İşe yarayan, faydalı olan şeylere yönelir, onları değer ve önemine göre elimiz veya gönlümüzde tutarız. İşe yaramıyorsa, faydası yoksa kaldırıp atarız.
Peki, başkaları bizim için ne düşünür? Acaba işe yarayan, faydası dokunan birileri miyiz? Onların yanındaki değerimizin ölçüsü de aynı değil midir? Bir de Allah katında değerli, önemli ve işe yarar olma söz konusu.
Allah bize neye göre değer veriyor?
Kâinatın Efendisi (asm) buyuruyorlar ki: “Hiçbiriniz kendisi için istediğini mü’min kardeşi için de istemedikçe tam iman etmiş olmaz.”1
Demek kendimiz için istediğimiz iyilikleri, güzellikleri, mutlulukları, diğer mü’min kardeşlerimiz için de istemedikçe tam imana ulaşamıyoruz.
Yaptığımız bu iyiliklerin bizim gerçek sermayelerimiz olduğunu da düşünüyor muyuz? Kur’ân-ı Kerîm, mal ve evlâtların dünya hayatının süsü olduğuna dikkat çektikten sonra bâkî kalan salih işlerin ise, Cenâb-ı Hakk’ın katında sevapça daha hayırlı, ümit bağlamaya daha lâyık2 olduğunu bildiriyor. Dünyanın bu süsleriyle ahiretimizi de süslemek aklın gereği değil midir? Mal ve evlâtlar Allah yolunda kullanıldığında aynı zamanda ahiretin de süsü oluyor, baki olan salih amel haline geliyor. Yani faniyi bakiye tebdil etmiş oluyoruz.
Önemli olan faniyle bakiyi yakalamak, faniyi bakiye tebdil etmek değil midir? Nasıl olsa elimizden çıkıp yok olup gidecekler. Onları Allah yolunda kullanmakla niye bakileştirmeyelim?
İşte Sahabede bu duygu hâkimdi. Hz. Ali (as) o kadar mü’min kardeşlerinin mutluluğu için çalışmayı, onların ihityaçlarını karşılamayı severdi ki: “Bir mü’min kardeşimin ihtiyacını karşılamak, benim için dünya dolusu altına sahip olmaktan daha hayırlıdır” derdi. Sonra bu sadece ahirette emsâlsiz sevapla karşılaşmanın yolu değil, dünyada da Allah’ın yardımına ermenin en kestirme bir yoludur. Allah, kanununu böyle koymuş. Allah Resûlü (asm) buyuruyor ki: “Kim bir Mü’min kardeşinin yardımına koşarsa Allah da ona yardım eder.”3
Yani maddeten veya manen sıkıntıya düşmüş bir kardeşimizin yardımına koşuyor, onun problemini çözüyor, hayırlı duâsını alabiliyorsak ne mutlu bize. Allah da bize o zaman yardım edeceğini bildiriyor.
İşe yaramak, faydalı olabilmek ne kadar önemli değil mi?
Dipnotlar:
1- Riyazü’s-Salihîn Terc., 1:225 (Hadis no: 182 [Buharî, ve Müslim’den]).
2- Kehf Suresi : 46.
3- Buharî, Mezalim: 3; Müslim, Birr: 58.
28.02.2008
E-Posta:
[email protected]
|