Bugün gazetemizin 40. kuruluş yıl dönümünü kutluyoruz. Yeni Asya bugün itibariyle tam 13 bin 994 nüshaya ulaştı. Cenâb-ı Hak, hizmet dolu daha nice yıllara ulaşmamızı nasip etsin. (amin)
Kur’ân’ın bu çağa mesajını aktarmayı görev edinerek yayın hayatına 21 Şubat 1970’te başlayan Yeni Asya, Bediüzzaman Said Nursî’nin telif ettiği Risâle-i Nur’lardaki hakikatları dünya gündemine getirmeyi vazife edinmiş, yayın yoluyla bütün insanlığın istifadesine sunmuş, sunmaya da devam edecektir.
Okuyucunun sahibi olduğu ve bütün gücünü okuyucudan alan tek gazetedir. Arkasında holdingler, iş adamları, sponsorlar ya da başka olmamıştır, olmayacaktır.
40 senelik yayın hayatında her zaman mazlûmun yanında, zâlimin karşısında olmuş, insan hak ve hürriyetlerinin herkes için olmasını savunmuştur. Demokrasinin kâmil mânâda yerleşmesi için mücadele vermiş, bu gerçekleşene kadar da bu yolda yayınlanmaya devam edecektir.
Kurulduğu günden beri büyük sıkıntılar çekmiştir. Tıpkı görüşlerini dünyaya duyurmaya çalıştığı Bediüzzaman gibi… Sadece bir ihtilâl döneminde 470 gün kapatılmış, ama dâvâsından asla tâviz vermemiştir. İhtilâl dönemlerinde ya da ara dönemlerde yazarlarına dâvâlar açılmış, hapislere atılmıştır. Ama haklı dâvâsından zerre miktar geri durmamış, hak bildiği yolda “tavizsiz istikrar çizgisi”ni devam ettirmiştir.
Ertesi günkü gazete hazırlanırken, “İktidar, asker, derin güçler ne der” diye düşünmeden bildiğini en doğru şekilde aktarmayı düstûr edinmiştir.
Yayın hayatına başladığı günden bu yana hep milletin değerlerine saygı duymuş, zamanımızın en çok ihtiyaç duyulan “aile gazetesi” olmuştur.
Bediüzzaman’ın “Ümitvâr olunuz; Şu istikbâl inkilâbı içinde en yüksek gür sadâ İslâm’ın sadâsı olacaktır” sözünü her gün logosunun üstünde yayınlayarak ümitsizliği değil, ümitli olunmayı vurgulamıştır.
Mesajlarını verirken, kişilik haklarına saygıyı ön planda tutmuş, hakaret içermeyen, fanatikliğe meydan vermeyen bir yayın politikası ile saygın bir yere sahip olmuştur.
* * *
Bunlar gazetemizle ilgili düşüncelerimiz. Bir de değişik zamanlarda konuştuğumuz, gerek siyasetçiler, gerek sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin “Yeni Asya’yı nasıl gördükleri”yle ilgili bazı görüşleri aktaralım.
“Özgürlükçü, demokrat, insan hak ve hürriyetlerine değer verir.
Demokratikleşme yolundaki ısrarlı takibini sürdürür.
İfâde ve inanç özgürlüğünü tereddütsüz savunur.
İnandıklarını haykırmaktan geri durmaz.
İlkelidir.
Sağduyulu ve objektif habercilik yapar.
AB sürecine destek verir.
İslâm’ın doğru yorumlanmasına büyük katkı sağlar.
Mânevî değerlere bağlıdır.
Doğrunun gür sesi olmuştur.
İnsan haklarını her zaman savunmuştur.
Tiraj kaygısı gütmeden, provokatif haberlere tenezzül etmeden, sağduyulu ve çözüme katkı yaklaşımıyla yayın hayatını kararlı bir şekilde sürdürmektedir.
Çok önemli bir misyon gazetesidir.
Popülizme sapmadan yıllardır ilkeli bir mücadeleyi yürütüyor. Dik duruşu örnek alınmalı…”
* * *
NOT: Siz bu yazıyı okuduğunuz saatlerde 21 bin adet “Manşetlerle vicdanın ve sağduyunun sesi” broşürü Ankara’da sokak sokak dağıtılmış olacaktır. Yeni Asya’nın 40 yıllık serencamını anlatan bu broşürün dağıtımında emeği geçen başta Ankara Neşriyat Komisyonu üyeleri olmak üzere, Seyfettin, Abdussamed, Ahmet, Onur, Ömer Faruk, Cihan, Ümit, Mahmut, Muhittin, Arafat ve ismini burada sayamayacağımız yüzlerce kardeşimize teşekkürlerimizi sunarken, hizmetlerinde muvaffakiyetler diliyoruz.
Hizmet dolu daha nice yıllara…
21.02.2009
E-Posta:
[email protected]
|