|
Mesâilin hakikat olarak tahakkuku yahut zeminimizde açan çiçekler
“…Şu muâsIrlarIm, varsın beni dinlemesinler. Tarih denilen mazi derelerinden sizin yüksek istikbalinize uzanan telsiz telgrafla sizin ile konuşuyorum. Ne yapayım, acele ettim, kışta geldim; sizler cennetâsâ bir baharda geleceksiniz. Şimdi ekilen nur tohumları, zemininizde çiçek açacaktır… Şu zamanın memesinden bizimle süt emmeyen ve gözleri arkada mâziye bakan ve tasavvurâtları kendileri gibi hakikatsiz ve ayrılmış olan bu çocuklar varsınlar şu kitabın hakikatini hayal tevehhüm etsinler. Zirâ, ben biliyorum ki; şu kitabın mesâili hakikat olarak sizde tahakkuk edecektir.”
Kendini anlamayan muâsırlarından muztarip olarak ve onlara yüz çevirerek, gelecek nesillere böyle seslenmişti Bediüzzaman…
Bu muhatabiyet karşısında onlar da “Sadakte!” demişlerdi. Sâkitâne Nur’un sözünü dinleyerek hakikatlerin tahakkuku için ihlâsla, sadakatla fedakârca çalışmayı kendilerine bir borç bilmişlerdi.
Anadolu’nun bağrında yeşeren ve dünyanın her tarafında rengârenk açan çiçeklerle cennetâsa baharın müjdecileri oldular.
“Gözleri arkada maziye bakan ve tasavvurâtları kendileri gibi hakikatsiz” olanlara inat Kur’ân’ın asrî idrakinin ikliminde müşahadeler kaydeden birer seyyah olma azmindeydiler.
İşte bu cehdin ve ideâlin sırrıyla Alanya’da beş ayrı üniversiteden gençlerle bir araya geldik. Yaşıtları, gurbet ellerden ana-baba ocağına doğru yol alırken, onlar bambaşka bir hakikatin boyasıyla boyandıktan, ışığıyla nurlandıktan sonra yollarına devam edeceklerdi…
Nejat Eren Ağabeyin tecrübeli organizasyonuyla başlayan okuma programımız, verimli okuma ve münâzarâlarla devam ederken, her akşam açık platform bölümümüzde sorulan sorularla da gençlerimizin zihinlerinde yeni ufuklar açılmıştı. Ayrıca, yapılan sportif faaliyetler, geziler ve ziyaretler programa ayrı bir renk katmıştı.
Halı saha maçlarıyla fazla enerjilerini atan gençler, Dim Mağarası gezisiyle İlâhî san'atın tecellîlerini temaşa ve tefekkür etme fırsatını buldular. Gazipaşa gezisinde ise, akşamleyin derse katılarak Turan Yaman Ağabeyin mazideki hizmet hatıralarını dinlediler. Çeşitli zahmet ve meşakkatleri aşarak o havalide ilk dersanelerin açılış hikâyeleri gençlerimize aşk ve şevk vermişti.
Lillâhilhamd, programımız maksadına ulaşmış, gençlerimizi de kendilerini bekleyen ailelerine huzurla, sürurla uğurlamıştık. “İslâmiyet’in bahtını, Asya’nın tâliini açacak” olan hakikatlerin tahakkukuna dair ümitlerimiz daha bir canlı, daha bir diriydi…
Programın gerçekleşmesinde emeği geçen başta Nejat Eren Ağabeye, Kerim Güvercin, Bedrettin Kanıbir kardeşlerimize ve Alanyalı gönül dostlarına çok teşekkür ederiz. Allah ebeden razı olsun…
|
