Batı’nın fanatik özgürlük savaşçıları, İslâmiyet’i, Batı’nın ideallerinin temel düşmanı ve ana tehdit unsuru olarak göstermek suretiyle hedef aldılar ve daha önce demokrasi ve kapitalizmin düşmanı saydıkları komünizm’in yerine oturttular. Haçlı zihniyetinin liderliğinde, İslâm, ırkî mücadeleleri ve etnik çatışmaları yücelten yeni dünya düzenine bir tehdit olarak görüldü ve bu dünya düzeni vahşi bir kapitalist sistem tarafından açgözlülüğü ve azgınlığı yücelten bir tutumla yayılmaya çalışılıyordu.
Amerika yeni başkanın görevi devralmasını beklerken, Barack Obama’nın şu anda geçerli olan ve İslâm’ı yeniden yorumlamayı, dönüştürmeyi amaçlayan politikalardan çok uzak bir duruş takınmayacağını düşünmek çok acımasızca olmayacaktır.
Dünya genelinde yaklaşık olarak 1,2 milyar Müslüman yaşamaktadır ki bu bütün dünya insanlarının beşte biri demektir. 800 milyon Müslüman’ın yaşadığı tam 53 devlet ile Müslüman devletler dünyanın yüzde 23’lük bir bölümünde hüküm sürmektedirler. İslâm aynı zamanda dünya genelinde hızla yayılmaya devam etmektedir. Bütün bunlara rağmen ise halen İslâmiyet, Batı dünyası tarafından en yanlış anlaşılan din konumunda bulunuyor. Hem de öyle bir din ki; barış ve adaletin timsali olmasına rağmen, savaş ve radikalliğin sembolü olarak tanınıyor.
İslâmiyetin bu imajı aslında kasıtlı olarak Amerikan medya ağı tarafından sürekli pompalanmaktadır. Özellikle Siyonistlerin ve neoconların sahibi olduğu Medya organları, İslâmiyeti kötü ve geri kalmış olarak göstermek adına büyük bir agresiflik ve vahşilikle program yapmaya devam ediyorlar.
Tabiî ki, gerçekler çok uzun süre gizli kalamaz. İslâmiyet dünya genelinde yeniden diriliş ve varolma iklimine girerken, gerçek olan şu ki; Müslümanlar da ne içeride ne de dışarda hiç kimseye karşı agresif ve saldırgan bir tutum içine girmemişlerdir.
Halihazırda, İslâmî devletler olan Suriye ve İran’ın, İsrail’i yok etme gibi bir niyeti olduğunu düşünenler var. Hakikat ise, kolonici bir şekilde hakimiyet kurma mücadeleleriyle yüzleştiği geçtiğimiz 60 yıl içinde asıl Müslümanlar ideolojik, ekonomik, siyasî, kültürel ve hatta moral olarak oldukça büyük acılar çektiler. Yani Müslümanlar hayatlarının yıkılmasına ve yok edilmelerine seyirci mi kalmalılar? Bütün milletler kendi varlıklarını saldırılar karşısında koruyabilmelidirler. Acaba neden Batılılar, Müslüman milletler kendi eğitim, askerî ve ekonomik sistemlerini üst düzeye çıkarıp geliştirdiğinde bu kadar endişeye kapılıyorlar?
Şu anda Müslümanların tam olarak yaptıkları şey, kendi hayatlarını, kendi inanç, değer ve tarihlerinin ışığı altında ekonomik, teknolojik, eğitimsel, ideolojik ve kültürel olarak aydınlatmaktır. Müslümanlar, milletler topluluğu içinde saygı ve onur ile var olmak ve yaşamak istiyor, belki ortak olarak değil, ama bu global insanlık ailesinin, Kur’ân’dan yansıyan müesses değerleri altında, onurlu bir üyesi olarak var olmak istiyor.
Batı toplumunda öyleleri var ki, İslâmiyet’in sözde daha toleranslı ve normal bir versiyonunu teşvik etmek istiyorlar, istiyorlar ki Müslümanlar gelenek ve tarihlerini bir kenara atsınlar. Eğer ki, Batı toplumu daha liberal ve özgür bir dünya düzeni oluşturmak niyetindeyse, şunu kesin olarak bilmeleri gerekir ki, İslâmiyet’i şiddet yanlısı, ırkçı ve siyasî bir din gibi göstermek istemeleri, ancak ve ancak Müslümanlar tarafında kendilerine karşı bir direnişe sebep olacaktır. Zira Müslümanlar, İslâmiyet’in ne radikal, ne faşist, ne de Türkçü yahut Amerikancı olduğunu biliyorlar. Onlar İslâm’ın yalnızca İslâm olduğuna inanıyorlar.
