Meclis’in çalışma usullerini belirleyen 36 yıllık içtüzüğün değiştirilmesi için önemli bir adım atıldı. Meclis Başkanı Köksal Toptan’ın çağrısıyla 16 Ekim 2008 tarihinde kurulan “içtüzük hazırlama komisyonu” çalışmalarını tamamlayarak yeni içtüzük taslağını hazırladı. “Reform niteliğinde yenilikler” getirdiği söylenen taslağa göre, son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanan “toplantı yeter sayısı”nın kaldırılması gibi “reform” sayılabilecek bir çok konu yer alırken, 136 maddeden oluşan taslağa seçimlerin ardından son şekli verilecek.
Taslaktaki “reformlardan” birisi de bayan milletvekillerine pantolon giyme özgürlüğünün getirilmesi. Yürürlülükteki İçtüzüğe göre kadınların “tayyör” giyme zorunluluğu bulunuyor. İçtüzükte yapılacak değişiklikle kadınların tayyörün yanı sıra pantolon giymelerine imkân sağlanıyormuş. Bayan milletvekilleri “daha rahat çalışmalarını sağlayacağı” için bu değişiklikten hayli memnunlar. “Devlet memurları giyerken biz niye giyemiyoruz” diye şikâyetler olmuştu.
Taslak Meclis’te görüşülürken gündeme gelir mi bilemeyiz, ama bayan milletvekillerine pantolon giyme özgürlüğü sağlanırken, başörtüsü özgürlüğü ne olacak? Pantolona özgürlük oluyor da başörtüsüne özgürlük olmuyor mu?
* * *
YAN ETKİSİ YOK MU?
Adayların seçim kurullarına teslim edilmesinden sonra mahallî seçimlerin havasına iyice girildi. AKP ve CHP’de son günde yaşanan “liste depremleri” seçimi daha da heyecanlı hale getirdi. Adaylar olmadık vaatlerde seçmenin karşısını çıkmaya başladılar.
Teknolojinin bu kadar ilerlediği günümüzde belki önümüzdeki günlerde “Beni seçerseniz deniz getireceğim” türü vaatler olmayacak ama en az bu kadar “komik” vaatlerde olacaktır.
“Yandaş medya”nın da gayretleri ile iki kutuplu siyaset oluşturulmaya çalışıldığı bu seçimlerde İstanbul’daki belediye başkanlığı adaylığı ön plânda... CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu parlatılmak istenirken, internete ilginç bir “seçim materyali” düştü. Kılıçdaroğlu bunu kendisi mi düşündüğü bilemeyiz, ama seçim kampanyası için nelerin kullanılabileceğine şahit olduk. “Kemalin” isimli bir ilâç yapıp millete dağıtılacağı bildirilirken, internet sitelerine yansıyan fotoğraflara baktığımızda ilâcın kapağında “Yolsuzluk haksızlık tedavisi içindir siyasetzomin Sülfat. Yolsuzluk tedavisine yardımcı olur” yazısı dikkat çekici.
İlâcın prospektüsünde, ilâcın nelere iyi geldiği yer alırken, dikkatimizi çeken her ilâcın prospektüsünde yer alan “yan etkileri”nin yazılmamış olması. Reklâmı hazırlayanlar bunu niye yazmadılar merak ettik doğrusu. Madem reklâmı yapıyorsunuz tam yapın!
* * *
SEÇİM OTOBÜSÜNDE SABAHLAYACAK
Türkiye seçim havasına girdi. Bazı liderler değişik illerde mitingler yaparken, bazıları henüz meydanlara inmedi bile. Seçim meydanlarında en çok göze çarpan lider AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan. Erdoğan’ın seçime kadar 60 ilde miting yapmayı planlandığı açıklanmıştı.
Meydanlarda olan diğer bir lider de, mitingleri canlı verilmeyen ve gazete haberlerinde yer alamayan ama genel başkanlığa seçildiği günden bu yana Türkiye’yi adım adım dolaşan DP Genel Başkanı Süleyman Soylu. Bugün İstanbul’da adaylarını tanıttıktan sonra yarın seçim gezilerine başlayacak Soylu, 47 ilde, dörtyüze yakın ilçede miting yapmayı plânlıyor.
Bu programlarla ilgili partiden yapılan açıklamada, “29 Mart’a kadar seçim otobüsünde sabahlayacağı” bildirildi. Bakalım seçim otobüsünde sabahlamanın millet nezdindeki karşılığı ne olacak?
* * *
TASARRUF ETMEYİN,
TÜKETİMİ ARTTIRIN!
Ekonomik kriz kendisini iyiden iyiye hissettiriyor. Açıklanan resmî işsizlik rakamları kriz olduğunu gösteriyor. Dünya Bankası, gerekli tedbirlerin alınmaması halinde, krizin bir “insanlık krizi”ne dönüşülebileceği ikazını dile getiriyor. TÜİK, Türkiye genelinde işsiz sayısını Kasım 2008 döneminde önceki yıla göre 645 bin kişi artarak 2 milyon 995 bine, işsizlik oranının ise 2.2 puan artışla yüzde 12.3’e yükseldiğini açıkladı. Açıklanan rakamların iki ay öncesinin rakamları olduğu dikkate alınırsa, Aralık ve Ocak’taki rakamlarının daha olumsuz olacağı aşikâr. Türkiye İş Kurumu verilerine göre ise işsizlik başvuruları Ocak’ta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 94.9 artarak 151,530 kişi olmuş. İşsizliğin ciddî boyutlara ulaştığı şu günlerde hükümet kadar özel sektöre de görev düştüğü ortada.
İşsizlikle mücadelede boş durmayanlar da oluyor. İşsizliğin “sosyal bir patlamaya dönüşmemesi” için ilginç tedbir yöntemleri dile getiriliyor. Türkiye Finans Katılım Bankası Genel Müdürü Yunus Nacar, İSO ile yapılan protokol imza töreninde bir tavsiyede bulunmuş. İnsanların camilerde tüketimleri azaltmaları için uyarıldığını söylerken, “İnsanlar beyaz eşya, otomobil almazsa tüketim durur ve insanlar işsiz kalır” demiş ve peşinden tavsiyesini şöyle dile getirmiş. “Gerekirse Diyanet’i işe dahil etmeli ve camilerde tüketimin arttırılması için hutbe okutmalı!”
Bir yandan tasarruflu olun diye hutbe, bir tarafta tüketimi arttırın diye bir hutbe…
22.02.2009
E-Posta:
[email protected]
|