2008-2009 eğitim-öğretim yılının ilk dönemi sona erdi. Yaklaşık 15 milyon öğrenci ile 600 bin öğretmen 9 Şubat’a kadar tatil yapacak.
Okulların tatile girmesi ile birlikte eğitimdeki birçok sorun da gündeme geldi. Eğitim sendikaları bu sorunları sıralarken, eğitime sağlanacak kaynaktan öğretmen açığına, okullara ayrılan ödenekten hizmetli ihtiyacına, derslik yetersizliğinden okulların fizikî yetersizliğine, bölgeler arasındaki öğretmen açığından katsayı adaletsizliğe, ezberci eğitiminde sık sık değişen eğitim sistemine kadar pek çok soruna dikkat çektiler.
Bazı sendikalar Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’e “derslerinde gösterdiği performansı” dikkate alarak karneler verdiler. Türk Eğitim-Sen ve Bağımsız Eğitimciler Sendikasının verdikleri karneler tahmin edileceği gibi “kırık notlar”la dolu. Burada hangi notların kırık olduğundan ziyade OECD ülkeleri ile Türkiye’deki eğitim sisteminin karşılaştırılmasını yapıp eğitimin durumunu görebiliriz.
* * *
Türk Eğitim-Sen’in verilerine göre, OECD ülkelerinde sınıf başına düşen öğrenci sayısı ilköğretimde 21.5, ortaöğretimde 24. Türkiye’de ise, ilköğretimde 34.4, ortaöğretimde ise 32.1... Tabiî, ülkemizdeki rakamlar illere göre büyük farklılık gösterdiğini de dikkate almak gerekir. 5 yılda öğrenci sayısı ilköğretimde 538 bin 925 artarken, okul sayısı bin 40 azaldı.
OECD ülkelerinde ilköğretimde öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 16.2 iken, ortaöğretimde 13.2 iken, Türkiye’de öğretmen başına düşen öğrenci sayısı ilköğretimde 24.4, ortaöğretimde 16.9 seviyesinde.
Türkiye’de eğitim çalışanları OECD ülkelerine göre daha fazla çalışıyor. OECD ülkelerinde ilköğretimde görev yapan bir öğretmen yıllık toplam bin 662 saat çalışırken, Türkiye’de yıllık toplam bin 832 saat çalışıyor.
Ülkemizde öğretmenler dünyadaki meslektaşlarına göre fazla çalışmasına karşın, daha düşük ücret alıyor. OECD ülkelerinde göreve yeni başlayan bir öğretmen yıllık ortalama 27 bin 828 dolar, 15 yıllık bir öğretmen 37 bin 832 dolar, en üst derecedeki bir öğretmen ise 46 bin 290 dolar kazanırken, Türkiye’de ise göreve yeni başlayan bir öğretmen, yıllık 10 bin 209 dolar, en üst derecedeki bir öğretmen de 11 bin 831 dolar ancak kazanabiliyor.
Bağımsız Eğitim Sendikasının verilerine göre de, OECD ülkelerinde öğrenci başına tutan harcama tutarı, ilköğretimde 5 bin 331 dolar, ortaöğretimde 7 bin 163 dolar, yükseköğretimde ise 11 bin 443 dolarken, Türkiye’de ise öğrenci başına harcama miktarı ilköğretimde bin 120 dolar, ortaöğretimde bin 808 dolar, yükseköğretimde ise 4 bin 231 dolar seviyesinde.
Bu karşılaştırmalara bakılırsa eğitimin sisteminin düzlüğe çıkması için Millî Eğitim Bakanlığı’nın çok çalışması gerekiyor. Bu sorunları bir çırpıda çözmek elbette kolay değil, ancak çözülmesi gereklidir.
* * *
ÇÖZ ÇÖZEBİLİRSEN
Okullar açıldığında öğrencilere bedava dağıtılan kitaplarda, darbeleri meşrû gösteren bilgilerin yer alması büyük tepki çekmişti. Bakanlık ders kitaplarında yanlışlıktan dönerken, öğretmenlerin bu konuyu anlatmamasına karar verdi. Ancak hâlâ bu bölüm ders kitaplarında duruyor. Öğrenci isterse okuyabiliyor! Bir de Millî Güvenlik Bilgisi kitabındaki yer alan “irtica” ilgili bölümün akıbeti de nedir bilmiyoruz.
Bedava dağıtılan kitapları karıştırdıkça yeni yanlışlıklar veya eksiklikler ortaya çıkmaya devam ediyor. Karnesinde Matematiği pekiyi olanlara, İlköğretim 3. sınıflarda okutulan ‘İlköğretim Matematik-3 Öğrenci Çalışma Kitabı’ndaki mantık sorusunu soralım. Bakalım cevaplandırabilecekler mi?
Soru şöyle: “Levent ve Bülent oğullarıyla balık tutmaya gittiler. Levent oğlunun tuttuğu balığın iki katı kadar balık tuttu. Bülent de oğlunun tuttuğu balığın iki katı kadar balık tuttu. Toplam 21 balık tutulmuştu. Levent’in oğlunun adı Mert’ti. Bülent’in oğlunun adı nedir? Her biri kaç balık tutmuştur?”
Çözemediyseniz üzülmeyin, bu soruyu o kitaba alan da çözemezdi zaten. Kitaplardaki diğer hata ve yanlışlar gibi bu da Talim Terbiye Kurulu’na iletildi. Bakalım kurul üyeleri bu soruyu cevaplandırabilecek mi? Yoksa önümüzdeki yıl onu da mı ders kitabından çıkaracaklar. “İrtica” konusu ve bu “ilginç” soru konusunda bakanlık bilgilendirirse, biz de sizlere aktarız.
Karne alan bütün öğrencilere tatilde bol bol kitap okumalarını tavsiye ediyoruz.
25.01.2009
E-Posta:
[email protected]
|