Geçtiğimiz haftalarda gazetelerde yer alan haberleri hatırlarsınız.
Taşıma araçlarında kadınlara yönelik hırsızlık ve cinsel taciz olaylarının artması yerel yöneticileri farklı bir uygulamaya mecbur etmişti. Kadınlara özel taşıma araçları tahsis etmişlerdi.
Benzer bir uygulama geçtiğimiz yıl Rusya’da da başlatılmıştı. Metroların bazı vagonları kadınlara tahsis edilmiş ve kadınlara özel otobüsler ayrılmıştı.
Bunlara benzer bir haber de eğitim dünyası ile ilgili. İşte İngiltere ve ABD’den iki ayrı uygulama…
Karma eğitim zararlı!
İngiltere’nin ünlü okullarından Saint Mary Lisesi’nin müdürü Frances King İngiliz Times gazetesine verdiği röportajda “Karma eğitim genç kızlara zarar veriyor” değerlendirmesinde bulunarak karma eğitimin ergenlik dönemindeki kırılgan yapıda olan genç kızların kendilerine güvenlerini zedelediğini, akademik kariyerlerini tahrip ettiğini ifade ediyor.
ABD karma eğitimi terk ediyor
Sınav sonuçlarının yıllardır çok düşük olması, okulu bırakanların çoğalması, hamile kalan kız öğrenci sayısındaki artışlar yüzünden Georgia Eyaletinde bir bölge karma eğitimi tamamen terk ederek kız ve erkek öğrencileri ayırdı. (29 Şubat 2008, Yeni Asya)
Habere göre yapılan araştırmalar kız ve erkeklerin ayrı sınıflara konulduğu zaman kendilerini daha fazla derslere verdiğini gösteriyor. Dolayısıyla sınav neticeleri düzelip, eğitim seviyesi ve kendine güven artıyor.
Ayrıca aşırı eğlence, kavga, suç işleme, boşa vakit harcama, taciz, gebelik gibi olumsuzlukların ayrı eğitim veren okullarda en aza indiği gözlenmiş.
***
Evet, Ademler ve Havvalar arasında inkârı mümkün olmayan, duygusal donanımından, kas yapısına kadar uzanan sayısız farklılıklar söz konusu. İslâm’a has haremlik selâmlık uygulamasının hikmetlerinden bir tanesi de bu farklılıklar olsa gerek.
Batı dünyasında haremlik selâmlık uygulamasının benimsenmesi ise fıtrata dönüş hareketinden başka bir şey değil. Batı haremlik selâmlığı keşfederken, biz Müslümanların İslâm’ın bu güzel uygulamasını aile ve toplum hayatında terk etmeye başlaması işin çok şaşılacak ayrı bir yönü…
Asr-ı Saadetten uygulamalar
İbrahim Canan “Hz. Peygamberin Sünnetinde Terbiye” isimli eserinde o dönemdeki olaylardan örnekler vererek şunları söyler: “Gerek Hz. Peygamber devrinde, gerekse ilk halifeler devrinde kadınlar camilerde kendilerine has mahallerde erkeklerle birlikte ibadetlerini yapmışlar, camilerde yapılan dinî tedrisâtı takip ederek dinlerini öğrenmişlerdir. Nadir durumlarda kendilerine hususî gün ve imam ayrılmıştır (…) Eski kaynaklardan biri olan Kabisi’de de kız ve erkek çocuklarının ayrılmasının tavsiye edildiğini görürüz. Der ki: “Erkeklerle kızları karıştırmamak da çocukların salâhından ve onlara güzel nezaretten sayılır. İbnu Sahnun demiştir ki: “Öğretmenin kızları oğlanlarla karıştırarak okutmasını iyi görmem. Çünkü bu onların bozulmasına sebep olur”
Fıtrata uygun eğitim
Konu ile ilgili kaynakları tararken kız ve erkeklerin ayrı olarak okutulması ile beraber fıtratlarına göre bir eğitim müfredatının da uygulandığını öğrendim. Bu sadece İslâm tarihinde değil, Batıda da geçerli.
Sözgelimi eğitimci Jean Jack Rousseau kız çocuklarına “mahir bir zevce” olmanın yollarını öğretmek gerektiğinden bahsetmekte “Emile” isimli eserinde.
B. Russel da kızlara ayrı bir terbiye sisteminin tatbik edilmesinin zarurî olduğunu belirterek “Fakat bu terbiye sistemi, cinslerin eşitliği için duyulan arzu yüzünden çığırından çıkmıştır” diyerek feminizmin getirdiği zararları anlatmakta.
Fransız araştırmacı Claud Grignon da, yaptığı anketler neticesinde kadınların seçtikleri mesleklerin evlenme şanslarına tesir etmesi sebebiyle kızların okul ve meslek tercihlerini etkilediğini tesbit ettiğinden kızlara şefkatlerini aksettirebilecekleri pedagojik, tıbbî ilimler, eğitim gibi meslekler tavsiye etmekte. “Bu meslekler çoğu kez garantili ve kârlı değilse de ‘iyi bir evlilik yapma şansı’ tanıyan mesleklerdir” diye de eklemekte.
“Aklın yolu birdir” denir ya, Batılı aydınların haklı olduklarına inanıyorum. Sizce de öyle değil mi?
02.03.2008
E-Posta:
[email protected]
|