Başımıza dert olmuş gibi görünen Ermenistan sınırının açılması meselesinden hayırlı bir sonuç doğacak gibi görünüyor. Önceki gün Azerbaycan Dışişleri Birinci Bakan Yardımcısı Araz Azimov’un Ankara’daki görüşmeleri sonunda Azerbaycan-Ermenistan sorunlarının çözümü yolunda bir adım atılması umudu doğdu. Hükümetin altı yıllık dış politikasını yönlendiren, şimdi de çiçeği burnunda Dışişleri Bakanı olan Davutoğlu, bu göreve geldikten sonra ilk hamlesini bu konuda yaptı. Aynı gün içinde Başbakanın 13 Mayısta Bakü’ye, 16 Mayısta da Soçi’ye gideceği duyuldu. Bunlardan önce 7-8 Mayısta Cumhurbaşkanı Gül, Aliyev ve Sarkisyan’ı Prag’ta bir araya getirecek. Bu diplomasi çabalarının odak noktasını Dağlık Karabağ sorununun çözümü oluşturuyor.
Böylece Türkiye, bu sorunun zaten kökeninde var olan Rusya olmaksızın çözüme ulaşılamayacağını gördü ve adımını buna göre atmaya karar verdi. Aliyev’in son zamanlardaki Rusya’ya yakınlaşma politikasının da bunda etkisi olduğu kuşkusuz.
Avrupa Birliğinin altı eski Sovyet Cumhuriyetine (Belarus, Ermenistan, Gürcistan, Moldova, Azerbaycan, Ukrayna) yardımlarını ve ilişkilerini düzenlemeyi amaçlayan Doğu Ortaklık Konferansı 7-8 Mayısta Prag’ta yapılacak. 27 AB ülkesi ile doğu ortaklığı ülkelerinin devlet ya da hükümet başkanlarının katılacağı bu toplantı, üçlü zirveye de vesile olacak.
Doğu Ortaklığı 26 Mayıs 2008’de Polonya ve İsveç tarafından önerilen ve 20 Mart 2009 tarihinde resmen başlatılan bir proje. Amaç yukarıda sayılan “stratejik önem taşıyan” altı eski Sovyet bloğu ülkesine siyasal ve ekonomik ilişkiler yoluyla yardım ve destek sağlamak. Rusya bu projeye AB’nin kendi nüfuz alanını genişletme girişimi olarak bakıyor. Özellikle Belarus konusunda Rusya ile AB arasında bir çekişme var. Ortaklığın temel amaçları olan demokrasi ve hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesine tamamen zıt olan dikta rejimiyle yönetilen bu ülke, sırf Rusya’nın egemenlik alanına girmemesi için bu ortaklığa dahil edilmiş.
İşte bu konferans dolayısıyla Prag, Dağlık Karabağ sorununun çözümü yolunda önemli bir zirveye de ev sahipliği yapmış olacak.
Bu toplantı iki açıdan da önem arz ediyor. Birincisi; Türk dış politikasında NATO Genel Sekreterliği meselesinde yaşanan Cumhurbaşkanı mı Başbakan mı öne çıkacak meselesi, burada Cumhurbaşkanı Gül’ün öne çıkarılmasıyla çözülmüş görünüyor. Sızan bilgilere göre bu da Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun tavsiyesi. Böylelikle zirve Devlet Başkanları düzeyine taşınmış oluyor. Bundan sonra da dış politika konusunda bu ikileme sık sık şahit olacağız gibi görünüyor. Aslında Devletin başındaki iki liderin farklı bölgelerde öne çıkması, gerektiğinde birbirini tamamlayıp desteklemesi bizim gücümüzü arttıracaktır.
İkincisi; bu üçlü toplantının yapılmasında vesile olacak faaliyet, toplantıdan verimli sonuçlar alınmasını biraz güçleştirecek gibi görünüyor. Rusya’nın şiddetle karşı çıktığı AB-Doğu Ortaklığı Konferansı dolayısıyla orada bulunulması, Rusya’yı da—nüfuz bölgesi olarak gördüğü için— ilgilendiren böyle bir konunun Prag’ta görüşülmesi, Rusya’yı rahatsız edebilir.
Sonuçta bölgedeki huzur açısından öncelikle çözümü gereken Azerbaycan-Ermenistan çatışmasının—ve temel konu olan Dağlık Karabağ işgalinin—çözümü yolunda böylesine önemli bir adım atılması umut verici bir gelişmedir. Hayırlara vesile olmasını diliyoruz.
06.05.2009
E-Posta:
[email protected]
|