8 Mart Pazar günü ASDER’in düzenlemiş olduğu “Tarihten Bugüne Kürt Meselesi ve Çözüm Önerileri” konulu panele katıldım.
Emekli General Adnan Tanrıverdi’nin yönetmiş olduğu panelde konuşmacılar sık sık Bediüzzaman’a atıfta bulunarak Kürt sorununda en etkili çözümünü tartıştılar.
Dr. Ramazan Balcı, “Türklerin ve Kürtlerin Müşterek Tarihi ve Osmanlı Döneminde Kürt Meselesi” başlıklı konuşmasında daha önce yayınlanmamış kaynaklara dayanarak meselenin kökenine kadar inmeyi başardı ve bilmediğimiz bir çok konuda tarihe ışık tutarak Türk-Kürt kardeşliğini ortaya çıkardı. Çözüm tekliflerinde ise Bediüzzaman’ın eserlerine müracaat edilmesi gerektiğini ifade ederek çarpıcı örnekler verdi. Said Nursî’nin idealist insan modeline atıfta bulunan Balcı, “Kimin himmeti milleti ise o tek başına bir millettir” sözünü değerlendirdi. Bu bölümdeki Bediüzzaman ile ilgili sözleri sık sık alkışlarla kesilen Balcı, güzel ve doyurucu bir konuşma yaptı.
Daha sonra “Cumhuriyet Dönemi Kürt Meselesi, Kürt İsyanları, Bölücü Hareketler ve PKK, Dış Güçlerin İstismarı” konulu konuşması ile Em. General Korkmaz Tağma konuştu ve Türklerle Kürtleri bir arada tutan en önemli bağın “İslâmiyet” olduğunu ifade etti. Pazar akşamının Mevlit Kandili olması dolayısıyla sık sık Peygamberimizin hadislerine ayrıca değinen Tağma, tek parti devrinde yapılan hataları da gündeme getirdi.
“İslâmda Kavmiyetçilik, Terörle Mücadele ve Yapılan Hatalar” konulu takdimde ise Emekli Albay Prof. Dr. Ahmet Alper söz aldı ve konuşmasının neredeyse tamamında Bediüzzaman Said Nursî’den alıntılar yaptı. Özellikle “Münâzarât” isimli eserine değinen Alper, “Şu müsbet fikr-i milliyet; İslâmiyete hadim olmalı, kal’a olmalı, zırhı olmalı, yerine geçmemeli. Çünkü İslâmiyet’in verdiği uhuvvet içinde bin uhuvvet var; âlem-i bekada ve Âlem-i berzahta o uhuvvet baki kalıyor. Onun için, uhuvvet-i milliye ne kadar da kavi olsa, onun bir perdesi hükmüne geçebilir. Yoksa onun yerine ikame etmek; aynı kal’anın taşlarını, Kal’anın içindeki elmas hazinesinin yerine koyup, o elmasları dışarı atmak nev’înden ahmakane bir cinayettir” dedi.
“Bireyden Topluma Kimlik Özeleştirisi ve Terörle Mücadelede Çözüm Önerileri” konulu konuşması ile Prof. Dr. Nevzat Tarhan kürsüye geldi ve insanlarımızın ırkçılığı benimsemediğini ifade etmesine rağmen bal gibi ırkçılık yaptığını söyledi. “Ben kafatasçı değilim ama Türkün Türkten başka dostu yoktur” sözünü hatırlatan Tarhan, “ne kadar milliyetçiyiz?” anketini dinleyicilere takdim etti.
“Kendi kimliğini yoksay” anlayışının bilimsel ve çağdaş olmadığına değinen Tarhan, özellikle tek parti döneminde yapılan yanlışlara da değindi.
“Kürt Meselesinde Çok Sorulan Sorular” konusunda konuşan Em. General Adnan Tanrıverdi ise sürenin uzaması ve konuşmacıların yeterli cevaplar vermesi dolayısıyla oldukça kısa bir konuşma yaptı. Dinimize atıfta bulunarak birleştirici rolüne vurgu yapan Tanrıverdi, soru ve cevaplar bölümüne geçti ve konuşmacılara yeniden söz verdi.
Yazılı soruları cevaplayan konuşmacılar tebrik ve teşekkürler ile semineri sona erdirdiler. Bu maksatla emeği geçen bütün ASDER mensubu arkadaşlara ve konuşmacılara teşekkürü bir borç bilir devletimizin bu konuda ortaya çıkan çözüm tekliflerine kulak vermesini dilerim.
11.03.2009
E-Posta:
[email protected]
|