Hepimiz aynı gemide yolculuk yapıyoruz. Birlikte yaşamanın gerek ve şartlarına uymak zorundayız. Barışı, huzuru bozucu davranışlara sessiz kalma, göz yumma yanlışlığını yapamayız.
Eğer yapılan bu yanlışlıklar toplumun barış ve huzuruna kastediyor; karışıklık, düzensizlik ve kargaşaya sebep oluyorsa gerekli tepkiyi göstermek, tehlikenin önüne set germek gerekir.
Anarşi, terör, uyuşturucu madde, kısaca toplum barış ve huzurunu katledici olaylara sebep olan herşeyi bu cümleden sayabiliriz.
Aile, okul, toplum ve idare olarak bunları önlemek olduğu kadar bunlara meydan verecek atmosferi ortadan kaldırmak da görevimizdir. Sinekleri öldürmek elbette önemli. Ondan daha önemli olan ise bataklığı kurutmaktır.
Bizi biz yapan değerlerimizi tahrip edici; sevgi, saygı, şefkat ve merhameti yok edici, kin ve düşmanlığı körükleyici, kısacası toplum düzen ve huzurunu sarsıcı davranışlara da sessiz kalamayız.
Ne güzel bir örnek vermiş Sevgili Peygamberimiz (asm). Allah’ın koyduğu sınırları çiğneyen kimsenin hâlini bir gemide yolculuk yapan bir topluluk örneğiyle anlatıyor. Bu topluluk gemideki yerlerini kur’a atıp belirlerler. Bir kısmı geminin üst, diğer kısmı da alt katına düşer. Alt kattakiler ihtiyaçlarını karşılamak için ister istemez yukarı kata çıkmak zorunda kalırlar. Bir gün derler ki, “Yahu arkadaşlar, müsaade etseniz de alt kattan kendimize bir delik açsak ve su ihtiyacımızı oradan karşılasak, sizi de rahatsız etmesek.”
Şimdi üst kattakiler alt kattakileri bu isteklerinde serbest bıraksalar ne olurdu? Hepsi birden helâk olmazlar mıydı?
Bu örneği veren Peygamberimiz (asm), “Eğer onları bu tehlikeli işten sakındırırlarsa hem onları, hem de kendilerini kurtarmış olurlar” buyuruyorlar.1
Türkiye gemisinde yolculuk yapan bizler de bu gemiyi batırmaya, birlik ve beraberliğimizi, kardeşliğimizi yıkmaya yönelik davranışlara karşı tavır almak zorundayız.
Bu tavrın üç şekli vardır: 1. Elle, yani kanunla önlemek. Bu görev idarecileri ilgilendirir. 2. Dille engel olmak. Yazarak, çizerek, konuşarak kötülüğü ve zararları anlatılarak. Bunu da yazar, çizer ve hatipler yapacaklardır. 3. Kalb ile buğzederek. Bu da elinden hiçbir şey gelmeyen insanların kalbiyle bu davranışları kötü görmesi, hoşlanmaması şeklinde olur.
Bu geminin selâmetle yolunu alabilmesi için herkes üzerine düşen görevleri hakkıyla yapmalı.
Dipnotlar:
1- Riyazü’s-Salihîn Terc., 1:230 (Hadis no: 186); Buharî’den.
20.02.2008
E-Posta:
[email protected]
|