Almancıların, Avrupa’ya çalışmak için giden ilk nesli dönmek üzere gitmiş. Onun için bütün yatırımlarını Türkiye’ye yapmış. İkinci, üçüncü nesil artık, dönmemek üzere Avrupa’ya yerleşmiş, yatırımlarını oraya yapıyor.
Bu akılcı bir davranıştır. Buradan hareketle dünya - ahiret meselesine bir gönderme yapalım:
Ahirete döneceğimiz yüzde yüz, yüzde yüz bin iken, acaba yatırımlarımızı dünyaya yapmamız akılcı bir davranış mı?
Aslında ahirete yatırım, elindekini bütün bütün elinden çıkarmak değil. Sadece ihsan edilen nimetleri, değerleri, Allah hesabına, meşrû dairede kullanmak ve dünyanın ahiretin tarlası olduğunu düşünerek çalışmaktır.
Britanya İslâm Derneği Kurucu Başkanı Prof. Dr. Kemal Helbawy, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin (ESAM) Ankara Ticaret Odası Konferans Salonu’nda düzenlediği ‘’İslâmın Batı’ya Vaadettikleri ve Batı’nın İslâm Algısı’’ konulu konferansta Batı’da yaklaşık 40 milyon Müslüman’ın yaşadığını ve İslâm’ın Batının gerçeği olduğunu söyledi. İngiltere’de 2 milyona yakın Müslüman bulunduğunu belirten Helbawy, Müslümanların 60 yıl boyunca İngiltere’de farklı alanlarda faaliyetlerde bulunduklarını kaydetti. Helbawy, Müslümanların aslında Batı toplumunun tam da içine giremediklerini, yayılamadıklarını ifade etti.
Müslümanlar için ‘’şeriat yasalarının uygulanması gerektiğini’’ söyleyen Anglikan Kilisesi Başpiskoposu Rowan Williams’ın İngiltere’de çok eleştirildiğini hatırlatan Helbawy, ancak ‘’Şeytan’ın Ayetleri’’ kitabının yazarı Salman Rüşdi’nin özel koruma altında olduğunu ve pek çok programa katılmasının sağlandığını belirtti. Helbawy, Rüşdi’nin ifade özgürlüğü adına pek çok yerde konuşturulduğunu, ancak Williams’ın söylediklerine ifade özgürlüğü olarak bakılmadığını söyleyerek, ‘’buna çifte standart denir’’ dedi.
Amerika’yı da eleştiren Helbawy, Amerika’nın petrol kaynakları bulunan ve stratejik öneme sahip her yeri elde etmeye çalıştığını iddia etti. Helbawy, ‘’Şu an askerî üslere bakın. Hemen her Müslüman ülke Amerika ile ilişkilerini iyi tutmak istiyorsa bir üsse izin vermeli’’ diye konuştu. Guantanamo’da ve Ebu Garib cezaevinde yaşananlara da değinen Helbawy, ‘’Ben Firavun tarihini de okudum. Ama şu an Bush’un Guantanamo’da, Ebu Garib cezaevinde yaptıkları tarihte bile yaşanmamıştır’’ dedi.
Batıda çalışan Müslümanların temel problemlerinden birisi, daha doğrusu en az vakit ayırdıkları şey ise, ne yazık ki okumak! Kendilerince bunun birkaç meşrû sebebi var:
Öncelikle, zamanları az. Çalışıyorlar ve gerçekten yoruluyorlar. Her zaman istedikleri kitapları bulamıyorlar. Kitap bulsalar, vakit bulmaları zor.
Dinî bilgilerini geliştirmek istiyorlar. Hıristiyan kültürünün hakim olduğu bir ülkede, maneviyattan uzaklaşmış, maddeperest ve ateist bir cemiyet içinde, İslâm eğitimi ve terbiyesi almak, oldukça büyük bir fedâkârlık; azamî gayret istiyor, özel bir çaba ve hamiyet gerektiriyor.
28.07.2008
E-Posta:
[email protected] [email protected]
|