Demokrasilerde “oy”un önemi büyüktür. Ekonomik kriz dünyayı kasıp kavururken, Türkiye’de de kendini iyiden iyiye hissettiriyor. Dolar aldı başını gidiyor, işsizlik hat safhada. Bu arada da mahallî seçimler yaklaşıyor. Geçtiğimiz günlerde bir fotoğraf kamuoyuna yansıdı. Bir çok televizyon kanalı ve gazetede de yayınlanan fotoğrafta, Antalya’da, “Satılık 20 rey” yazılı pankartla dolaşan bir vatandaş, “oyunun satılık olduğu”nu söylüyordu?
İşlerinin kötü gitmesi sonucu iş yerini kapatan daha sonra da borçları yüzünden mahkemelik olduğunu söyleyen vatandaşa bazı insanlar tepki gösterirken vatandaş kendini şöyle savunmuş: “Doğu’da o kadar yardım yapılıyor. Bana da yardım yapılsın. Şu an borçlar nedeniyle mahkemelik oldum. Borçlarımı kim öderse ya da borçlarımı ödeyen kişi kime isterse oyumu ona vereceğim...”
Neresinden bakarsanız bakın olayın her tarafı yanlış. Klâsik olacak ama şöyle bir söz vardır: “Oy namustur ve satılamaz.”
* * *
ALÇAKLARA KAR YAĞIYOR
Üniversitelerin ya da YÖK’ün öğretim üyeleri hakkında açtığı çok soruşturma gördük, ama bunun gibisine şahit olmamıştık. “Garip bir soruşturma” geçtiğimiz günlerde gündeme geldi. Bir öğretim üyesine ıslakla, “Alçaklara kar yağıyor üşümedin mi? Sen bu işin sonunu düşünmedin mi?” nakaratlı “Halimem türküsü”nü okulun koridorunda çaldığı için soruşturma açılmış.
Öğretim üyesi kendisini, “Genelde ıslıkla bir sürü şarkı söylerim ama soruşturmaya konu olan parçayı hatırlamıyorum” diye savunurken, Fakülte dekanı, “Soruşturma, bölüm başkanına meydan okuduğu gerekçesiyle açıldı” demiş.
“Islık çalmak suçu” bize ilginç geldi doğrusu…
* * *
GECE YARISI MİTİNG OLUR MU?
Bu soruya “Normalde gece yarısı miting olmaz” diyebilirsiniz. Ancak altında uçağı, helikopteri olmayan ve seçim kampanyalarında daha fazla halka partisinin görüşlerini anlatmak isteyen birisi için yapılacak başka bir seçenek kalmayabiliyor.
DP Genel Başkanı Süleyman Soylu da, gece yarılarına kadar il il, ilçe ilçe, kasaba kasaba dolaşan liderlerden. Geçtiğimiz günlerde gece mitinglerinin seçim yasaklarına girdiği gerekçesi ile Soylu’ya suç duyurusunda bulunulmuş. Bu durum Soylu’yu hayli kızdırırken suç duyurusundan hükümeti sorumlu tuttu. “Gece mitinglerine devam edeceğim” diyerek de tepkisini dile getirdi. “On günde, seksene yakın açık hava toplantısı yaptık. Yapmaya da devam edeceğiz” diyerek gece mitinglerine devam sinyali verdi.
Bakalım bu işin sonu nereye varacak?
* * *
İŞTE FEDAKÂRLIK BUDUR (!)
Mahallî seçimler öncesi Ankara’da farklı bir tartışma yaşanıyor. Bir dönem Keçiören, üç dönemde büyükşehir belediye başkanlığı olmak üzere 20 senedir belediye başkanlığı yapan Melih Gökçek, bu dönemde de AKP’nin adayı. CHP’nin adayı Murat Karayalçın’la Gökçek arasındaki “ağız dalaşı” devam ederken, bazı anketlerde MHP’nin adayı da ön plâna çıkarılıyor. Bu da haliyle önceki seçimlerde “Bana oy vermezseniz sol kazanır” korkutmacası ile sağ kesimden oy isteyen Gökçek’i hayli tedirgin ediyor.
Gökçek MHP’li tabanı küstürmemek için de hep alttan alıyor. Karayalçın’a karşı yaptığı eleştirilerin çok azını MHP’nin adayına yapıyor. Geçenlerde yaptığı bir toplantıda büyük bir fedakârlık örneği (!) göstererek şöyle dedi. “Bilsem ki ben kazanamayacağım, MHP kazanacak; inanın ki, şerefim üzerine söylüyorum, seçimlere girmezdim…” Bu söz bir çok kişinin gözlerini yaşartmış olabilir ancak biz bu sözü duyunca “İşte fedakârlık budur” deyiverdik.
* * *
BAŞKANLIK DİVANI OLUŞAMAYINCA…
Meclis alınan karar gereği milletvekillerinin seçim bölgelerine gidip çalışabilmeleri için Perşembe günü tatile girecekti, ancak öyle olmadı. Salı ve Çarşamba günleri “Başkanlık Divanı oluşamadığı” için Meclis, fiilî olarak Salı’dan itibaren tatile girdi.
Bu durum Meclis tutanaklarına şöyle yansıdı: “3 Mart 2009 Salı. Değerli milletvekili arkadaşlarım, Başkanlık Divanında görevli kâtip üye arkadaşlarım Sayın Harun Tüfekci ve Fatoş Gürkan gelmediği için Başkanlık Divanımız oluşmamıştır. Bunun için TBMM’nin 64. Birleşimini açamıyorum. 4 Mart 2009 Çarşamba. TBMM’nin 64. Birleşimini Divan oluşamadığı için açamıyorum.”
Meclis genel kurulunun 26 Şubat’ta en son çalışması dikkate alındığında milletvekilleri bir aylık bir “mahallî seçim arası” vermiş oldular. Geldiklerinde nasıl bir moralle gelecekleri kesin olmamakla birlikte, hayli yorgun olacakları da kesin…
08.03.2009
E-Posta:
[email protected]
|