Batı medeniyetinin, Müslüman bir toplumdan saldırı görme korkusu ancak saçmalıktan ibarettir. İslâmiyet adına İslâmî olmayan bir mücadeleye girişmiş bulunan ve çok azınlıkta kalan küçük bir grubu bir yana koyacak olursak, hiçbir Müslüman milletin Batıyı yok etmek amacıyla savaşmak gibi bir planı olduğuna dair en ufak bir delil bile yoktur.
Müslümanların tek istediği şey, kendi kollektif, bireysel ve kurumsal yaşantılarında kendi öz değerleri ve idealleri ışığında yaşama hakkıdır. Müslümanlar da modernizasyon ve gelişim adına çalışmaktadırlar ancak onların istediği modernizasyon ve gelişim kendi öz kültürleri ve ahlâkî değerleri bağlamındadır. Müslümanlar, İslâmiyetin içine gizlice veya açıktan enjekte edilmeye çalışılan hiçbir Batılı değeri, kültürü ve kapitalist nosyonu kabul etmeyecektir. Çünkü biz Müslümanlar kendi öz kültür, ekonomi ve medeniyet anlayışımıza sahibiz.
Modernleşmeden korkmuyoruz, fakat Müslümanlar olarak, İslâmı yeniden şekillendirmek isteyen ve onu kapitalizmin bir aracı olarak dizayn etmeye yeltenen bütün çalışmaların karşısında sonuna kadar duracağız.
TERCÜME: UMUT YAVUZ
Modern Efforts to Recreate Islam Replaces
Traditions and Heritage
The fanatical freedom fighters of the West have targeted Islam as the main threat to Western ideals; replacing communism as the principal enemy to democracy and Capitalism. Islam is seen by the leadership of the Crusaders as a potential menace to the new world order which advances nationalist struggles and ethnic confrontations, both by products of a predatory Capitalist system that rewards greed and intemperance.
As America prepares for the inauguration of the next president of the United States , it is fair to say that Barrack Obama will not stray away from current policies and political efforts underway by the West to recreate Islam.
There are about 1.2 billion Muslims all over the world; this is over one fifth of the world’s humanity. With 53 Muslim states hosting over 800 million Muslims living in them, Muslims occupy around 23 percent of the land mass of the world. Islam is expanding all over the world. Yet Islam remains the most misunderstood religion in the West — a religion that stands for peace and justice has been misrepresented as a religion of war and fanaticism.
This perception of a violent Islam is constantly being broadcasted by American media networks, especially those networks owned by Zionist and neo-cons who have made it thier mission to aggressively produce programming targeting Islam as evil and backward.
Of course, nothing could be farther from the truth. While I would agree that Islam is experiencing a worldwide resurgence, the reality is that the Muslims have no aggressive designs against anyone, at home or abroad.
Still, there are those who argue that Islamic states such as Iran and Syria have intentions of destroying Israel . The fact of the matter is that Muslims have suffered ideologically, economically, politically, culturally and even morally during the colonial domination efforts of the West in the past 60-years. Should Muslims not have the opportunity to prevent the deterioration of their way of life? All nations should be able to protect themselves from aggression. Why should the West be concerned when Muslim nations strengthen their educational system, military and economy?
What Muslims are currently doing is to see to it that economically, technologically, educationally, ideologically and culturally they consolidate their lives in the light of our own faith, values and history. Muslims want to live in the community of nations with others, but we want to live with respect and honor, not as associates, but as honorable members of this global human family under established traditions as reflected in the Qur’an.
There are western appeasers seeking to develop a more tolerant normative framework of Islam, they should think of guarding against any effort to have Muslims jettison their Islamic traditions and history.
If the West is committed to a new world order that promotes liberty and freedom, then it must recognize that its efforts to paint Islam as a religion that can be violent, nationalist and politically charged, will only engender resistance from Muslims who know that Islam is neither radical, fascist, Turkish or American—Islam is Islam.
For the West to fear an attack by a Muslim nation is ridiculous. Aside from a few small groups led by Muslim individuals engaging in un-Islamic warfare, there is no evidence that any Islamic nation has any war plans to invade the West.
What Muslims want is the right to reside in our own individual and collective lives and institutions in accordance with our own traditions, values and ideals. Muslims will stand for modernization and progress but we want to achieve modernization and progress in the context of our own culture and morals. Muslims disapprove of any efforts to inject within Islam Western values, culture and capitalist notions through overt and covert means because we have our own distinct culture, economy and civilization.
Modernizing we do not fear, but we should stand against any effort to recreate Islam into a subordinate tool of Capitalism.
26.11.2008
E-Posta:
[email protected]
|