"Gerçekten" haber verir 21 Ocak 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Hasan YÜKSELTEN

Hayatın bebek hâli



“Allah’a ibâdet etmekten belleri bükülmüş yaşlılar, süt emen masum yavrular, ibadetten zevk duyan hûlûsü kalp sahibi kimseler ve otlayan dilsiz hayvanlar olmasaydı, belâ ve mûsibetler insanlar üzerine aralıksız olarak yağıp dururdu.” (Hadis-i Şerif)

Dünyada masumiyetin simgesi nedir deseler, hiç düşünmeden bebek yüzleri derdim. Şefkat ve sevgi duygularını en çok hissettiren şey nedir deseler, yine hiç düşünmeden bebekler diye cevap verirdim. Zira hayatın en saf ve masum hâlidir bebeklik. İnsanın hiç sıkılmadan hep bakmak istediği dünyanın en güzel tablosudur bebek yüzleri. Dünyadan habersiz, belki nefes aldıklarından bile habersiz, savunmasız, ellerinde minik eldivenleriyle her şeyden aciz, ama acziyeti oranında da adeta herkesi emri altına alan, etrafında pervane eden, huzur kokan bebeklerden daha masum ve sevimli başka ne olabilir ki?

Bir bebeğin doğması mû’cizedir aslında. Her bebek, kokusuyla, güzelliğiyle, masumiyetiyle Cennetten gelir. Belki de bu yüzden ağlarlar doğduklarında. Bir yazara göre, doğan her bebek, Allah’ın dünyadan ümidini kesmediğini gösterir. Hadiste buyurulduğu üzere, Allah’ın rahmetine vesile olan, günahsız meleklerdir onlar. Bu yüzdendir ki, bebek sahibi olmak, evinizde bir melekle yaşamak demektir.

Mutluluğun resmi, minik bir bebeğin huzur içinde uyurkenki hâlidir bence. Henüz dik bile tutamadıkları kafalarını kaldırmaya çalışırken, şaşkın ve meraklı bakışlarındaki saflığı yüreğinizde hissetmektir. Belki de parmağınızı bile kavramaya yetmeyen, hiç bırakmak istemediğiniz minnacık elleriyle parmağınızı sıkarken hissettiğiniz sıcaklıktır.

Bazen hayattan yorgun düşeriz de ümidimiz azalır, solgun bir ruh haline bürünürüz ya... İşte o zamanlarda bebekleri izlemek gerek bence. Onların müthiş bir sükûnet ve huzur içerisinde alıp verdikleri nefeslerini dinlemek, mırıldanmalarını duymaya çalışmak, omuzumuzdaki tatlı sıcaklıklarını hissetmek, dünyanın en saf, en huzur dolu, en temiz kokusunu doya doya içimize çekmek, hayatın güzelliklerini hatırlatır bizlere. Zira hayatın en önemli renkleridir onlar...

Bebek demek, bir anlamda ilklerin beklenmesi demektir. Annesinin kucağına ilk verilişi, eve gelişinin ilk gecesi, ilk kelime, ilk emekleme, ilk adım, vs. Her yeni gün bebek için daha bir başkadır. Sabahları kollarıyla bacaklarıyla gerine gerine başlar yeni güne. Bazen de uyandığında çenesi titreye titreye ağlar. İçiniz gider. Yüreğiniz parçalanır. Alır kucaklarsınız. Göğsünüze bastırdığınızda kedi gibi sokulur size. Ağlaması kesilince dünyalar sizin olur. Hayat sevinci dolar kalbinize.

Her hâli ayrı bir güzeldir bebeklerin. Her hâlinin sevimliliğini ayrı ayrı yaşayıp hissetmek gerek. Öyle bir an önce büyümelerini isteyip, o masumiyet sürecindeki güzellikleri fark edememek, yeni keşfettiği şeylerin farkına varamamak çok önemli şeyleri kaçırmak demektir. Zira bebekler büyüdükçe masumiyet kayboluyor... Ve bebekler çok çabuk büyüyor. Hani şair der ya:

Gün gelir açılır önünüzde yollar,

Geçit vermeyen dağlar düz olur.

Kucaklar sizi.

Artık büyüdük diye,

Bozmayın güzelliğinizi.

Hayatımıza neşe katan, dünyamızı renklendiren, hayatımızı anlamlandıran bütün bebekler, hepiniz hoşgeldiniz. Dünyanın güzelliklere, özellikle de sizin güzelliğinize çok ama çok ihtiyacı var. İyi ki varsınız.

Masum güzelliğiniz bir ömür boyu hiç bozulmasın…

Sizin ışığınız hiç solmasın…

21.01.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (15.01.2009) - Kalbimizde vehn mi var?

  (05.11.2008) - Ben hiç mahrum kalmadım

  (16.10.2008) - Sebepler sukut ettiğinde

  (23.09.2008) - Ağlar Karacaahmet

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır