Uzun süreden beri ‘merakla’ beklenen ‘Ergenekon iddianamesi’ nihayet kısmen de olsa açıklandı. Daha doğrusu, iddianame mahkemeye sunuldu. Mahkeme, en fazla 15 gün süre ile bu iddianameyi inceleyecek, ‘kabul’ ya da ‘red’ edecek. İşte mahkememin bu iddianameyi kabul etmesi halinde iddianame resmen açıklanmış olacak.
2500 sayfa olduğu ifade edilen ve yüzlerce ‘ek’i bulunan bir iddianameyi kısaca özetlemek mümkün değil. Ancak, mahkemeye sunulan iddianamede ağır suçlamalar var. İşte savcının açıkladığı ve medyaya yansıyan 11 vahim iddia:
*Silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek. (10-15 yıl hapis) *Silahlı terör örgütüne üye olmak. (5-10 yıl hapis)
*Silahlı terör örgütüne yardım etmek. (5-10 yıl hapis) *Cebirle ve şiddetle hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs. (Ağırlaştırılmış müebbet) *TC hükümetine karşı halkı isyana tahrik. (20-25 yıl hapis)
*Danıştay saldırısı. (Ağırlaştırılmış müebbet) *Patlayıcı madde bulundurmak, atmak, bu suçlara azmettirmek. (1-12 yıl hapis) *Askeri itaatsizliğe teşvik. (1-3 yıl hapis) *Devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etmek. (3-8 yıl hapis) *Kişisel verilerin kaydedilmesi. (6 ay-3 yıl hapis) *Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik. (1-3 yıl hapis) (Bakınız: Radikal, 15 Temmuz 2008)
İddialar mahkemeye sunulduğuna göre, neticeyi beklemek gerekir. Günlerden beri, “Durun bakalım, hâlâ iddianame açıklanmadı. Böyle şey olur mu? Bu gidişle açıklanamayacak bile” diyenlerde bir suskunluk hakim. İddianame açıklandıktan sonra, iddianamede ‘olan’ iddialarla değil de, olmayan ‘iddialar’la ilgilenmeye başladılar. Neymiş, “Nasıl olur da iddianamede ‘darbe günlükleri’ olmaz”mış.
Belki bu itirazlarında haklıdırlar, ama onun cevabını verecek olan bir ‘yetkili’ de her halde vardır.
Başsavcının açıklamalarından sonra en dikkat çekici itiraz, CHP canibinden geldi. CHP temsilcisi, “Dağ fare doğurdu” demiş.
Suçlamalara, isnatlara itiraz edenler olabilir. Ama bu iddialar karşısında ‘dağ fare doğurdu’ denilebilir mi? Eğer bu iddialar ‘küçük’ ise, daha büyük iddialar ne olabilir ki?
CHP’nin, ta başından beri bu iddia ve soruşturmalar karşısındaki tavrı garipliklerle dolu. CHP Genel Başkanı, ‘kıyaslama’ adına dahi olsa kendisini ‘avukat’a benzetti. Elbette kişiler kanun önünde mahkum olmadıktan sonra ‘suçlu’ ilan edilemezler, ama dile getirilen iddiaları mahkeme kararı olmadan tamamen de ‘yok’ saymak, sürekli aksini savunmak da mümkün olmasa gerek.
Netice itibarıyla büyük iddialarla bir hukuk süreci başlamış görünüyor. Bu dâvânın ne zaman ve nasıl neticeleneceğini, nasıl yansımaları olacağını tahmin etmek zor. Ama soruşturma ve esnasında olduğu gibi bundan sonra da bazı ‘ilk’lerin yaşanacağı şimdiden söylenebilir.
En nihayet, mahkeme henüz başlamamış olsa da çıkacak olan kararın ‘dağ’ mesabesinde olmasını temenni edelim.
16.07.2008
E-Posta:
[email protected]
|