Bundan 15 asır önce, vahşet ve bedeviyetin hüküm sürdüğü devrede Hz. Ali’nin (ra) Mısır’a vali olarak tayin ettiği Malik bin El-Haris El-Eşter’in şahsında “Devlet adamlarına ve idârecilere” göndermiş olduğu “emirnâme”deki öğütleri, tavsiyeleri, hattâ emirleri muhteşem hak ve hukuk dersleri taşır.
Başlıklar halinde sunmakta fayda mülâhaza ediyoruz. Tâ ki, 15 asır öncesinden, nasıl bir hürriyet, adâlet, hukuk, kanun hakimiyeti devleti, sistemi kurulmuş olduğu anlaşılsın:
*Vazifenin esası, halka barış ve huzur getirmek, vergileri toplamak, ülkenin kalkınmasını sağlamaktır.
*Halka sevgi ve merhamet besle.
* Alçakgönüllü ve ölçülü ol. Adaletten ayrılma.
* Toplumun çoğunluğunu esas al; onların ayıplarını araştırma.
*Cimrileri, korkakları, gammazları, hırslı olanları yanına yaklaştırma.
* Daima istişâre et, müşavir olarak da gerçekleri açıkça söyleyebilecek, yağcılık yapmayacak, sadık, kanaatkârları seç.
* İyi niyeti yaygınlaştır, güzel âdetleri devam ettir, her kesimin sosyal yapısı ve durumuna göre muâmele et, adliyeyi iyi organize et, hakimleri iyi seç ve onları koru.
* Bencil, tarafgir ve zalimlerden memur seçme.
* Kontrole önem ver. Topladığın vergileri yerinde kullan, kalkınmaya ağırlık ver.
* Zor durumdakilere yardım et. Ziraat ve ticârete ehemmiyet ver, sanatkârları koru. Stokçuluk ve hilekârlığa karşı dikkatli ol. İhtikâra mâni ol.
*Fakir ve yoksulları kolla. Hiçbir işi ihmal etme.
* Yetim ve yaşlılara sahip çık. Dilek ve ihtiyaç sahiplerini dinle, araştır ve gereğini yerine getir.
* Allah’a karşı kulluk vazifelerini ihmal etme. Halktan uzak ve saklı kalma. (Şeffaf ol!)
* Yakınlarına dikkat et, etrafındakilerden, devletin ileri gelenlerinden, akrabalarından hiçbirisine devlet toprağı verme.
*Barışçı ol. Antlaşmalara riâyet et. Savaşta kan dökmekten kaçın. Öfkene, eline, diline hâkim ol. Sana düşen vazife, senden öncekilerden gördüğün güzel hareketleri, Peygamber Efendimizden (asm), bizden gördüğün güzel işleri ve bu emirnâmeyi yerine getirmendir.1
***
“Ömer bin Abdülaziz halîfe olunca, halka ilk hitâbesinde şöyle dedi: Hiç kimse bana körü körüne itaat etmeyecek. Allah’ın şeriatına uymayan emirlere de itaat yok. Ben sizin en hayırlınız değilim, sadece sizden biriyim.”2
Başta Hulefâ-i Râşidîn olmak üzere, sahabe-i kirâmın, İslâm kumandanlarının, alimlerin, müdakkiklerin, idârecilerin, halife ve padişahların; kırıntısı bile başka milletlerde bulunmayan ve tarih sahifelerine altın harflerle yazdırdıkları binlerce Kur’ânî adâlet ve hakperestlik örnekleri mevcuttur.
Dipnotlar:
1- Hz. Ali’den (r.a.);
2- İbni Sa’d, Tabakatü’l-Kübrâ: 5334; Prof. Dr. İbrahim Canan, İslâmda Çevre Sağlığı, s. 133.
20.02.2008
E-Posta:
[email protected] [email protected]
|