17 Temmuz 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Mehmet KARA

Siyasetçi bütün darbelere karşı olmadıkça…


A+ | A-

Meclis tatilde… Önümüzdeki ayın başında Meclis başkanlığı seçimi yapılacağı için milletvekilleri tatillerini yarıda kesip Ankara’ya gelecek. Bu arada Meclis tatile girmeden önce çıkan askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasını öngören kanunun Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanmasının ardından CHP Grubu “acil” olarak parti genel merkezinde toplanarak “oy birliği” ile kanunun iptali için Anayasa Mahkemesine başvurdu. CHP böylece 23. dönemde Yüksek Mahkeme’ye 33. dâvâsını da açmış oldu!

Kanunla ilgili tartışmalar devam ederken, hükümetin Gül’ün “tereddütlerin giderilmesi için ek düzenleme” istemesini “ivedilikle” yapmayacağı ortaya çıktı. Hafta başında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında “şüphelerin giderilmeye çalışılacağı” kararı çıktı. Konunun, 1 Ekim’de açılacak Meclis’in gündeminin baş sırasında olacağı tahmin ediliyor. Tabiî bu arada Anayasa Mahkemesinin kararı bu tarihe kadar açıklanmazsa…

* * *

Baykal’ın toplantının başında yaptığı 1.5 saatten daha uzun süren konuşmasındaki sözleri ise siyasetin tartışma konusu oldu. Baykal’ın “Asker, toplumu rahatsız eden tavırlarda bulundu mu? Kardeşiniz Abdullah’ı cumhurbaşkanı seçmenize engel mi oldu?” sorusu pek çok soruyu da akıllara getirdi. 27 Mayıs, 12 Eylül darbeleri, 1971 muhtırası, 28 Şubat postmodern darbesi toplumu rahatsız etmedi mi? 27 Nisan bildirisi ne amaçla hazırlandı? “1980 ihtilâli yargılansın” diyen Baykal’ın bu tutumu demokrasiye bakışını ortaya koymuyor mu? Bir taraftan anayasanın geçici 15. maddesi kaldırılıp 12 Eylül ihtilâlini yapanların yargılanmasını isteyip diğer taraftan “sivilleşme yönünde önemli adım” olarak sayılan kanunu Anayasa Mahkemesine taşıyan CHP’nin mahkemeye gitmesiyle övünmesi neyle izah edilebilir?

Baykal’ın bu sözlerine en büyük tepki ise eski “yol arkadaşları”ndan geliyor. CHP’nin eski Parti Meclisi üyesi ve AKP Milletvekili Haluk Özdalga, “Ergenekon çetelerinin, darbecilerin, faili meçhul cinayet şebekelerinin siyasî avukatlığını üstlendiğini ilân eden Baykal, şimdi bunların hukukî zeminde de avukatlığını yüklenmiş oluyor. Çünkü, söz konusu yasanın anayasaya aykırılığını düşünen ve demokrasiye sadakatle bağlı bir partinin yapması gereken, o yasanın iptali için değil, ilgili anayasa hükmünü değiştirmek için harekete geçmek olmalıydı” diyor, ancak yeni partisinin de bu konuda bir adım atmadığını unutuyor…

Baykal’ın eleştirilen diğer sözü de “Türkiye’de askerî vesayet olmadığı”nı söylemesi oldu. CHP eski Genel Başkan Yardımcısı İnal Batu askerî vesayetin devam ettiğini söyledi. “Bunun en önemli örneği 27 Nisan muhtırasıdır. CHP ne yazık ki bu bildiriyi alkışladı ve noktasına, virgülüne kadar destekledi” dedi. Özdalga da bu konuda, “Cumhurbaşkanı seçimlerinin ilk tur oylamasının gecesi asker tarafından muhtıra hazırlanmadı mı?” diye sorarken şöyle diyor: “Bu şartlarda, Türkiye’de askerî vesayet tehdidi olmadığını ileri sürebilmek için ancak Baykal gibi yaşayan ölü olmak gerekir.” Baykal’ın “Askerî vesayet yok, Tayyip Erdoğan vesayeti var” sözlerine karşılık da, halkın oyuyla işbaşına gelen bir iktidarın askerle kıyaslanmasının talihsiz bir açıklama olduğunu söylüyor.

Baykal’ın bu çıkışına 12 Eylül ihtilâlinin lideri bile içerlemiş. “Neden Baykal önceki darbeyi görmüyor da 80’i görüyor? Mademki 1980’in yargılanmasını istiyor, 20 yıl boyunca 27 Mayıs bayram havasında kutlandı? Deniz Baykal neden onu sorgulamıyor?” diye soruyor…

* * *

Bütün bu tartışmalardan sonra Türkiye’nin daha fazla demokratikleşmesi, özgürlüklerin genişlemesi için yeni bir anayasanın ne kadar gerekli olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor. Darbe sözü demokratik bir ülkede uluorta söyleniyorsa bir eksikliğin olduğu muhakkak. Aylardır da Türkiye bu tartışmalardan bir türlü kurtulamıyor.

“12 Eylül yargılansın” deyip darbeleri başlatan darbe olan 27 Mayıs hakkında ses çıkarmamak, yıllarca bayram ilân edilmesine alkış tutmak, 12 Mart’la ilgili tek kelime söylememek, postmodern darbeden memnun olmak, gece yarısı muhtıralarını alkışlamak siyasetçi için kabul edilebilir bir durum değildir.

Her türlü darbeye karşı olmak, demokrasiden yana tavır koymak milletin oylarıyla seçilenler için olmazsa olmazdır. Hem de demokrasinin de gereği budur.

Millî iradeye ve demokrasiye inanan herkesin, başta 27 Mayıs olmak üzere bütün askerî müdahaleler, ara rejimler, muhtıralar, demokrasiye darbe vuran girişimler, darbe plânları karşısında net bir şekilde tavırlarını demokrasiden yana ortaya koymalıdır. Yoksa bütün darbeleri yargılanmasını istemeyenlere “asker elbisesi” de gönderilir “emir eri” olmakla da suçlanırlar…

17.07.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (12.07.2009) - Altını çizerek düzeltti

  (11.07.2009) - Her mânâda kalitesiz ülke!

  (10.07.2009) - Tereddüt…

  (05.07.2009) - Sulandırma taktikleri…

  (04.07.2009) - Dönüyoruz dönüyoruz, aynı noktaya geliyoruz

  (03.07.2009) - Kriz tellâlları

  (28.06.2009) - Mahinur ve Şeymanur

  (27.06.2009) - Hediyeniz kitap olsun…

  (26.06.2009) - Adı geçici, ama 27 yıldır değişmedi

  (21.06.2009) - Söz Meclis’ten

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.