Bir gün Allah Resûlü (asm), “Kim bana iki çene ve iki ayak arasını koruma hususunda söz verirse, ben de onun Cennete girmesine kefil olurum”1 buyurmuşlardı.
Her iki husus da gerçekten mükemmel, olgun, erdemli insan olmanın yollarındandır. Biz şimdilik bu makalemizde dile sahip olma üzerinde duralım. “Söz ola kese savaşı / Söz ola kestire başı / Söz ola ağılı aşı / Bal ile yağ ede bir söz” diyen Yunus Emre bu mısralarında sözün olumlu veya olumsuz yönde ne kadar etkili olabileceğini çok güzel anlatmış. Söz sadece maddî alanda değil mânevî alanda da alçalış veya yükselişlere sebep olabilecek özelliklere sahip.
Hepsinden önemlisi doğru sözlülüğün Cennete, yalanın da insanı Cehenneme götürmesi. Ne güzel anlatır bu gerçeği Allah Resûlü (asm): “Doğruluğa sarılınız. Şüphesiz doğruluk iyiliğe, iyilik de Cennete götürür. İnsan doğru söyleye söyleye doğrular defterine yazılır.
“Yalan sözden de kaçınınız. Çünkü yalan kötülüğe, kötülük de Cehenneme götürür. İnsan yalan söyleye söyleye Allah katında çok yalancılar defterine yazılır.”2
Demek insan Cennetlik olmaya da, Cehennemlik olmaya diliyle zemin hazırlıyor.
Hatta bazen insan düşünmeden samimane bir şekilde söylediği doğru, güzel bir sözle Allah’ın rızasına ulaşıp derecesini yükseltebilirken, bazen yine düşünmeden söylediği bir sözden dolayı Allah’ın hoşlanmayacağı bir konuma gelir ve Cehennemi boylar.3 O kadar ki düşünmeden söylediği bu söz sebebiyle Cehennemde Doğuyla Batıdan daha uzak bir mesafeye düşer.4
Demek düşünmeden söylenen bir söz böylesine felâkete atabiliyor insanı.
Dilini korumakla mükelleftir insan. Onunla ne kendisine, ne de başkalarına zarar verecektir. Mü’min adı üstünde emin insandır. Kendi kendine zarar vermeyeceği gibi başkalarına zarar vermekten kaçınacaktır. Allah Resûlünün (asm), “Ya Resûlallah, Müslümanların hangisi daha faziletlidir?” sorusuna verdiği cevapta, “elinden ve dilinden insanların salim olduğu kimse”5 buyurarak eliyle olduğu kadar diliyle de başkalarına zarar vermemesini zikretmesi oldukça anlamlı değil mi?
Mü’min başkalarına eliyle de diliyle de zarar vermemekle kalmaz, aksine fayda vermek için didinir. Kısaca mü’min faydalı insandır.
Dipnotlar:
1- Buhârî, Rikak: 23.
2- Buharî Edep: 69; Müslim, Birr: 105; Ebû Davud, Edep: 80; Tirmizî, Birr: 46.
3- Buharî, Rikak: 23; Tirmizî, Zühd: 12; İbni Mace, Fiten: 12.
4- Riyâzü’s-Sâlihîn, 3:103 (Hadis no: 1543; Buharî ve Müslim’den.)
5- A.g.e., 3:103 (Hadis no: 1541; Buharî ve Müslim’den.)
05.11.2008
E-Posta:
[email protected]
|