"Gerçekten" haber verir 07 Şubat 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

S. Bahattin YAŞAR

Müjdeler, lâyık olanlar içindir



‘Çatık kaşlar’ neden?

Bir radyo haberinde dinlemiştim. Caddede oturan birkaç gence, caddede yürümekte olan birkaç genç şöyle bir bakmış. Kendisine bakılanlar, ‘Ne bakıyorsunuz?’ demişler. Onlar da, ‘baksak ne var…’ kabilinden sözler sarf etmişler. Böyle bir lâf dalaşının sonu, haliyle kavga ve adliye süreci… Acı ki, son zamanlarda böyle haberlerle sık sık karşılaşıyoruz.

İzzet ve şeref sahiplerinin

kem söz karşısındaki tavırları

Kötü bir söz, çirkin bir tavır ile karşılaşıldığında yapılması gereken şey toplumdan topluma değişkendir. Ama Kitabımızda, izzet ve şeref sahiplerinin tavrı şöyle tarif edilir: ‘Boş sözlerle, çirkin davranışlarla karşılaştıkları zaman, izzet ve şereflerini muhafaza ederek oradan geçip giderler.’ (Furkan Sûresi: 72).

Bu tarz bir davranış, kişiyi zalimin zarar ve zulmünden kurtaracaktır.

Kendisinden yüz çevrilen

değil, yüzüne bakılan

insan olmak

Bir insanla göz göze gelmek, oldukça insanî bir haldir. Kendisinden yüz çevrilen değil, yüzüne bakılan bir insan olmak ne güzeldir. İnsanla yüz yüze gelince heyecan duymak ve gülümsemek ne kadar nezaket içermektedir. Göz göze gelindiğinde gülümsemek ve selâm vermek insana yakışıyor. Dinimiz de, güler yüzü, nezaketi, inceliği, selâmlaşmayı öğütlüyor. Ama gelin görün ki, müntesipleri bu öğütlerden uzak. Şark’ta çatık kaş hakim. Düşündürücü…

Papazdan dikkat

çekici bir teklif

Bir kilise papazının cami imamına kurduğu cümle düşündürücüdür: “Gençler kiliseye gelmiyorlar. Görüyorum ki, camiye de pek gitmiyorlar. O zaman bu gençlerimiz nereye gidiyorlar? Tehlike ortadadır. Buna karşı ortak adım atmak zorundayız.” Dinsizliğe karşı, işbirliği bu olsa gerek.

Temizlik, tebessüm, selâmlaşma, çalışma, okuma, hak ve hukuk, adalet, dürüstlük gibi konular, insanlar olarak ortak davranış biçimlerimizdir. Bunlar aynı zamanda dinlerin ortak mesajlarıdır. Uygulayan toplumlar kazanıyor. Sonuçta din değerinden bir şey kaybetmiyor, ondan uzak kalan mahrum kalıyor.

Sorumsuz özgürlük yok;

evet insan özgürdür

ama abdullahtır

İnsan için sınırsız, sorumsuz bir özgürlük yok. İnsanlar özgür olurken, sorumluluklarını unutmuyorlar. Yani, ‘İnsanlar özgürdürler, ama önce abdullahtırlar.’ İnsanlar kulluklarını yaşama konusunda, insanca yaşama konusunda özgürdürler.

Kur’ân, doğruluğu, dürüstlüğü, hak yememeyi, bir bütün olarak kulluğu emrediyor. Bu ortak mesajlara, epeyce bir zamandır gayr-i Müslimler daha çok ilgi gösteriyor. Evet, hazine, elinde taşıyanda değil, onu yaşayanda etkisini gösteriyor.

Din güzel, peygamber güzel;

ümmetine de güzellik yakışır

Din, uygulayıcıları olan tabileri aracılığıyla kendini gösterir. Din güzel, ama uygulayıcıların davranışları çirkinse, orada cehalet hükmediyor demektir. Nitekim, ‘Ne bakıyon lan’lı cümleler, göz göze gelinen insana sergilenen çatık kaşlar, selâmlaşmayan toplum manzaraları, apaçık birer cehalet göstergesidir. Ondandır ki, gün geçtikçe içimize kapanıyoruz, kimse kimseyle ilgilenmez hale geliyoruz. Böyle olunca, kendimize de başkasına da bir faydamız dokunmuyor.

Evet, bakışlarımız kimseyi rahatsız etmesin, ama tavrımız da incitmesin. Bu dinin mensuplarına hiçbir alanda kabalık yakışmıyor. Nezakette dünyaya model olmuş bir Peygamberimiz (asm) var. Tanımadığımız insanlara bile selâm vermemizi öğütleyen bir dinimiz var. İnancımızda, ‘tebessüm sadakadır’ denilmekte ve ‘daha çok insana selâm vermemiz ve selâmı daha güzeliyle almamız’ ders verilmektedir.

İslâm yeni keşfediliyor

Şimdilerde ise, dini değerlerimize yakınlık gösteren bir gayr-i Müslim dünya ile karşı karşıyayız. İçinden İslâmiyet doğuyor olan bir Avrupa ile karşı karşıyayız. Bu, mutluluk veren bir tablodur. Dünyanın adım adım nuru tamamlanıyor. Bu müjdeler çok önceleri verilmişti aslında. Şu an küçük insaniyeti yaşayan Avrupa, yakın gelecekte büyük insaniyeti yaşayacaktır. “Asıl insaniyet-i kübra denilen şey, hakikat-ı İslâmiyettir. İnsaniyeti suğra denilen mehasin-i medeniyet, onun mukaddemesidir.” (Muhakemat, Sekizinci Mukaddeme).

İslâm dünyası için de müjdeler içeriyor satırlar. Bediüzzaman; ‘Şimdi tekemmül-ü vesait-i nakliye ile âlem, bir şehr-i vahit hükmüne geçtiği gibi, matbuat ve telgraf gibi vesait-i muhabere ve müdavele ile ehl-i dünya, bir meclis hükmündedir. Velhasıl: Onların yükleri ağır, bizimki hafif olduğundan yetişip geçeceğiz. Eğer Tevfik refik ola…” diyerek bu müjdelere işaret etmektedir. (Muhakemat, Dokuzuncu Mukaddeme).

Hadis-i şerif, ‘İman, sadece bir temenniden ibaret değildir.’ diyor. Sadece temenni etmek, davranışa dönüşmüyor. Din, davranışlara ulaştığında o toplum için anlam kazanıyor. Yoksa, davranışa dönüşmemiş bilgi faydasızdır. Müjdelerin tahakkuku ve Cenâb-ı Hakkın inayeti için, bizim de lâyık olmamız gerekmektedir.

07.02.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (05.02.2009) - Dünya şimdi Gazze dersini okuyor

  (24.01.2009) - Umumîleşen ibadet ihmalleri, umumî tehlike sinyalleridir

  (18.01.2009) - Terapi saati

  (10.01.2009) - Kaş çatma, gülümse; ağlatma, güldür

  (03.01.2009) - Zaman, fiile vesiledir

  (28.12.2008) - Ulaşılamamış değil, ulaşılmak için uğraşılmamış insan vardır

  (20.12.2008) - Mü’min ve münafıkı ayırt eden namaz

  (13.12.2008) - Namaz, âcizi, ‘aziz’ kılıyor

  (06.12.2008) - Namazlarımız bizden memnun mu?

  (01.12.2008) - Hiçbir edebiyat dinsiz değildir

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır