Mehmet KARA |
|
Adı geçici, ama 27 yıldır değişmedi |
Demokratik bir ülkede olmaması gereken bir tartışma Türkiye’de hep yapılıyor. Darbeler 1960 yılından beri Türkiye’nin gündeminden hiç düşmüyor. 1960, 1971, 1982 darbeleri yaşayan Türkiye, postmodern darbeyi de gördü, ara dönemleri de… Darbe girişimlerinin eksik olmadığı AB yolundaki Türkiye artık bu tartışmalardan kurtulmalı. Malûmdur ki, demokrasi ile yönetilen bir ülkeye darbe yakışmaz. 16 geçici ve 177 esas maddeden oluşan 1982 Anayasası’nın toplam 83 maddesi değişik tarihlerde değiştirildi. Ancak, anayasanın sivilleşme kriteri olarak görülen geçici 15. maddesi değiştirilemedi. Şimdi madde yeniden siyasetin gündeminde. Adı “geçici” olmasına rağmen 27 yıldan beri maddeye kimse dokunamadı. Bir tek son fıkrası değiştirildi. 27 yıldır geçici madde olur mu? Adı üstünde “geçici…” Konu CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın son grup toplantısında “12 Eylül’ü yargılayabiliriz. Hükümet getirsin geçici 15. maddeyi, değiştirelim” sözüyle tekrar gündeme geldi. Baykal’ın sözünü ettiği ve 12 Eylül darbecilerini koruyan, darbe yapanların yargılanmasına engel teşkil eden “geçici” madde şöyle: “12 Eylül 1980 tarihinden, ilk genel seçimler sonucu toplanacak Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanlık Divanını oluşturuncaya kadar geçecek süre içinde, yasama ve yürütme yetkilerini Türk milleti adına kullanan, 2356 sayılı Kanunla kurulu Millî Güvenlik Konseyinin, bu Konseyin yönetimi döneminde kurulmuş hükümetlerin, 2485 sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanunla görev ifa eden Danışma Meclisinin her türlü karar ve tasarruflarından dolayı haklarında cezaî, malî veya hukukî sorumluluk iddiası ileri sürülemez ve bu maksatla herhangi bir yargı merciine başvurulamaz…” 12 Eylül darbesini yapan generaller hakkında suç duyurusunda bulunan ve Kenan Evren’e dava açma girişiminde bulunan bir savcının başına gelmeyen kalmamıştı. Suç duyurusunu 1999’da yapan, Kenan Evren’e davayı ise 2000 yılında açmayı planlayan Savcı Sacit Kayasu, 2003 yılında HSYK tarafından meslekten atılmıştı. Kayasu şu anda avukatlık dahi yapamıyor. Kayasu AİHM’ye başvurmuştu. Kayasu’nun başvurusunu inceleyen AİHM, “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ifade özgürlüğüyle ilgili 10. maddesinin ve etkili soruşturma hakkıyla ilgili 13. maddesinin ihlâl edildiği” görüşüne varırken, Türkiye’yi 41 bin Euro tazminat ödemeye mahkûm etmişti. Bazı hukukçuların “zaman aşımı” olduğu için darbe yapanların yargılanamayacağını söylemesine rağmen, zaman aşımının 13 Eylül 2010’da dolacağını, bunun için hazırladığı iddianamenin şu anda geçerli olduğunu söylüyor Kayasu. Geçici maddenin de bu yüzden kaldırılmadığını ve zaman aşımının dolduğu günden itibaren de kaldırılabileceğini ileri sürüyor. Ergenekon soruşturması “mevcut hükümeti yıkmak ve darbeye teşebbüs etmek”ten devam ediyor. Ancak darbe yapanlar yargılanamıyor. Hukukçular bu çelişkiye dikkat çekiyor. Peki, Baykal’ın “Eğer, Türkiye’de 12 Eylül ile ilgili bir hesaplaşmayı, siyasî iktidar, gerekli, yararlı, doğru buluyorsa, elini tutan mı var? Gereğini yaparsın. Anayasanın 15. maddesi var. Değiştirme ihtiyacındaysan, getirirsin, değiştiririz” sözünden sonra yeni bir fırsat doğar mı? Baykal’ın bu sözünden sonra, Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, darbecilerin yargılamasının önünde engel olan Anayasa’nın geçici 15. maddesinin değiştirilebileceğini söyledi. Şimdi, her iki partide “değiştirilsin” diyor. Ancak şurası da bir gerçek. Eğer bu gündeme gelirse, Baykal “dokunulmazlıkları da getirin” diyecek, o zaman AKP farklı yaklaşacak. Geçmiş tecrübelerden de gördüğümüz gibi “iş yine konuşmakla kalacak” endişemiz var. Her şeye rağmen tartışılması dahi önemli bir mesafe. Ancak artık sözü bırakıp icraata geçme vakti geldi. İcraata geçirmek içinde irade lazım. Ve iki senedir bu irade gösterilmedi. Bu iradeyi parlamento artık göstermelidir. Diğer taraftan kafamıza takılan sorular da var. Meclis 1 Temmuz’da tatile girecek. Bu yüzden bu konunun gündeme getirilmesi, üzerinde çalışılması yeni döneme kaldı. Yeni dönemde de kim bilir hangi tartışmalar içinde kendimizi bulacağız. Yine unutulup gitme ihtimali yüksek. Neden böyle bir dönemde gündeme getirildi? Baykal’ın bu çıkışı birçok kişiyi olduğu gibi bizi de şaşırttı. “Acaba gündem mi değiştirilmeye çalışılıyor” sorusunu akıllara getirdi. Bu da işin başka bir yönü… İki yıldan fazla bir zamandır değiştirilmesi için çalışmalar yapılan anayasa artık yeni dönemde değiştirilmeli. Geçici 15. madde de bu safhada değiştirilmeli. Demokrasi ile yönetilen Türkiye’de darbeler konuşulmamalı. Türkiye artık darbelerle, darbecilerle hesaplaşmalı ki tam mânâsıyla bir demokrasiye kavuşulsun. 26.06.2009 E-Posta: [email protected] |