Kırkıncı yılın kutlu olsun Yeni Asya’m.Her 21 Şubat, Yeni Asya için yeni bir heyecan dalgasının kıyıya vurduğu gün olarak kayıtlara geçiyor. 21 Şubat 1970 de yola çıkan bu kervan, her türlü manilere rağmen şükür ki bu günlere gelebilmiştir. Okuyucularından aldığı destekle de, daha nice 40 yıllar yayın hayatını devam ettirecektir İnşallah.
Yeni Asya, hakikaten farklı bir gazetedir. Belki de sadece gazete değildir. Yeni Asya hem bir okul, hem bir eğitim yuvası, hem bir öncüdür. Bu sözlerimiz, Yeni Asya okuyucularına Yeni Asya propagandası olarak algılanmamalı. Çünkü bu tesbitler, bizatihi yaşanan gerçekleri hatırlatmaktan bile uzaktır.
Bir süredir Yeni Asya'nın 40 yıllık okuyucularının duygu ve düşünceleri gazetemizde yer alıyor. Muhtemelen önümüzdeki günlerde de bu yazılar ve şiirler sayfalarımızı süsleyecek. İhtimaldir ki bu coşku, aralıklarla da olsa önümüzdeki yıl dönümüne kadar sürebilir. Biz hasbelkader Yeni Asya da mesai sarfeden bir kişi olarak, Yeni Asya'nın 40 yıllık okuyucusu değiliz, çünkü buna yaşımız müsait değil. Ancak maal iftihar söyleyebiliriz ki bu mesaimiz başlangıçta okuyucu olarak başlamış ve ilerleyen dönemde fiilî çalışmamız nasip olmuştur. 40 yıllık okuyucuların yazılarını ve şiirlerini okuyunca Yeni Asya'nın nasıl bir ihtiyaca cevap vermek için yayın hayatına atıldığını anlamak daha da kolaylaşıyor.
Yeni Asya, hakikaten hem bir ihtiyacı karşılamak ve hem de ilklere imza atmak için yayın hayatına başlamıştır. Gençlerimizin ekserisi eski günleri hatırlamayabilir. Şu anda bile kartel medyasından şikâyetçi olunduğuna göre, bir de yalan-yanlış haber yazanların meydanı tamamen boş bulduğu günleri düşünelim... Sırf kitap okuduğu için baskına uğrayan, tutuklanan ve her türlü zulme maruz kalan insanların bir de mürteci diye yaftalanmasını ve yargısız infaza tabi tutulduğunu hatırlamaya çalışalım... İşte böyle bir dönemde ve acil bir ihtiyaca binaen Yeni Asya yayın hayatına başlamıştır. 1970'de atılan bu mütevazı adım, okuyucularının duâ ve desteğiyle; sarsılmadan ve kırılmadan bu günlere gelmişse buna sadece hamd etmek ve şükretmek gerek.
40 yıl, bir bakıma çok kısa, bir bakıma da çok uzun bir süre. İnsan ömrü bakımından belki kısa görülebilir, ama Türkiye şartlarında yayın yapan bir gazete için hiç de hafife alınabilecek bir süre değil. Yeni Asya, en zor şartlarda, bir bakıma da camiada yalnız başına bu yola çıkmış. Bu öncü kuvvet oluşu sebebiyle de bütün zorlukları göğüslemiş. Yeri gelmiş ihtilâlcilerin hışmına uğramış, yeri gelmiş haksız gere kapatılmış ama şükür ki bu güne kadar susturulamamış. Susturulamamış, çünkü hem doğru İslâmı ve İslâmiyete lâyık doğruluğ ortaya koymak ve hem de Vatan sathını bir mektep yapmak için yola çıkmıştır. Bir hedefi ve gayesi olduğundan, karşılaştığı fırtınalara karşı koymuş, direnmiş ve yılmamıştır.
Asıl ve önemli sermayesi okuyucuları olduğu için de; her zaman onların sesine tercüman olmuş, onları dinlemiş, onlara kulak vermiştir. Elbette tamamlayamadığı hizmetleri de olmuştur. Yeni Asya İnşallah bundan sonra da, medya dünyasının mihenk taşı olma idealiyle yayın yapacak ve hakkın hatırını âlî tutmayı sürdürecektir.
Bunun için de okuyucularımızın hasbî duâsına muhtaç olduğumuzun farkındayız...
21.02.2009
E-Posta:
[email protected]
|