Geçtiğimiz günlerde bu dünyadaki hizmet ve vazifelerini tamamlayıp berzah âlemine göçen değerli isimlerden üçünü Yeni Asya ile olan özel ilgileri hasebiyle bu köşede de hayırla yad ederken, bu irtibatlarını kısaca ifade etmeye çalışalım.
Bu isimlerden biri, Marmara İlâhiyat Fakültesi emekli öğretim üyelerinden, İslâmî Türk Edebiyatı kürsüsü kurucusu Doç. Dr. Neclâ Pekolcay.
Yeni Asya’nın kadîm okuyucuları, bu ismi özellikle 70’li yıllarda gazetede ve unutulmaz edebiyat eki Elif’te zaman zaman yayınlanan makalelerinden hatırlayacaklardır.
Özellikle Marmara İlâhiyat’ın İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü adıyla hizmet verdiği dönemde Pekolcay'la verimli bir müşterek mesai içindeydik.
Diğer isim, daha çok şair ve sanatçı kimliğiyle iştihar bulmuş olan Erdem Bayazıt.
Bayazıt’ın Yeni Asya yayın tarihinde iz bırakmış değerli katkısı, Risale-i Nur’daki sosyal ve siyasî yaklaşımların akademik bir disiplin içinde ele alındığı ilk eser niteliğini taşıyan, Safa Mürsel’in hazırladığı—ve sahasında hâlâ ilk ve tek olma özelliğini koruyan—“Bediüzzaman Said Nursî ve Devlet Felsefesi” kitabı hakkında kaleme alıp neşrettiği sitayişkâr makale.
Bayazıt’ı bazı fanatiklerin önyargılı ve haksız hücumlarına da hedef kılan bu makale, birtakım çevrelerde Bediüzzaman’a karşı mevcut olan mesafeli ve soğuk duruşun delinmesi açısından önemli bir hizmete vesile olmuştu.
Üçüncü isim ise, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanlığı, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanlığı ve Teorik Fizik Kürsüsü Başkanlığı gibi görevlerde bulunmuş olan Prof. Dr. Ahmet Yüksel Özemre.
Özemre ile ilk buluşmamız ve beraberliğimiz, Nobel ödüllü ilk Müslüman âlim olan Pakistanlı fizikçi merhum Prof. Dr. Abdüsselâm’ın 1981 yılındaki Türkiye ziyareti vesilesiyle oldu.
Söz konusu ziyaret, Özemre’nin başında bulunduğu İÜ Fen Fakültesinin davetiyle gerçekleşmiş ve fakülte tarafından Abdüsselâm’a fahrî doktora payesi tevcih edilmişti.
Bir Müslüman ilim adamının Nobel kazanmasının önemini fark edip bunun hakkını vermeye çalışma gayreti, Özemre ile Yeni Asya’yı bir araya getiren çok anlamlı bir buluşma noktası oldu.
Abdüsselâm’ın elde ettiği başarının, bir zamanlar kâinat kitabını Kur’ân’ın rehberliğinde okuyarak dünyaya ilim, teknoloji ve medeniyette üstadlık yapmışken, sonradan bu vasfını kaybeden İslâm dünyası için taşıdığı tarihî önemi idrak edip değerlendirme sorumluluğunu Türk üniversite camiası adına Özemre, medya adına da Yeni Asya paylaştı.
Pakistanlı fizikçinin Türkiye ziyareti, Fen Fakültesindeki ödül töreni, Abdüsselâm’ın ve Özemre’nin yaptıkları konuşmalar, o zaman 12 Eylül sebebiyle ismini Yeni Nesil olarak değiştirmek zorunda kalan Yeni Asya’da, Araştırma Merkezi Koordinatörü Ümit Şimşek’in yakın ve enerjik takipleriyle günlerce manşetten takip edildi. Ayrıca Özemre’nin konuşması, Köprü dergisinin Ekim-1981 sayısında yayınlandı.
Özemre ile yıllar sonra Atom Enerjisi Kurumu Başkanı olduğu ve Çernobil-radyasyon tartışmaları hengâmında görevden alındığı dönemde bir hafta arayla iki ayrı mülâkat yaptık. Barışçı nükleer enerji çalışmalarının o dönemdeki durumu, üzerinde emek vererek belli noktalara getirdikleri projeler, Çernobil ve radyasyon tartışmaları, Türkiye’nin ilim hedefleri, fen eğitimi ve ilim-din münasebetleri konusunda görüşlerini dile getirdiği bu mülâkatlar, yine Köprü’nün Mayıs-1987 sayısında neşredildi.
Özemre, Yeni Asya Yayınları olarak Abdüsselâm’ın “İdealler ve Gerçekler” kitabını yayınlamamızdan duyduğu memnuniyetle takdir ve tebriklerini de iletmişti.
Aynı günlerde Hakkın rahmetine kavuşan Pekolcay 83, Bayazıt 69, Özemre 73 yaşındaydı.
Üçünü de hayırla ve rahmetle yad ediyoruz. Mekânları Cennet olsun.
14.07.2008
E-Posta:
[email protected]
|