Sadece lâf. İş yok. Faaliyet yok. Ben şunu yaparım. Ben bunu yaparım. Ben okurum. Ben anlatırım. Kesirül kelâm insanlar…
Küçük, bayağı ve önemsiz lâflar çıktıkları, söylendikleri kişiyi çok çabuk anlatır. Hemencecik notunu verdirir.
Boş tenekelere özenmiş, bol bol ve kuvvetli sesler geliyor… Mânâsız, yersiz ve tesirsiz. Kime ne faydası olabilir ki…
Hayatta hiç meyvesiz olabiliriz, hiç olmazsa gölgesiz olmayalım. Azıcık, küçücük, minicik de olsa âleme bir faydamız dokunsun, bunun hiçbir mahsuru yok…
Hep güneş, hep ışık, hep aydınlatıcı ve irşad edici olamayabiliriz. Gelin bir de aydınlanmayı, irşad edilmeyi ve ders almayı deneyelim… Mü’minin memnun ve muzaffer olduğu bu hali bir deneyelim inşaallah…
Kimse boşum demiyor. Herkes meşgul. Herkes dolu dolu. Herkes büyük işler peşinde. Küçük ve minik fakat önemli işler başka bir dünyadan hareket için bir rüzgâr, bir emir bekliyor… Herhalde. Gelir inşallah.
Hemen ağzını açan büyük lâflara talip… Mangalda yarınlar için bir dayanak ve tutanak için bile köz kalmadığı gibi küller ise hiç bırakılmıyor… Allah yardım eder inşallah.
Haddini bilmek hep başkalarının malıdır. Bizim için haddimize mi? Düşünmek de yasak. Biz ne diyorsak o. O kadar!.. Haydi Allah kolaylık versin…
Bilmediğimizi bir bilsek… Âlem bizi alkışlar. Bilenin bilmeyene göre kuvveti yüz misli bu zamanda; cerbeze, mugaşgışlık ve çok bilmişlik… Ahir zamanda hüküm böyle ne yapalım!.. Dinleyen, bilen bir kulak bulsak da fısıldasak…
Hodri meydan diyor… Alnını karışlarım diyor… Ben diyor. Ben diyor. Biz demeye ve bize, bizim yaptıklarımıza sahip çıkmaya ne kadar hasretiz bir bilseniz… Yalnızca bir hizmetiniz için biz diyebilseniz…devamı gelecek inşaallah…
Bizim de üzerimize görev, vazife aldığımız, imanî, Kur’ânî, İslâmî hedefler olmalı. Bizim de boynumuzu büküp, okuyup öğreneceğimiz konular muhakkak olmalı. Bizim de kol kola emin adımlarla ilerleyeceğimiz bir yol muhakkak-ül muhakkak olmalı…
‘Lâf’sız ve ‘biz’li muhteşem günlere inşallah…
11.07.2008
E-Posta:
[email protected]
|