"Gerçekten" haber verir 08 Mart 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Hüseyin GÜLTEKİN

Aldatıcı reklâmlar ve propagandalar



Bir seçim münasebetiyle siyasîler yine meydanda... Veya radyo, televizyon kanallarında... Birbirini suçlamalar, enteresan isnatlar ve iddiâlar... Vatandaşa yönelik çekici, cezbedici sözler, vaadler...

Bir dönem belediye başkanlığı yapmış, şimdi milletten tekrar oy isteyen şu belediye başkanının söylediklerine bakın: “Belediye başkanı olduğum bu dönemde şu kadar kilometre yol asfaltlaması yaptım. İki alt, iki de üst geçit yaparak şehrimizin trafiğini rahatlattım... Vatandaşlarımızın rahat seyahat edebilmeleri için 15 adet yeni otobüs aldım... Şehrimizin çeşitli semtlerinde şu kadar çocuk parkı yaptım.. vs...”

Bir başka siyasî yetkili de: “İktidarımız döneminde şu kadar kilometre duble yol; şu kadar hastane, okul, üniversite yaptık... İşsizliği önlemeye yönelik ciddî tedbirler aldık... Enflasyonla mücadelemize devam ediyoruz... Şu kadar fakir vatandaşa şu kadar maddî yardımlarda bulunduk... vs.”

Söylenenlerin doğruluğu bir tarafa, zaten yapmakla mükellef oldukları, yapmak zorunda oldukları bu işleri, bu siyasî zevat ne diye söyler anlamak mümkün değil. Bu beyefendiler, yapmakla övündükleri, yaptıkları için havalara girdikleri bu icraatlarını sanki üzerlerine vazife olmadığı halde, millete fazladan bir iyilik olsun diye yapmışlar...

Birileri çıkıp da, “Beyefendi o söylediklerinizin hepsini zaten yapmak zorundasınız... Bunları bize bir iyilik, bir ikram olarak takdim etmenin anlamı var mı? Lütfen aslî vazifeniz olan ve yapmakla mükellef bulunduğunuz işleri yaptığınız için havalara girmeyiniz” diyebilse, belki siyasîlerin böyle içi boş, mesnetsiz, hamasî nutukları son bulacak...

Veya birileri çıkıp bu siyasî zevâta “Beyefendi, bize hep yaptıklarınızdan bahsediyorsunuz; yapmak zorunda olduğunuz halde yapmadıklarınızı hiç dile getirmiyorsunuz. ‘Yapacağım’ deyip de bugüne kadar kulak ardı ettiklerinizi, vaad ettiğiniz halde bir türlü gerçekleştiremediklerinizi niçin kulak ardı ediyorsunuz? Niçin bunların hesabını vermeden, yaptıklarınızın mübalâğalı bir şekilde reklâmını yapıyorsunuz? Halbuki milletten rey isteyerek hizmete talip olan siyasîler, söz verdikleri halde yapmadıklarının hesabını vermek zorundadırlar” diyebilseler mesele kalmaz. Belki o zaman siyasîlerin bazı ayak oyunlarının önü alınmış olur. Belki o zaman, bazı suistimallerin, hilelerin önü alınır.

Şurası önemli bir gerçektir ki, millet ekseriyetinin ehl-i tahkik olmayışı, söylenenleri esas alıp öylece karar vermesi, bazı siyasîlerin işini kolaylaştırıyor. Değişmez ölçülerin, sağlam düsturların, isabetli prensiplerin, çoğu insanımızın elinde bulunmayışı, önemli yanılgılara, tamiri güç yanlışlıklara sebebiyet veriyor. Bu eksiklikleri iyi bir fırsat olarak gören kurnaz siyasîler, her defasında olmadık vaadlerle, mübalâğalı, yanıltıcı reklâm ve propagandalarla saf vatandaşın aklını çelerek, arzuladığı hedefine kolayca kavuşuyor. Ne zaman ki milletin çoğunluğu hakkını hukukunu öğrenip, onu kullanmasını ve korumasını bilirse, işte o zaman, bugün için adeta kördüğüm haline gelen bir çok problemin çözümü de kolaylaşır.

Bediüzzaman’ın ifadesiyle “hayat-ı siyasîyede sıdkın ölmesi”nin bir sonucudur bugün itibarıyla siyaset arenasında yaşanan sıkıntılar ve problemler. Siyaset alanında bugün mergub ve hükümferma olan meta; yalancılık, hile ve aldatmadır. Böyle olunca da karşılıklı güvenin yerini güvensizlik, itimatsızlık alıyor. Hâliyle her şey menfaat üzerine dönüp, devrini tamamlıyor. Sonuç olarak, Bediüzzaman’ın “Menfaat üzerine dönen siyaset canavardır” tesbitinin doğruluğu, bir kere daha hükmünü icrâ etmiş oluyor.

08.03.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (01.03.2009) - Nur’lara talebe olabilmek

  (22.02.2009) - Dine mesafeli olanlar da bazen dine hizmet eder

  (15.02.2009) - Bütün sıkıntıların reçetesi, İhlâs Risâlesi

  (08.02.2009) - Böyle bir “kişisel gelişim” olur mu?

  (01.02.2009) - Samimî tenkitlere açık olmalı

  (25.01.2009) - Bir hizmet adamı

  (18.01.2009) - Hizmetlerimiz bizi gurura sevk etmemeli

  (11.01.2009) - Huzur ve mutluluk arayışları

  (04.01.2009) - Bazen kenarda durmak veya susmak da hizmettir

  (28.12.2008) - Toplumdaki yozlaşma

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla