22.2.08 günkü “Gündem değişiyor” yazınız üzerine fikirlerimi iletmek istiyorum.
Bildiğiniz gibi haksız ve hukuksuz başörtüsü yasağının kaldırılması için yıllardır hep birlikte çok yoğun bir çalışma ve gayret içinde olduk.
Bu çalışmalar sonunda nihayet hükümet anayasayı değiştirerek soruna çözüm bulma yolunu tercih etmiştir. Bu tercihte anayasanın 42. maddesinin sonuna bir cümle eklenmiştir. Bu cümle uygulamayı zorlaştıracak bir şekildedir.
Bu cümlede bu hakkın kullanımının sınırlarının kanunla belirleneceği ifade edilmektedir.
Anayasa değişikliği TBMM’de kabul edilip Çankaya onayına sunulduktan sonra Çankaya’ya yazılı olarak başvurmak suretiyle, 42. maddenin altıncı fıkrasından sonra gelen ikinci cümlenin çıkartılmasını ve anayasa değişikliğinin TBMM’ye iade edilmesini talep ettim.
Bu durumu basın organlarımıza yazılı olarak ilettim. Bu konuya ilişkin Yeni Şafak gazetesine gönderdiğim yazım maalesef yayınlanmadı.
Son umudumu, başörtüsü yasağının kaldırılmasının uygulamaya konulması için YÖK Kanununun ek 17. maddesine bağladım. Eğer 42. maddenin son cümlesi konulmasa idi YÖK Kanununun bu maddesi başörtüsü yasağının kaldırılmasını ve başörtülü öğrencilerin üniversitelere rahatça girmesini sağlayacaktı.
Ama uygulamada ne yazık ki 42. maddenin son cümlesi yasağın devamından yana olan çevrelerin dayanabileceği bir koz haline gelmiştir.
YÖK ikiye bölünmüştür. YÖK Başkanı üniversitelerde başörtülü öğrencilerin okuyabileceklerini, Üniversitelerarası Kurul Başkanı ise 17. madde değişmediği müddetçe başörtülü öğrencilerin üniversitelere alınamayacağını ileri sürmektedirler.
Sonuç olarak, maalesef benim endişe ettiğim şeyler büyük ölçüde gerçekleşmiş olmaktadır.
Başka bir endişem daha var. O da başörtüsü takan öğrencilerden üniversiteye alınmayanlar veya içeriye alındıktan sonra dışarıya çıkartılanlar hak arama başvurusunda bulundukları takdirde mahkemelerin aleyhte karar vermeleridir. Aleyhte karar verirlerse, yani mevcut anayasa değişikliğinin yürürlüğe girdiği ve 17. maddenin yürürlüğe gireceği tarihe kadar, okuma hakkının geri alınması ve başörtüsü yasağının kaldırılması için yapılan mücadelelerin tümü çok büyük ölçüde heba olup gidecektir.
Yeni Asya gazetesinin bu meseleye çok duyarlı başyazarı olarak bu konuyu daha çok dile getirmenizin yararlı olacağına inanıyorum.
Bana göre, Sayın Cumhurbaşkanı takdir hakkını anayasa paketinin iadesinden yana kullanmış olsaydı, tartışma TBMM’de biraz daha devam ederdi. Cumhurbaşkanı da tarafsız konumunu perçinlemek suretiyle sorunun çözümüne olumlu bir katkıda bulunma şansını arttırırdı.
Gelinen noktada, anayasanın 42. maddesinin son cümlesine göre kanun çıkartılmadığı ve ek 17. madde buna göre düzeltilmediği takdirde tartışmaların büyüyerek devam etmesinden ve mahkemelerin aleyhte karar vermesinden endişe ediyor, hayırlı hizmetlerinizde başarılarınızın devamını Yüce Allah’tan diliyorum.
Mustafa BaşoğluTürkiye Sağlık İşçileri
Sendikası Genel Başkanı
02.03.2008
E-Posta:
[email protected]
|