Hiçbir insan göz göre göre kendini ateşe atmak istemez. Ama ne gariptir ki Cehennem ateşine atmaktan çekinmez.
Niçin?
Günahların, haramların sonucunun ateş olduğunu bilmez mi? Tevbe edip dönüş yapmadığı müddetçe bu yanlışlıkların onu Cehennem ateşine götüreceğinden haberi yok mudur?
Bilir, haberi vardır. Ama öylesine gaflet sarmıştır ki âdetâ göz göre göre ateşe atar kendini.
Veya imanı o kadar zayıftır ki umursamaz. Bu ise gafletin daha büyüğüdür. “Şu yolda teröristler var. Kuş uçurtmuyor, tuttuklarını kurşuna diziyorlar” denilse kimse o yoldan gitmez. Bu nasıl bir gaflettir ki, en doğru sözlü Allah ve Resûlü (a.s.m.) haramların ve isyanların insanı ateşe götüreceğini bildirdikleri halde delicesine kendini ateşe atmaktadır.
Resûl-i Ekrem (a.s.m.) “Yarım hurma tanesiyle de olsa ateşten korunun” buyurarak ateşe karşı tedbir almamızı öğütlüyor.
Hiçbir iyilik küçümsenmemeli. Bazan bizim küçük gördüğümüz bir iyilik ihtiyaç sahibinin o kadar işine yarar ki, makbul duâsını kabule vesile ve ateşe karşı set olur.
Evet, sadakalar, iyilikler ateşe karşı birer settir. İnsan birşeyler vererek mutlaka ateşten korunmalıdır. Ya verecek birşey bulamazsa ne yapacaktır? Sahabe de merak etmiş bunu. Sormuşlar: “Verecek bir sadaka bulamazsa?”
“Çalışır hem kendi istifade eder, hem de başkalarına verir.”
“Ya onu da yapamazsa?”
“Sıkıntıya düşmüş birine yardım eder.”
“Onu da yapamazsa?”
“İyiliği emreder.”
“Onu da yapamazsa?”
“Kötülükten uzaklaşır.”
Demek sadaka illâ maddeten olmuyor. Herkes gücü ölçüsünde maddeten veya manen ne yapabiliyorsa onu yapmalı.
Bunlar bizim asıl sermayelerimiz aynı zamanda, mal ve evlâtların dünya hayatının süsü olduğunu bildiren Rabbimiz, “Baki kalan salih işler ise, Rabbinin katında sevapça daha hayırlıdır, ümit bağlamaya da daha lâyıktır”1 buyuruyor. Şu iki âyet-I kerime de hep orası için hazırlık yapmaya teşvik ediyor bizleri.
“ Ey iman edenler, Allah’ın emir ve yasaklarına karşı gelmekten sakının. Herkes yarın için ne yaptığına baksın. Allahtan korkun. Muhakkak ki Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” 2
“Namazı dos doğru kılın ve zekâtı verin. Kendiniz için ne hayır işlerseniz, Allah katında onu bulursunuz. Şüphesiz ki Allah yaptıklarınızı hakkıyla görür.”3
Demek maddeten ve manen yapılan iyilikler ateşe karşı birer kalkandır.
Dipnotlar:
1. Kehf Sûresi : 46.
2. Haşir Sûresi: 18.
3. Bakara Sûresi : 110.
25.02.2008
E-Posta:
[email protected]
|