Hadiselere Risâle-i Nur penceresinden bakıyoruz
Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
1945 Çelikhan doğumluyum. Yaklaşık 31 yıl Muğla, Adıyaman, Diyarbakır ve Malatya’nın çeşitli köy ve ilçelerinde öğretmenlik ve ilçe millî eğitim müdürlüğü yaptım. 1996 yılında emekli oldum. Halen Malatya’da ikamet etmekteyim.
Yeni Asya gazetesiyle ilk olarak nerede ve ne zaman tanıştınız?
Gazetemizle ilk çıktığı tarih olan 1971 yılında Adıyaman’ın Çelikhan ilçesinde tanıştım.
Sizi 40 sene boyunca Yeni Asya’ya bağlayan
saikler nelerdir?
Sebepler çok olmakla beraber; Yeni Asya’nın Bediüzzaman’ın ulvi dâvâsını dâvâ edinmesi; zikzak yapmadan yayın yapması, manevî değerlerden taviz vermemesi; tahakküm ve istibdatlara karşı dik duruşu; hakta sebat etmesi gibi sebepler beni gazetemize bağladı.
Yeni Asya’yı benzerlerinden farklı kılan, önde
gelen ayırdedici özellikleri sizce nelerdir?
Hal-i hazırdaki Türkiye medyasında “Yeni Asya”nın benzeri bir gazetenin bulunduğu kanaatinde değilim. Çünkü doğrudan, Bediüzzaman’ın dâvâsını ve misyonunu şiar edinen ve o yönde neşriyatta bulunan herhangi bir gazete yoktur. Yeni Asya’nın dışında manevî değerlerimize bihakkın sahip çıkan, bu yolda her riski göğüsleyerek tavizsiz bir şekilde yoluna devam eden herhangi bir gazete bilmiyorum.
Yeni Asya’nın size ve ailenize kazandırdığı en
önemli değerler neler olmuştur?
40 yıl boyunca Yeni Asya, Bediüzzaman’ın sesi olması ve Risâle-i Nurlardaki hak ve hakikatlerin, prensip ve düsturların naşiri olması hasebiyle bana ve aile efradıma kazandırdıkları saymakla bitmez. Bu meyanda hatırlayabildiklerimden: Yaklaşık 25 yıldır ara sıra da olsa bu gazetede yazıyor olmam, bu gazete sayesindedir. Hemen bütün aile efradımızın Nurlarla tanışması, Nurlara Talebe olmanın gayretinde olmasında bu gazetenin payı vardır. Aile olarak 40 yıl boyunca bir ehl-i dini öğrenmekle mükellef bulunduğu dini kültürü kazanmakta bu gazetenin payı büyüktür. Yaşanmış ve yaşamakta olduğumuz olaylara Risâle-i Nur penceresinden, Bediüzzaman’ın dürbünüyle bakıp, öylece değerlendirip ve ona göre bir duruş içinde bulunmak bu gazetenin yardımıyla olmuştur.
Bu 40 sene içinde Yeni Asya ile ilgili yaşadığınız hatıraların en dikkat çekenini bizimle paylaşır mısınız?
40 yıl içerisinde Yeni Asya ile ilgili enteresan hatıraları yaşadım veya şahit oldum.
Hatırlayabildiklerimden birisi: Yetmişli yıllarda Çelikhan’da en etkili dinî cemaat Nur Cemaatiydi. Buna paralel olarak ilçede en çok satılan gazete de Yeni Asya idi. Çünkü o tarihlerde her Nur Talebesi aynı zamanda Yeni Asya’nın bir abonesiydi. Yani hemen herkes Yeni Asya’yı “Nurcuların gazetesi” olarak biliyor ve zaten de öyle idi. Bazıları bu doğru tesbitin farkına varmasa da dün olduğu gibi, bu gün de bu gazetenin yüklendiği misyon aslında budur.
Sözü fazla uzatmadan yaklaşık otuz-otuz beş yıl önce vuku bulan olayı anlatalım: Çelikhan’daki gazete bayii her gün gazetemizi ilçe merkezindeki aynı zamanda esnaf olan gazete temsilcimize gönderiyor. Bütün gazete aboneleri her gün gazetelerini bu temsilci ağabeyden gelip alıyorlar. Yine bir gün gazete bayii gazetelerimizi temsilcimize verilmek üzere bize ve gazetemize muhalif ve aynı zamanda Halk Partili muarız birisine veriyor. Bu adam da gazetelerimizi alıyor, bize muarızlığı sebebiyle bütün gazeteleri yere fırlatıyor, hışmını bu şekilde gösteriyor.
Ve bu kişi aradan çok kısa bir süre geçmeden, hiçbir hastalık emaresi olmadığı halde, ani bir krizle yere yığılıyor. Çok acil olarak hastaneye kaldırılıyor. Çok ciddî felç teşhisiyle tedavi altına alınıyor. Ölümün eşiğinden dönen bu kişide kalıcı bir yüz felci meydana geldi. Aradan bunca zaman geçmesine rağmen yüzündeki ve gözlerindeki felç emareleri halen devam ediyor.
|