Sohbetlerimiz esnasında kimi zaman şöyle bir söz kullanırız:
“Herkesin satın alınacağı bir fiyat mutlaka vardır.”
Ya da:
Kendimizden çok emin bir şekilde;
“Herkesin bir bedeli muhakkak bulunur!” deyiveririz.
Bu iddia ne derece doğrudur…
Veya;
Doğru mudur?
Gerçekten de;
Herkes, bir bedel karşılığı satın alınabilir mi?
Satın alınamayacak değerde kıymetli ve de haysiyetli insanlar hiç mi kalmadı?
İnsanlar…
Ve hatta;
İnsanlık bu kadar mı ucuzladı?!
***
Şu şekilde bir cümle daha ortalıkta dolaşıpduruyor:
“Mezarlıklar; vazgeçilmez zannedilen insanların, mezarları ile doludur.”
Bu söz:
Bu ifade; açılımı ile şu anlamda olsa gerek:
Her kişi fani olup ölümlüdür…
Ve de;
Mezarlıkların hepsinde bulunan kabir sahipleri vazgeçilebilir kişilerdir!
***
Ne yazık!
Tamamen maddeci olmuşuz…
Hiç;
İnsanlar bir bedel karşılığı alınabilir mi?
Hiç;
İnsan kendi nev’ine karşı böyle umursamaz bedeller ölçüp herkesi mezarlıkları dolduran varlıklar olarak görür mü?
Avrupalılar görebilir…
Maddî ve kapitalist bir değer biçmeye onlar bir şekilde girişebilirler.
Bize göre:
Söz gelimi Mevlânâ hazretleri veya Fatih
Sultan Mehmet veya sizin-benim; bazı dostlarımıza kimse fiyat biçemez.
Ve:
Onlar bırakın mezarlıklara; hiçbir kabre sığmazlar.
Çünkü Onlar;
Başımızın tacıdırlar ve her zaman başımızın üzerinde ve yüreklerimizde yaşarlar.
Girdikleri veya girecekleri hiçbir toprak onlardan daha değerli olamaz!
Onlar;
Hiçbir toprak parçasına sığmazlar!
Onlara kimse bu hastalıklı çağımızda bir bedel biçmeye kalkmasın!
Bu büyüklerimiz ancak yüreklerimize sığarlar!
Bundan olsa gerek, atalarımız:
Sözlerimize dikkat etmemiz gerektiğini nazarlarımıza vererek;
“İki dinle, bir söyle” demişlerdir.
14.02.2008
E-Posta:
[email protected]
|