29 Eylül 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kazım GÜLEÇYÜZ

“Başlangıç” ve Erdoğan


A+ | A-

Başbakana, anayasanın başlangıç kısmıyla ilgili görüşünü sorduğumuzu ve “Şu aşamada anayasanın içeriğiyle ilgili konuşmak istemiyorum” cevabı aldığımızı yazmıştık.

Gerekçesini, “Anayasa gündeme geldiğinde ilgili bütün taraflar kendi görüş ve yaklaşımlarını ortaya koyacak ve sonuçta bir mutabakat arayacaklar. Henüz o aşamaya gelmeden, bağlayıcı bir beyanda bulunmayı uygun bulmuyorum” şeklinde özetlenebilecek ifadelerle ortaya koydu Erdoğan.

Prensip olarak ve anayasanın bütünü açısından geçerli sayılabilecek bir gerekçe olabilir bu.

Ama şimdiye kadar iki kez değiştirildiğini sorumuzda da vurguladığımız başlangıç kısmı için, genel demokrasi anlayışı ve prensipleri çerçevesinde bir değerlendirme yapılabilmeliydi.

“Tamamen demokratik bir içeriğe sahip olması gereken yeni anayasada, demokrasiyle çelişen ifadelerin yeri olmamalı” denilebilmeliydi.

Ve gerçek şu ki, söz konusu metinde, 12 Eylül ihtilâlini yapan iradenin antidemokratik karakterini yansıtan ideolojik ifadeler hâlâ duruyor.

1995 değişikliğinde, metnin 12 Eylül’ü öven ibareleri çıkarılmış; 2001’de de “hiçbir düşünce ve mülâhaza”nın Türklük ve Atatürkçülük v.s. gibi kavramlar karşısında korunma göremeyeceği ifadesindeki “hiçbir düşünce ve mülâhaza” kelimeleri “hiçbir faaliyet” olarak değiştirilmişti.

Metnin mevcut halinden bazı bölümler:

“Türk Vatanı ve Milletinin ebedî varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve Onun inkılâp ve ilkeleri doğrultusunda; (...)

“Hiçbir faaliyetin, Türk millî menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihî ve manevî değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılâpları ve medeniyetçiliği karşısında korunma göremeyeceği (...)”

Metnin bir başka pasajında “Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı” ibareleri de yer alıyor.

Ve bunların alt alta sıralanmasıyla ortaya çıkan tablo, şöyle bir neticeyi önümüze koyuyor:

Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir, ama bunu millet adına kullanmaya (darbeciler tarafından) yetkili kılınmış kişi ve kuruluşlar vardır.

Bunlar hürriyetçi demokrasinin dışına çıkamazlar, ama bu demokrasi bu anayasada gösterilen “demokrasi”dir. Yani “Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı, onun inkılâp ve ilkeleri ile” şekillendirilip sınırları belirlenen bir “demokrasi.”

Ve Türk millî menfaatleri, Türk varlığı, Türklüğün tarihî ve manevî değerleri, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılâpları ve medeniyetçiliği karşısında hiçbir faaliyete izin vermeyen bir “demokrasi.”

Metnin bu kısımlarının, Başbakan açısından dikenli, mayınlı ve tehlikeli bir alan oluşturduğu söylenebilir. Hele “Bunların asıl ve gizli niyeti, değişmez maddeleri kaldırıp devleti bir İslâm cumhuriyetine dönüştürmek” diyenler pusudayken...

Ama cumhuriyete, demokrasiye, hukuka, laikliğe sahip çıkarken, darbeciler tarafından bunların arasına sokuşturulan ideolojik ve hiçbir hukukî-bilimsel geçerliliği olmayan kavramları cesaretle eleştirip reddedecek cesur bir duruşa ihtiyaç var.

AKP ve hükümet sözcülerinin şimdiye kadarki söylemleri hep “Değişmez maddelere asla dokunmayız, ama diğer maddelerin hepsi değişebilir” şeklinde olageldi. Ama değişmez maddelerdeki ideolojik kriterler, diğer değişikliklerin de iptaline gerekçe oldu. Onun için, bu antidemokratik ifadelerin ayıklanıp durumun netleştirilmesi gerekiyor.

Başlangıç metnini eleştirmekten kaçınan çekingen tavırlar veya Atatürkçülüğü sahiplenme çabaları bir an önce terk edilmeli ki, gerçek anlamda demokratik bir anayasa reformunun önü açılsın.

29.09.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (28.09.2010) - Yeni sayfa açarken

  (26.09.2010) - Kahramanlar ayakta ölür

  (25.09.2010) - Skandal savunma ve sonrası

  (24.09.2010) - AYİM ve YAŞ

  (23.09.2010) - Başörtüsü ve asker

  (22.09.2010) - YAŞ zedeler bekliyor

  (21.09.2010) - PKK, derin PKK’ya karşı!

  (19.09.2010) - Güncel ve ötesi

  (18.09.2010) - Bursa nutku ve yargı

  (17.09.2010) - Yargı ve halk


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.