Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 18 Haziran 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ali FERŞADOĞLU

Selâmın enerji ve sinerjisi



Yüzlerce olumlu ve olumsuz duygularla bezenmiş, sosyal varlıklarız. Hemcinslerimiz ve diğer varlıklarla en çok ve en kolay iletişim kurabilir bir özellikte yaratılmışız. Hikmet/sebepler açısından bakıldığında; bütün varlıkların özelliklerinin ruh ve bedenimizde özetlenmiş olduğunu anlarız.

Nesneler, yoğunluk derecesine göre bir enerji harmanıdır. Dolayısıyla her nesne bir enerji yayar. Biz, kâinatın minyatürü olduğumuza göre, bütün enerji boyutları bedenimizde özetlenmiştir. Şu halde biz de bir enerji yayarız.

Yaydığımız bu enerji olumlu veya olumsuz olabilir. Eğer, ihlâs, samimiyet, sadakat ve benzeri olumlu duygularla yoğrulursak, yaydığımız enerji pozitiftir.

Selâmlaşma da sesli olarak yaydığımız bir enerji boyutudur. Öte yandan hemcinslerimizle iletişim kurmanın anahtarı, düğmesi ve ilk adımıdır. Selâm, aynı zamanda, olumlu duygu alışverişinin kanalıdır. Selâm, bir dostluk, sevgi ve hayırseverlik işaretidir. Selâmlaşan şu mesajı da verir:

Hepimiz insanız, aynı Yaratıcının kullarıyız. Birbirimize sevgi ve saygı duymalıyız. Ben senden eminim. Sen de benden emin olabilir, güven duyabilirsin. Allah’ın rahmet ve bereketi üzerine olsun...

Selâmı alan da, bilmukabele ile, aynı hisleri sinerjik olarak muhatabına iade eder. Böylece karşılıklı sevgi, saygı ve dostluk köprüleri kurulur. Bu köprüden sayısız olumlu duygu alışverişleri yaşanır. Çünkü, selâm aynı zamanda bir enerji aktarımıdır. Çünkü, biz duygu, düşünce ve sözlerimizle de bir enerji yayarız. Selâmın enerjisi, hiç şüphesiz pozitif ve ulvîdir. Böylece müthiş bir duygu buluşması ve güven ortamı oluşur. Diğer bir ifadeyle, selâm ile sinerji ve empati; yani karşılıklı duygu alışverişi, dostluk ve güven ortamı hasıl olur.

Bir hadîs-i serîfte bu hakikat, “Siz iman etmedikçe Cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de imân etmiş olmazsınız. Yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir şeye delâlet edeyim mi? Aranızda selâmı yayınız” diye nazara verilir. Hatta, Kur’ân, olumsuzluklar karşısında da “selâm sinerjisinin” kullanılmasını tavsiye eder:

“Rahman’ın has kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendini bilmez kimseler onlara lâf attığında ‘Selâm!’ derler”1 âyetinde de, “Artık sağcılardan selâm sana!” diye önemi tekrar vurgulanır. Selâm vermek sünnet, almak ise farz.

Resûlullah’a (asm) “İslâmın hangi ameli daha hayırlıdır?’ diye sorulmuştu. O da, “Yemek yedirmen, tanıdığına tanımadığına selâm vermendir”2 diye cevaplandırmıştı.

Verilen selâmı almanın farz olduğunu bildiren âyetin meâli ise şöyle: "Size bir selâm verildiği vakit ondan daha iyisiyle selâm verin veya aynıyla mukabele edin.”3

Selâm verenin, Müslüman olduğuna dâir delillerden birisi de, “Size selâm verene mü’min değilsin demeyin...”4 meâlindeki âyet-i kerîme gösterilir.

Selâmlaşmak, aynı zamanda İslâmın güzel âdetlerindendir. Sosyal hayatı da en güzel bir şekilde tanzim eden yüce dinimiz, selâmlaşmayı da, içtimâî kaynaşmanın esaslarından sayarak, üzerinde hassasiyetle durulmasını emreder. Hattâ, selâmlaşmanın, bir müessese olarak ihyâ edilmesini ister.

Dipnotlar:

1- Kur’ân, Furkan, 63.; 2- Ebû Davud, Edep, 5194.; 3- A.g.e., Kur’ân, Nisa, 86.; 4- A.g.e., Nisa, 94.

18.06.2008

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (18.06.2008) - Selâmın enerji ve sinerjisi

  (17.06.2008) - Şarapçıları sevmek zorunda mıyım?

  (16.06.2008) - Olumlu bakışı kazanabilmek

  (15.06.2008) - Mülkî değil, melekûtî bakabiliyor muyuz?

  (13.06.2008) - İsmî bakıştan, harfî bakışa geçmek

  (12.06.2008) - Şimdi anlaşıldı mı?

  (11.06.2008) - Bakar körler gibi miyiz?

  (10.06.2008) - Taha Akyol: “Bediüzzaman çağımızın Gazalisi'dir!”

  (07.06.2008) - Ne diyeyim: Başörtüsü asla affetmez!

  (06.06.2008) - Nasıl ihmal edebiliriz?

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Gezi Eki Pdf

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır