sınıfta da SBS sınavı olacağı için 6. sınıfta öğrenciler dershanelere gitmeye başlayacak. Dershaneleri kapatalım derken rant kapısı büyüyecek.
Okullar tatile girdi. 28 Haziran gününden itibaren yaz Kur’ân kursları başlayacak. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez 57. Hükümet (Anasol-M) iktidarında Kur’ân öğrenmeye yaş sınırı getirilmişti. 12 yaşını doldurmadan, yani ilköğretimin ilk beş yılını bitirmeden, Diyanet dahi açmış olsa, Kur’ân öğrenme kurslarına kanunen gidilemiyor.
Diyanet-Sen Genel Başkanı Ahmet Yıldız yıllardır Kur’ân kurslarında uygulanan “12 yaş yasağı”nın kaldırılması gerektiğini söylüyor. 12 yaşından küçükler Kur’ân yasağının din ve vicdan özgürlüğüne, uluslar arası sözleşmelere ve Anayasanın 24. maddesine tamamen aykırı olduğunu bildiriyor.
* * *
Bu akşam Türkiye-Hırvatistan arasında çeyrek final maçı var. Bütün gözler bu maçta. Bu maç dolayısıyla bir kısmını saydığımız meselelerin üstü de örtülmesin…
Kimin umurunda işsizlik, açlık, yoksulluk… Kimin umurunda Anayasa Mahkemesinin son kararından sonra çocuklarını sınava getiren başörtülü annelerin okul bahçelerine dahi alınmaması… Kimin umurunda başörtüsünden dolayı okullarına gidemeyenler… Kimin umurunda Kur’ân kurslarına yaş sınırının 9 senedir kaldırılmaması… Çünkü bu akşam maç var. Kırmızı-Beyaz en büyük Türkiye…
Millî Takıma bugünkü karşılaşmada başarılar diliyoruz. Haydi çocuklar herkes sizden galibiyet bekliyor. Hem de sadece Türk milleti değil, siyasetçilerimizde sizden çok şey bekliyor! Yenin ki, hem millet sevinsin, siyasetçilere de malzeme çıksın…
20.06.2008
E-Posta:
[email protected]
|