“Kur’ân öğretilsin’ demek din istismarı sayılır mı? Hiç olur mu? Bu çok tehlikeli bir laiklik anlayışı. Hangi sapık zihniyet böyle anlar? Böyle anlayanı tedâvi etmek lâzım. Batı medeniyetini iyi anlamak lâzım. İnsan haklarının temellerinden biri de inanç özgürlüğü ve inancını öğrenme özgürlüğüdür...”
Önce çarşaflılara törenle rozet takarak “çarşaf açılımı”, sonrasında ise Kur’ân kursu konusunda “açılımlar”a imza atan CHP’nin Genel Başkanı Baykal’a bu sözleri Radikal gazetesinin Ankara Temsilcisi Murat Yetkin’in “Kur’ân kursu açılımı din istismarı olarak anlaşılır mı?” sorusu üzerine söylemiş.
Baykal’ı tebrik etmek lâzım! Bu sözleri yıllardır inançları dolayısıyla horlanan, bazı isimlerle damgalanan, okullara alınmayan, 12 yaş sınırı getirilerek çocukları yaz Kur’ân kurslarına gönderemeyen insanlar söylüyordu. Ama kulaklar sağır, gözler kördü sanki. Her seçim öncesinde olduğu gibi yine bazı konular istismar konusu yapılmaya devam ediliyor.
CHP’nin çarşaf açılımı görülmüştü. Düzenlenen törenlerle “Biz insanların giyim kuşamıyla ilgili değiliz” diyerek çarşaflı, başörtülü hanımlara parti rozeti takılmıştı. Baykal’ın çarşaflı hanımlara rozet takmasının ardından yazdığımız bir yazıda şöyle demiştik: “CHP’nin başörtüsü ile ilgili son hareketinde samimî olmadığı ortada. Aklı selim hareket eden hiç kimsenin de geçmişi malûm CHP’nin samimî olduğunu düşündüğünü sanmıyorum. Bir mânâda dinî duyguları siyasete alet ettiği, bu hareketinin takiyye olduğu, halkın dinî duygularını kullanarak oy devşirme peşinde oldukları bal gibi ortada iken de kalkıp samimiyet aramak abesle iştigâldir.” (21.11.2008)
Keşke yanılsaydık da samimî oldukları ortaya çıksaydı. “Başörtüsü sorununu çözeceğiz” demediler ama bu tür yaklaşımlar belki bir yumuşama meydana getirir, inançları gereği başını örten hanımlar rahat okuyabilir, çalışabilirlerdi…
* * *
Şimdi de kalktılar CHP’den beklenmeyen bir açılama daha imza attılar. Önceki açılımın foyası 3 ayda ortaya çıktı, bakalım bunun foyası ne zaman çıkacak?
Bildiğiniz gibi, CHP Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sefa Sirmen, öyle bir vaatte bulundu ki, CHP’nin icraatları bilindiği için herkes bu vaadi duyunca hayretler içinde kaldı. Sirmen mahallî seçimler öncesi projelerini anlatırken, 29 Mart’ta Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesi halinde, Kocaeli’de her köy ve mahallede bir “Mahalle ya da Köy Evi” kurulacağını, burada müftülükle işbirliği yapılarak, çocuklara yönelik Kur’ân kursları açılacağını açıkladı. Bu vaat geçtiğimiz haftanın gündemine oturdu.
Aslında söyledikleri normal olan ve yapılması gereken şeyler. Sirmen diyor ki, “Her köy ve mahallede kurulacak evlerde, yaz aylarında ilköğretim çağındaki çocuklar için Kur’ân kursu düzenlenecek. Bu kurslarda dileyenlerin yabancı dil, ya da san'at eğitimi de alabilecek. Aynı evlerde okuma yazma bilmeyen yetişkinler için okuma yazma kursları, meslek kursları da olacak…”
28 Şubat sürecinde AnasolM hükümeti tarafından Kur’ân kurslarına yaş sınırlaması getirilmiş ve 5. sınıfı bitirmeyenlerin (yani 12 yaşını doldurmayanların) bu kurslara katılması yasaklanmıştı. Bu uygulama hâlâ devam ediyor. Bu yaştaki çocuklar bale, müzik, jimlastik eğitimi alabiliyor fakat Kur’ân eğitimi alamıyorlardı. Bu durum yıllardır kanayan bir yara. AKP hükümetleri de bu sorunu bir türlü halletmedi. Olması gereken Sirmen’in söylediğidir. Ancak ne kadar samimî oldukları açılımdan sonra yapılan konuşmalardan sonra ortaya çıktı. Bazı CHP milletvekillerinin, “Çarşaf açılımı hüsrana uğradı. Bunlar çizgimize uymuyor. CHP dinî siyasete alet etmemeli” derken de CHP’nin gerçek çizgisini de anlatmış oluyor. Zira “kaçak” diye yüzlerce Kur’ân kursu bundan önce kapatılmamış mıdır? Hem bakın CHP’li Kemal Anadol “CHP zihniyeti”ni nasıl açıklıyor: “30 yıl önce Erzurum’dan gelip, halen Taksim Meydanını görmemiş İstanbullular var varoşlarda. Varoşlarda herkesin 1 oyu olduğuna göre, siyasal ağırlığı olan yerler. CHP, baştan varoşlardan oy alamayacağım diye politika izlemeye karar verirse, yanlışı o zaman yapar…”
Bu sözlerden sonra da samimî oldukları iddia edilebilir mi? Keşke samimî olsalar da halkın manevî hassasiyetlerine değer verseler. Ama CHP’nin şimdiye kadar yaptıkları da bunun böyle olmadığını ortaya koyuyor. Bunu millet de çok iyi biliyor.
Millet, başörtüsü yasağının kalkmasını, Kur’ân kurslarına getiren yaş sınırlamasının kaldırılmasını, meslek liselerine uygulanan katsayı adaletsizliğinin giderilmesini bekliyor. Açılım, saçılım, katılım ve dinin siyasete alet edilmesini istemiyor. Millet samimiyet istiyor. Millet feraset sahibidir, böyle sözlere kanmaz. Yeri gelince meselelerinin çözülmediğini gördüğünde sandığa gömmesini çok iyi bilir. Seçim neler yaptırıyormuş meğer. Birkaç daha fazla oy almak adına her şey siyasete alet edilebiliyor.
08.02.2009
E-Posta:
[email protected]
|