Amerikan başkanlık seçimi, Barack Obama’yı kaderine doğru taşıyan bir tren yolculuğu oldu. Yani Başkan Obama kendisini Washington’a, başkanlığa doğru götüren bir trene bindi diyebiliriz. Obama, “Trenin düdüğünü duyan ve daha güzel bir hayatı hayal eden çocuk içindir bizim mücadelemiz” demişti bir konuşmasında. Tren yolculuğu Obama’nın Beyaz Saray’a tarihî yolculuğunu sembolize eden bir metafor oldu. Bu tren Amerika’yı öyle bir zamana götürüyordu ki; orada Amerika’nın siyah insanları beyazlarla aynı okullarda eğitim görebiliyor ve aynı mağazalardan alış veriş yapabiliyordu.
60 kadar yıl önce, Amerikan apartheid rejimi sona ermesine erdi ancak, o dehşetli günlerin hatıraları hâlâ Amerika’nın siyah ailelerinin zihinlerinde tazeliğini koruyor.
Harry Belafonte Amerika’daki siyahların saygın ve meşhur bir lideridir. Onun Birleşik Devletler’deki ırkçılıkla ilgili düşünceleri oldukça kapsamlı ve bir o kadar da keskindir. Belafonte bir televizyon programında eski başkan Franklin D. Roosevelt’in eşi Eleanor Roosevelt tarafından kendisine anlatılan bir hikâyeyi aktarıyordu. Eleanor Roosevelt’in anlattığına göre, Başkan Roosevelt bir gün siyahların efsanevî sendika yöneticisi ve sivil hakları savunucusu A. Philip Randolph’ü çağırtarak kendisine “ulus hakkında ve zencilerin kötü vaziyeti hakkında” neler düşündüğünü sordu.
Hikâyenin devamında, Belafonte diyor ki, “Başkan Roosevelt’in Randolph’ün anlattığı sorunlara karşılık verdiği cevap şu şekildeydi: Biliyorsun Bay Randolph, bu gece söylediklerinin hepsini iyice dinledim ancak daha fazla buna tahammül edebileceğimi sanmıyorum. Dediklerinin hepsinde senle hemfikirim, bütün bu yanlışları düzeltmek için kapasitemi sonuna kadar kullanacağıma ve gücümü ve iktidarımı bu uğurda sarfedeceğime emin olabilirsin. Fakat şimdi senden tek bir şey istiyorum, Bay Randolph, dışarı çık ve beni bunları gerçekleştirmem için zorla.”
Franklin D. Roosevelt’in, Bay Randolph’a “dışarı çık ve beni bunları gerçekleştirmem için zorla” demesi onun ileri görüşlülüğü ve ferasetinin bir göstergesi. Başkan bu konularda elinin kolunun bağlı olduğunu biliyordu. Biliyordu ki, yerleşik apartheid sistem, apartheid rejimin sona erdirilmesine asla izin vermeyecekti. Başkan Roosevelt biliyordu ki, Amerika şehirlerinde, 1960’larda ve 1970’lerde olduğu gibi eylemler ve sosyal hareketlilik patlak vermediği sürece, Amerikan apartheid rejimi sonsuza kadar devam edebilirdi.
Obama ise bir iki haftadır görev başında. Müslüman dünyasına uzun süredir beklenen mesajlarını verdi ve görünüyor ki herkes barış ve huzura ulaşma hususunda çalışmaya gönüllü. Obama’nın sözleri oldukça etkileyici ve derindi ancak bu konuşmalardaki tek eksik dünyayı bu noktalara sürükleyecek dinamizm ve tetikleyicilerin kimler ve neler olacağıydı.
“Beni yapmaya zorla”, Başkan Roosevelt’in Bay Randolph’a söylediği sloganıydı. Obama da Müslüman dünyaya, hükümetinin onları dinlemeye hazır olduğunu söylüyor.
O halde onu yapmaya zorlamalıyız! Mücadele bu olmalı!
Müslüman liderler birleşmeli ve Filistinli Müslümanların soykırıma uğratılmasına son vermek için onları zorlamalı. Müslüman liderler birleşmeli ve Siyonistlerin dünyayı yönetmesine bir son vermeli. Dünya insanları Amerika Birleşik Devletleri’ni doğru ilkeler ve değerler üzerine hareket ettirip Gazze’deki Siyonist barbarlığına bir son verdirebilir.
Venezuela , Bolivya ve Türkiye şimdiden liderliklerini ortaya koydular ve İsrail’e insan hayatına saygı duyması gerektiğini ve bu konuda sorumluluklarını hatırlattılar.
Bu bağlamda, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Davos Zirvesi’nde yaptığı çıkış, Birleşik Devletler’deki bütün Müslümanları gururlandırmıştır. Amerika’daki Türk topluluğu da Başbakan Erdoğan’ı gösterdiği liderlik örneği ve sessiz Gazzelilerin sesi olduğu için alkışladı.
Amerika Birleşik Devletleri’nin, Siyonistlerin kontrolündeki İsrail’in katliâmlarını durdurması ve Yahudi liderlerine diplomasi ve devlet adamlığının gereklerini göstermesine zorlamak için daha fazla diplomatik çabalara ihtiyaç vardır.
Müslüman hükümetler birleşerek dünyayı Siyonistlerden hesap sormak için harekete geçirebilir.
Şimdi Obama’yı insan hakları bayrağını göndere çekmesi için zorlama zamanıdır!
Şimdi Obama’yı Gazze’nin katledilmiş çocuk ve kadınları için adaleti sağlamaya zorlama zamanıdır!
Onu, bunları yapmaya zorlayın!
TERCÜME: UMUT YAVUZ
04.02.2009
E-Posta:
[email protected]
|