Tarihi kayıtlarda Afyon ilimizin Bolvadin ilçesinin 10 bin yıllık mazisi olduğu tesbit edilmiştir. Bolvadin Malazgirt Savaşı’ndan sonra 1107 tarihinde yapılan Bolvadin Savaşı sonunda Emir Mengüçük Bey tarafından Türklerin eline geçmiştir. Bolvadin, Selçuklular zamanında “Karahisar-ı Devle” ismiyle anılan Afyon’a bağlı 10 kadılıktan birisidir. Hz. Mevlânâ’nın oğlu Sultan Veled, Afyon’u ziyareti sırasında “Bolvadin Mevlevîhanesi”ni açmıştır. Yine bu devirde Eşrefoğlu Mehmed Bey büyük bir külliye yaptırmıştır. Vakıflar Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre 112 adet vakıf vardır. Osmanlılar döneminde büyük bir kültür merkezidir. Merkezinde 24 Medrese, 7 İptidaîye, 1 Rüştiye, 63 Sıbyan Mektebi vardır. Günümüzde 12 orta öğretim kurumu, 35 ilköğretim okulu, yüksek okulu vardır.
Böyle tarihî bir beldeye oranın can dostları, başta cevval ve gayyur insan Necati Bey ve arkadaşları beni dâvet ettiler. Onlara Peygamberimizin (asm) çağımıza intikal eden ve bütün insanlık âlemini kucaklayan müjdelerin tahakkukundan bahsettim, örnekler takdim ettim ve bilgilerin yer aldığı Risâle-i Nur Külliyatından satırları açtım. Bu manevî sohbetimize Afyon ilinden de iştirak eden mümtaz şahsiyetler vardı. Seminer babındaki bu sohbetimizden önce de, arsalarını yeni bir eğitim binası için vakf eden ve çok yönlü bir hizmet binası hayata geçirmek için, çok mesafe aldıklarını gördüm. Mazideki kültür hazinelerini yeni nesiller tarafından ortaya çıkması için, bu eser bir anahtar hükmünde olacaktır.
Bu hizmet binasının bitmesi ve yeni eğitim ve öğretim yılında açılması için, mazide Bolvadin’in meşhur kaymağını yiyen, suyunu içen, havasını teneffüs eden ve nüfus kütükleri Bolvadin kayıtlarında olan can dostlarının biraz omuz ve destek vermeleri onların şanına ve yaptıkları hizmetlere yakışandır. Binanın içini gezdim ve projesine baktım ve müteşebbislerin mutasavver düşüncelerini dinlediğim kadarıyla da, bu hizmete destek vermek Bolvadinlilerin tarihine geçecektir. Ümitliyim çünkü binanın temeli çağın Mevlânâsı Hz. Bediüzzaman’ın hatıraları olduğu ve üzerinden geçtiği bulvarda atılmıştır. Yani neşv-ü nema bulacaktır, inşallah… Emeği geçenleri ve disiplin içinde çalışanları kucaklıyorum..
Kardeşlerimizin görkemli salonlardaki düğünlerinde konuşmak için aylar önce randevular almaktayız. Bazılarına müsait şartlar altında katılmak mümkün olmaktadır. Salondaki şartlar ne olursa olsun katılmanın ve konuşmanın gönüllerdeki yankılarına şahit olmuşumdur. Isparta da, Aziz ve kadim dostum ilahiyatçı Mithat Beyın kızını, Gebzede ikamet eden Kurt ailesine verdiği düğün ve nikâh merasiminde İsparta'nın meşhur Süreyya Düğün Salonunda benden “Aile hayatı ve Hz. Peygamber başlıklı “bir konuşma istemişlerdi. Rabbimize şükürler olsun iştirak ettik ve mümtaz hazîruna hitap ettik.
Yanmaz ve Kurt ailelerinin düğünlerine havanın sıcağına rağmen, Antalya’dan, Burdur’dan, Konya’dan, Afyon'dan, Gebze’den, İstanbul’dan, iştirakçiler vardı. Bu nev'î düğünleri melekler alkışlıyor. Çünkü Kur’ân-ı Kerim'le açılıyor, konuşmalarla, duâlarla bitiyor… Düğünde verdiğim mesajın özeti; Hz. Peygamberimizin (asm) çağlara ışık tutan ve emir buyurduğu emsalsiz sözleri ve sözlerinin âlem çarşısında tahakkukları idi..
Ayrıca Bediüzzaman Hazretlerinin Isparta’da kira ile ikamet ettiği evini eğitimci Nihat Bey ile ziyaret ettik. Oraya gelen yüzlerce kişi ile görüştük ve bilhassa Kosova’lı Nur aşığı kişilerle sohbetimizin ayrı bir güzelliği ve ruhaniyatı vardı… Hasılı; Bolvadin ve Isparta da feyz aldık ve teneffüs ettik.. Emeği geçenlere binler tebrikler ve başarılar..
18.07.2008
E-Posta:
[email protected]
|