Gazze’de yaşanan İsrail katliâmı hem dünyanın hem de Türkiye’nin gündeminde. Vicdanının sesini dinleyen herkesin büyük tepki gösterdiği katliâm dolayısıyla ülkemizde sivil toplum kuruluşları saldırının başladığı ilk günden itibaren İsrail Büyükelçiliği önünde kınama eylemleri yapıyor.
Gazete ve televizyonların Ankara temsilcileri olarak 2008 yılının sonuna yaklaştığımız günlerde BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun dâvetlisiydik.
Toplantı başlarken sunucunun “programın sonunda bir de sürprizimiz olacak” şeklindeki sözleri gazetecileri meraklandırmıştı. 31 Aralık Yazıcıoğlu’nun doğum günü olduğu için çocukları “sürpriz bir kutlama” düşünmüşler. Ancak Gazze’de yaşanan katliâm dolayısıyla kutlama iptal edilmiş, çocuklar sadece babalarının yanına gelip tebrik ettiler.
* * *
TÜKÜRÜK
ABD Başkanı Bush, görevi 20 Ocak’ta Obama’ya devredecek. Görev süresini doldurmak üzereyken Irak’lı bir gazetecinin fırlattığı ayakkabılar hâlâ gündemdeki yerini koruyor. (Arap kültüründe terlik ya da ayakkabı fırlatmak “aşağılamak” anlamına geldiğini hatırlatalım.) Gazeteci ülkesinin ABD işgalinde yaşanan sıkıntılara karşı böyle bir tepki göstermişti.
Bütün bunları alt alta koyunca, bir haftadır okulları, camileri, evleri bombalayan yüzlerce masum insanı öldüren katliâmın mimarları olan Olmert, Livni ve Barak’a; “aşağılamak için ne fırlatılmalı?” sorusu aklımıza takıldı. Aklımıza ilk olarak yüzlerine tükürmek geldi. Onların yüzüne sadece son saldırıda ölen çocukların anne ve babaları tükürse dahi o tükürükte boğulurlar. Gerçi onlar bu tükürüğü görünce etkilenmezler ama…
* * *
SİMİTÇİ
Geçen hafta yazdığımız bir yazıda “Başbakanın simitçisi”nden bahsetmiştik. Simitçi cephesinde meydana gelen olayı duyduğumuzda, “Bunlar pişmiş tavuğun başına gelmez”, demekten kendimizi alamadık.
Başbakan’a 10 simit satan Özer Yalnız isimli simitçi, 100 milyon bahşişi kapmıştı. Ancak simitçi, “bahşişin yarısını fırıncıya vermediği için” işten atıldığını ileri sürerken, simidi satan fırıncı ise böyle bir şey olmadığını iddia ediyor. Kim doğru söylüyor onu bilemiyoruz, ancak işsiz kalan simitçiye başka bir fırın iş teklifi yaptı.
İşin altından bir olay daha çıktı. Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından engellilere kur’a ile verilen simit camekân yerlerinin başkaları tarafından korsan olarak kullanıldığı belirlendi ve mesele şimdi yargıya intikal etti. Bir bahşiş simitçinin başına neler açtı neler…
Başbakan Erdoğan bu gelişmeleri takip ediyor mu, ediyorsa simitçinin elinden tutacak mı bilemiyoruz ama biz takip ediyoruz.
* * *
CHP’Yİ BÖCEKLER BASTI
CHP Genel Merkezi’nde, Genel Sekreter Yardımcıları Mesut Değer ile Algan Hacaloğlu’nun sekreterinin odasında kamuoyunda ‘böcek’ olarak ifade edilen dinleme cihazı bulunmuş.
Hacca gitmek isteyen bir partiliye Peygamberimizle ilgili yakışıksız sözlerine tepki çeken Genel Sekreter Önder Sav’ın bir gazeteci ile yaptığı telefon görüşmesinde “no” tuşuna basmaması dolayısıyla yaptığı görüşmelerden sonra telekulak şüphesi CHP’yi epey tedirgin etmişti. Şimdi ki olayda da yardımcılarının odasında böceklerin ortaya çıkması CHP’li yetkilileri böcek paranoyasına sokmuş anlaşılan. Şimdi genel merkez binasını didik didik arayarak böcek kontrolü yapıyorlarmış!
Bu kontrollerde başka haşerelere rastlıyorlar mı bilemiyoruz ama olayı yargıya taşımamaları dikkatlerden kaçmıyor. Değişik kokularda geliyor bu işte… Bakalım neler çıkacak bu böcek mevzuundan?
ÖZÜR DİLEMESİ GEREKENLERE “EK”
Yine, geçtiğimiz hafta yazdığımız bir yazıda bazı aydınların başlattığı “özür diliyorum kampanyası”ndan hareketle milletten özür dilemesi gerekenleri sıralamamış, unuttuklarımız olursa e-posta yoluyla gönderilmesini istemiştik.
Bir okuyucumuz “Bu da benden. Ama biliyorum ki yayınlamayacaksınız. Ama yine de siz yazın dediğiniz için yazdım” diyerek özür dilemesi gerekenleri sıralamıştı. Biz de söz verdiğimiz gibi yayınlıyoruz: “Doğu ve Güneydoğu’da yıllarca kirli savaş güdenler. Köyünden barkından zorla Batı’ya sürülen zavallı masumlar. Binlerce faili meçhulden sorumlu olanlardan özür bekliyoruz…”
04.01.2009
E-Posta:
[email protected]
|