25 Eylül 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kazım GÜLEÇYÜZ

Skandal savunma ve sonrası


A+ | A-

Anayasa paketinin oylanacağı güne aşağı yukarı bir ay kala gündeme gelen farklı bir konu, Türkiye’ye ve özellikle Dışişleri Bakanına son derece ciddî sıkıntılar yaşattı.

Dink ailesinin AİHM’e açtığı dâvâda Türkiye hükümeti adına verilen savunma, tıpkı başörtüsü dâvâsında olduğu gibi, hükümetin demokrasi ve özgürlük söylemleriyle bağdaşmıyor, tam tersine, bilinen devlet reflekslerini yansıtıyordu.

Hrant Dink’in, katlinden önce 301’den mahkûm edildiği ve hakkındaki cezanın Yargıtay’ca da onaylandığı sürece atıf yapılarak, devletçi ve hattâ ırkçı bir yaklaşımla hazırlandığı şeklinde eleştirilere konu olan savunma için yapılan Dışişleri açıklamasında özet olarak şöyle denildi:

“Dink dâvâsında AİHM’e sunulan görüş, hukukî ve teknik unsurlar temelinde hazırlandı.”

Bakanlık kendisini bu şekilde savunmaya çalışırken, Bakan Davudoğlu ise, “O tarihlerde yurt dışında yoğun trafiğimiz olduğu için, savunmayı görmedim, altında imzam yok” diye konuştu.

Ve ayrıca şunları söyledi:

“Beni en çok üzen, ‘Bana getirmeyin’ dediğim şeyler, bu AİHM savunmaları. Hele fikir özgürlüğüyle ilgiliyse, bana çok ağır geliyor. Bazan bunları Adalet Bakanlığına geri gönderiyorum.”

Ama her yönüyle ve çok boyutlu hassasiyetler arz eden Dink dâvâsı gibi son derece kritik bir dâvâda Türkiye adına böyle skandal bir savunmanın, Bakan bypas edilerek AİHM’e verilebilmesi ve Davudoğlu konuşmadan önce Bakanlık adına bu savunmaya resmen sahip çıkan bir açıklama yapılabilmesi, düşündürücü bir durum.

Türkiye’nin bu konularda kat etmesi gereken daha çok mesafeler bulunduğunu gösteriyor.

Ve siyasî irade adına verilen mesajlarla tamamen çelişen uygulamaların devam ediyor olması, derin bürokrasideki direnişin ve çelmeleme çabalarının, en kritik konularda dahi beklenmedik ataklarla sürdüğünü gözler önüne seriyor.

(Millî Eğitim Bakanı, okullarda öğrencilere söyletilen, yıllardır tartışılan ve son günlerde yine gündeme gelen “Andımız” için “Tartışılabilir” derken, bu uygulamanın kaldırılması için açılan iptal dâvâsında Bakanlık adına Danıştay’a gönderilen savunmada söz konusu ucube metne sahip çıkılması bir başka örnek değil miydi?)

Tam bir skandal olarak tarihe geçen Dink savunması sonrasında ilginç bir gelişme daha var.

Söz konusu dosyada imzası olan Adalet Bakanlığı bürokratı (Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdür Yardımcısı), daha sonra, terörle mücadeleyi koordine etmek üzere kurulan Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığına Hukuk İşleri Daire Başkanı olarak atanmış (Akşam, 2.9.10).

Bir anlamda terfî ettirilip ödüllendirilmiş.

Davudoğlu, “Haberim olunca şok oldum, ama artık yapacak birşey yok” dediği Dink savunmasının yol açtığı tahribatı telâfi için çabalar ve AİHM’in o dâvâda Türkiye için verdiği mahkûmiyet kararına itiraz etmeyerek meseleyi kapatmaya çalışırken, bu ödüllendirme neyin nesi?

O skandalın sorumlusu olarak gözüken bürokratı, daha üst ve önemli bir göreve kim uygun gördü; ve bu kişi, kimlerin telkini, kararı ve imzasıyla Kamu Düzeni Müsteşarlığındaki yeni görevine tayin edildi? Doğrusu merak konusu.

Müsteşarlık terörle mücadelenin koordinasyonu için çalışırken, işin hukukî boyutu, nasıl bir hukuk anlayışına sahip olduğunu Dink dâvâsında AİHM için imza koyduğu savunma ile ortaya koymuş olan bu bürokrata emanet edilecekse, zaten fazlasıyla sıkıntılı olan o cenahtaki sıkıntı daha da katmerlenerek sürecek demektir.

(Kurulalı ve başındaki isim belirleneli aylar olduğu halde, müsteşarlığın hâlâ bina tadilâtlarıyla uğraşıyor olması, konunun ayrı bir boyutu.)

Söz konusu atama, hükümetin kritik görevler için yanlış tercihte bulunma alışkanlığının hâlâ sürdüğünü mü gösteriyor? HSYK’da en çok sıkıntı çıkaran isimlerden biri de, iktidar tarafından ödüllendirilip o göreve getirilmemiş miydi?

25.09.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (24.09.2010) - AYİM ve YAŞ

  (23.09.2010) - Başörtüsü ve asker

  (22.09.2010) - YAŞ zedeler bekliyor

  (21.09.2010) - PKK, derin PKK’ya karşı!

  (19.09.2010) - Güncel ve ötesi

  (18.09.2010) - Bursa nutku ve yargı

  (17.09.2010) - Yargı ve halk

  (16.09.2010) - Uyum paketi

  (15.09.2010) - Yeni anayasa ve AB

  (14.09.2010) - Sıra yeni anayasada


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.