Ağır aksak da olsa Türkiye’nin ekonomik anlamda devamlı büyüdüğü malûm. Bunu, artan ‘millî gelir’den anlamak da mümkün. Fakat, her şeyin ‘toz-pembe’ olmadığı da başka bir gerçek. Gerek ekonomik ve gerekse sosyal konularda onlarca, belki de yüzlerce çözülmeyi bekleyen problemlerimiz var.
Hemen ifade edelim ki, maksadımız ‘felâket tellâllığı’ yapmak değildir. Fakat, Türkiye’yi ‘idare edenler’ gibi gerçekleri görmezden de gelemeyiz.
Dünya ile ortak hareket etmek durumunda olduğumuza göre, büyük ekonomileri/ülkeleri sarsan bir krizin, ülkemizi ‘teğet’ geçmesi mümkün değil. Keşke öyle olsa, ama bu eşyanın tabiatına aykırı. Çünkü dünya, teknoloji sebebiyle bir ‘köy’ haline gelmiş durumda. Komşularımız alevler içinde yanarken, bizim tehlikeden uzak kalmamız düşünülebilir mi?
Türkiye’yi idare edenlerin yanlışı, var olan problemleri görmezden gelmek, yok saymak ve gerekli tedbirleri zamanında almamaktır. “Tehlike kapımızda” diyenler illâ da Türkiye’nin sıkıntıya girmesini isteyenler değil ki? Zaten ‘çirkin siyaset’ yapanların dışında hiç kimse, ülkemizin krizlere yuvarlanmasını istemez ve arzu etmez. Nihayetinde gelen kriz, kişileri ya da şirketleri seçmez. Yaş ile kuru birlikte yanar ve yanıyor. Öyle ise, “Aman tedbir alınsın” diyenlere kızmamak, küsmemek gerek.
Türkiye’yi idare edenlere güvenen vatandaşın, pişman edilmemesi gerek. “Her şey kontrol altında” diyenler, yüksek nisbetlerde yapılan zamları nasıl izah edecekler? Üç kuruş, beş kuruş değil; yüzde 20’leri aşan zamlardan bahsediyoruz... Geçen aylarda elektriğe toplamda yüzde 40 civarında zam yapılmıştı. Şimdi de, ‘doğal gaz’a daha doğrusu ‘Rahmânî gaz’a yüzde 22 zam yapıldı.
Zamın açıklandığı saat ve gerekçesi de çok tanıdık. Sabaha karşı 02’de zam açıklanıyor. Gerekçesi de şöyle: “Söz konusu fiyat artışında, döviz kurunda özellikle son bir ay içinde meydana gelen hızlı artışların yanı sıra, petrol ve petrol ürünleri fiyat ortalamalarına endeksli olan doğal gaz alım fiyatlarının, petrol fiyatlarındaki artışlardan 6-9 ay geriden etkilenmesi ve geride bıraktığımız 6-9 aylık dönemde petrol fiyatlarının uzun süre rekor seviyelerde seyretmesi etken olmuştur.’’ (aa)
Peki, petrol fiyatları rekor seviyesinde seyrederken kısmî zamlar yapılsaydı daha uygun olmaz mıydı? Hem şu anda petrol fiyatları sürekli geriliyor... Petrol, dünya piyasasında neredeyse yarı yarıya ucuzladı. Bu ucuzluk da vatandaşa yansıyacak mı?
Her konuda; var olan problemleri inkâr ederek, öteleyerek, erteleyerek bir yere varamayız. Sıkıntıları görelim ve çarelerini de zamanında, gecikmeden alalım. Aksi halde geç kalmış oluruz.
Vatandaş haklı olarak sorar: Her şey yolundaysa bu zamlar niye?
02.11.2008
E-Posta:
[email protected]
|