Ali FERŞADOĞLU |
|
Evlenecek adayların yol haritası veya işaret taşları |
Evlenmeye, mutluluğu paylaşmaya aile yuvası kurmaya karar verenler öncelikle aşağıda sıralayacağımız prensipleri özümseyip benimsemeyle işe başlamalı. Bir anlamda, bunlar evlilik yol haritası veya işaret taşları olacak. 1- Kendini motive et, telkin ver; yönlendir: Evlilik konusunda önce hedeflerini belirle, kendi kendine nasıl bir eş bulman gerektiğini düşün. Sakın başkasının oyuncağı olma. 2- Evlilik hayatının türlü türlü cilveleri olduğunun farkına var: Araştırma ve çalışmalarını bu idrak içinde yap. Ne pahasına olursa olsun, meşrû çerçevede kalman gerektiğini unutma. Çünkü, fâni ve sonsuz bir mutluluğu kaybetme veya kazanma gibi büyük bir karar ile karşı karşıyasın. 3- Asla başkasından emir alma: Evlilik meselesinde asla emir alma. İmânın, başkasını ezmeye müsaade etmediği gibi, başkasının zilleti ve emri altına girmene de etmez. Yalnız Allah’a boyun eğ, sadece O'ndan yardım dile. Hayatını başkalarının minnet ayakları altında çiğnetme! 4- Hayalperest değil, gerçekçi ol: Hayat ve insanlar hakkında son derece gerçekçi olmalısın. Sadece hayal ile hareket etme. Her şeyi olduğu gibi gör. Hakikatleri çarpıtma. Evlendikten sonra hayal kırıklığına uğramak istemiyorsan, hayalî evlilikler yapma. Akıl-mantık, kalp, vicdan ve sair duygularınla birlikte düşünerek evlen. Hakikatte, dış dünyada imkânsız olan şeyleri hayallerimizde gerçekleştirmek mümkün. Eğer evliliğini hayaller üzerine kurarsan, hayal kırıklığına uğrarsın. Zira, hayat, hayalden ibaret değildir. Veya şöyle söyleyelim: Hayal, hayatın yüz binde, milyonda biri bile olamaz! 5- Kendinden emin ve müsbet ol: Mü’min, zirveye çıkan yolun yokuş olduğunu bilir. Zorluklara katlanır. Çünkü, sonsuz bir kudret ve merhamet Sahibinden güç alıyor. Her zorluğa katlanır. Evliliğin de kolay olmadığını, ancak, mutlaka geçilmesi gereken bir yol olduğunu bilir. Bu hususta başına gelen bir musîbetin imtihan gereği, geçici ve mutlaka katlanması gerektiğinin şuûrunda olmalısın. Şikâyet etme, bahaneler bulma. Hayatı ve hâdiseleri olduğu gibi kabul et. Karamsar da olma. İnsan ve olaylara çeşitli cephelerden bak; özellikle müsbet yönleri yakala. 6- İstekli ve hazır ol: İnanan kişi, her şeye hazırdır. İmânın enerji üretiyor ve gerekli enerjiyi depoluyorsun. Şartlar ne kadar ağır olursa olsun, yılma. Ve evliliğe de fikren, zikren ve maddî olarak da hazırlan. 7- Kararlı ol: Evlilik hayatında da hedefini tesbit et, hayatının gayesini belirle. Tesadüfe inanma. Zira, tesadüfe tesadüf edilmemiştir. Her şey senin meyillerine, düşüncelerine göre şekillenecektir. Sen meyledersin, istersin, Rabbimiz de yaratır. Ve kendine şu soruyu sor: Nasıl birisini arıyorum? Eş bir dost mu, bir sevgili mi, bir yardımcı mı, bir hizmetçi mi, bir köle mi, yoksa sonsuz bir hayat arkadaşı mı? 8- Duygu yoğunluğuna gir, duyarlı ol: Evlilik hayatı güçlü bir duygu yoğunluğu ister. Akıl-baliğ olan genç, artık istikrarlıdır. Kararlıdır. Dikkatlidir. Yaratılışın ve hâdiselerin sebeb-i hikmetinin olduğu gibi evliliğin hikmetlerinin de farkındadır. Önsezi sahibidir ve duyarlıdır. Kendini boş vermişliğin çukuruna atmaz. 9- Kendine güven: Evliliğin zorluklarını belki aile hayatında müşahade ettin. Onlar hayatın birer cilveleridir. Vu şunu bil ki, sen de aynısını yaşayacaksın diye bir kaide yoktur. Ve dolayısıyla bu hususta evvelâ Rabbine, sonra kendine güven. Çünkü, seni O yarattı, O kendine kul ve muhatap kabul etti. Her şeyin dizgini O'nun elinde. Ancak, seni hareketlerinde serbest bıraktı. Vazifeni, haddini, sınırını, nefsini bil; dengeli davran. 10- Sorumluluk al: Evlilik sorumluluktur. Eşinden, çocuklarından sorumlu olduğunun şuurunda ol. Önüne çıkan problemleri çözmeye çalış; mazeret peşinde koşma; bahanelerin arkasına saklanma. Hayatın merkezinde olduğunu ve müstakil bir şahsiyetin bulunduğunun farkına var. Bekârken yalnız kendinden sorumlu olabilirdin. Artık, bakmakla, yardımcı olmakla, eğitip terbiye etmekle mükellef oldukların var. Artık mes’uliyet sahibi olduğunu bil. 11- İnançlı ve ufku açık ol: Hayat yeknesak, donuk değil. Özellikle aile hayatı tamamen faaliyet ve hareket üzerindedir. Her şeyin gelişip olgunlaşma kanununa tâbi olduğunu gör. Kendini de, bu kanun haricinde görme. Öyle ise yenilikçi ve gelişmeye açık ol. Çünkü, başta imânını, ahlâkını, aile hayatını devamlı geliştirmek yenilemek zorundasın. 12- Mutluluğu şu hakikatte ara: “Elbette, en bahtiyar odur ki, dünya için âhireti unutmasın, âhiretini dünyaya feda etmesin, sonsuz hayatını dünya hayatı için bozmasın, boş şeylerle ömrünü telef etmesin, kendini misafir telâkki edip misafirhane sahibinin emirlerine göre hareket etsin, selâmetle kabir kapısını açıp ebedî mutluluğa girsin.” 1
Dipnot:
1- Mektûbât, s. 73. 16.07.2009 E-Posta: [email protected] [email protected] |