“Açılım” yeni tâbirlerden sayılıyor.
“Kendi fikir ve anlayışının dışına çıkıp, değişik görüş ve düşünceleri kabullenmek” anlamına gelen “açılım” kelimesi, lastik gibi nereye çekilse oraya uzanıyor.
Bu, müsbet anlamda uygulayanlar için yeni kazanımlar getirebilir.
Bunun tersi ise; kendi temel değerlerinden ayrılıp, dağılmak anlamına gelebilir.
Açılabiliriz... Zararlı alışkanlıklarımızı bırakıp, mükemmel bir hayata kapı açarız.
İnsanlığımızı hatırlarız. Acizliğimizi, fakirliğimizi, biçareliğimizi, kulluğumuzu, secdeden uzak kaldığımızı...
Nice zamanlar elimizi ve gönlümüzü açmadığımız Rabbimizi hatırlarız.
Tövbe bu anlamda bir açılımdır. Hakkını gasbettiğimiz kimselerin haklarını iade ederiz.
Özür dileriz, af dileriz, nedamet duygularını bütün ruhumuz ile yaşarız.
Açılımı siyasî, sosyal, ekonomik, şahsî ve günlük hayatımızda yaşarız. Her seçimde yeni partilere bel bağlayan nice insanlar vardır.
Partiler de öyledir. Dün ak dediğine bugün kara der. Dün reddettikleri ile bugün kol kola gelir.
Dün dini irtica ile özdeşleştirenler, bugün Kur’ân kursu ve çarşafa oy uğruna hoş bakar.
Dün siyaseti din adına yapanlar bugün siyaseti dinden ayırırlar.
Dün Avrupa birliğine, eski adı ortak pazara şiddetle karşı olanlar, bugün Avrupa Birliği’nin şiddetli taraftarı olur.
Hayatın halleri böyle başlar, böyle devam eder.
Bukalemun gibi güne göre çeşitli renklere giren insanların garip ve acayip hallerini görür de, istikamet ve sırat-ı müstakim sahiplerine ne kadar ihtiyaç duyduğumuzu hatırlarız.
Değerlerini unutan, hassasiyetlerini yitiren, temel değerlerinden ayrılan nice insanları görürüz de içten içe hayıflanırız.
Ve Rabbimizin değişmez emir ve yasaklarına sarılarak, hayattan lezzet almaya çalışırız.
19.02.2009
E-Posta:
[email protected]
|