Umut YAVUZ |
|
İttihad-ı İslâm en birinci meselemiz olmalı |
Herkes artık tek kutuplu bir dünya olmadığı gerçeğini kabul etmeli. Geleceğin dünya siyasetine yön verecek aktörlerin sayısı günden güne artıyor. Soğuk savaş geride kalalı çok oldu. Şimdi daha farklı güç savaşları ve stratejik oyunlar gündemde. Çin gözünü kırpmadan zulüm yapabiliyor. Neden? Çünkü Çin güçlü bir devlet. ABD istediği yeri istediği gibi işgal ediyor ve oraya yüzbinlerce asker yığabiliyor. Hiçkimse de buna karşı gelemiyor. Neden? Çünkü ABD bir süper güç. Rusya istediği yere savaş ilânında bulunabiliyor, Kafkaslarda istediği zaman operasyonlar yapıp kan dökebiliyor, istediği zaman enerji piyasasını alt üst edebiliyor. Neden? Çünkü Rusya büyük bir devlet. Hindistan gittikçe büyüyor, Müslümanlara istediği gibi baskılar kurabiliyor. Ses çıkaramıyoruz. Neden? Çünkü Hindistan büyüyen bir devlet. İsrail Gazze’yi yerlebir ediyor. İslâm dünyasının orta yerinde rahatlıkla terör estiriyor. Neden? Çünkü İsrail’in arkasında global bir güç var. Peki İslâm dünyası ne durumda? Geleceğin dünyasında İslâm dünyası ülkelerinin konumları ne? Endonezya orada... Dünyanın en kalabalık İslâm ülkesi. Dünya siyasetinde sözü ne kadar geçiyor? Neredeyse esamesi bile okunmuyor. Suudi Arabistan... İslâm’ın en mukaddes iki beldesinin ev sahibi... Kendi keyfi dışında siyasal meselelere pek ilgili değil... İşte Türkiye... Bin yıl İslâm’ın bayraktarlığını yapmış cihan imparatorluğu kurmuş Osmanlı’nın mirasçısı... Dünya siyasetinde ne kadar etkin? Ne yazık ki suya sabuna dokunmuyor... Arada bir “One Minute” diyor ve sonra tekrar susuyor... İşte Mısır... Arap ve İslâm dünyasının alternatif temsilcisi... Dünya siyasetinde ne kadar aktif? Ateş olsa cürmü kadar yer yakar... Nisbeten etkili gibi görünen İran’a ne demeli? Küçük bir provokasyonla haftalarca kaos yaşayabilecek kadar de-stabil bir yapısı var. Keskin sirke misali bir siyaset anlayışı var... Daha saymaya gerek yok... İslâm ülkelerini tek tek incelersek bunlardan farklı sözler söyleyemeyiz... Peki İslâm ülkeleri geleceğin dünyasında nasıl konumlanacak? Neden tek başlarına bir güç ifade etmiyorlar? Bunun sebebi çok açık. Âyetle sabit... Âyet diyor ki: “Ayrılığa düşmeyin. O zaman zayıf düşersiniz ve gücünüz gider” (Enfal, 46)... Evet demek ki Müslümanların kuvveti ve kudreti ayrılıkta değil, birliktedir... Yine âyet diyor ki: “Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz.” (Ali İmran, 139) Âyetler bize şifreyi veriyor. Kur’ân’da başka şifre aramaya lüzum yok. Reçete gayet açık: İttihad-ı İslâm... İslâm ülkeleri ancak bir araya gelerek bir güç ifade ediyorlar. Tek başlarına kalınca güçleri gidiyor, zayıflıyorlar. Derhal bir araya gelip siyasî, ekonomik ve askerî anlaşmalar yapmalılar. İslâm ülkelerinin bir araya gelebilecek müşterekleri niza meselesi yapacak anlaşmazlıklarının yanında Uhud Dağı ile bir çakıl taşı mesabesindedir. Türkiye bugün Avrupa Birliği’ne girmek istiyor. Bu Türkiye açısından çok önemli. Ekonomik anlamda çok önemli. Ama daha çok demokratikleşme anlamında çok önemli. Bunun için bir Başmüzakereci tayin edilmiş. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne dahil olması aynı zamanda İttihad-ı İslâm için çalışması ve böyle bir birlikte yer almasını engellemez. Türkiye’nin, Mısır’ın, Endonezya’nın, Suudi Arabistan’ın, İran’ın tıpkı bizim AB Başmüzakerecisi gibi “İttihad-ı İslâm Başmüzakerecisi” atamaları ve ittihad için neler yapılabileceğini, nasıl projeler geliştirilebileceğini planlamaları gerekir. Böylesi bir birliktelik elbette hayal değil. Bugün her renk, dil, ülke ve ırktan Müslümanlar Hac döneminde, aynı kelime altında, Kâbe’nin etrafında bir araya gelip ahenkle hareket ediyor, aynı yöne bakıyor ve aynı duyguları paylaşıyor... Müslümanları bir arada tutabilecek bağlar, bugün Avrupa Birliği gibi bir oluşumu bir arada tutan bağlardan milyon kat daha güçlü ve sağlamdır. Yeter ki engeller aradan kalksın, samimiyetle niyet edilsin, dışarıdan içeriye sokulacak fitneler engellensin... Bu proje bugün değilse yarın bir gün mutlaka yapılmalıdır, yapılacaktır. Aksi halde Müslümanlara zulümler yapılmaya devam edilir ve biz elimiz kolumuz bağlı seyretmeye devam ederiz. 15.07.2009 E-Posta: [email protected] |