"Gerçekten" haber verir 03 Mart 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Ahmet DURSUN

Nasıl bir Anayasa istiyoruz?



Türkiye’nin ciddî bir anayasa problemi olduğu, son dönemlerde “yargı-siyaset-ordu” üçgeninde yaşanan büyük tartışmalarda kendini göstermişti. Anayasa Mahkemesi’nin 367, başörtüsü ve kapatma dâvâsıyla ilgili verdiği kararlar mevcut anayasayı hukuk devleti normları açısından tartışmaya açarken iktidarın “yeni anayasa” çalışmalarını başlatmasının da önünü açmıştı. Ne yazık ki iktidar, toplumun büyük bir çoğunluğunun desteğine rağmen çağdaş ve demokratik bir anayasa beklentisine bir türlü cevap veremedi. Yeni anayasa sözleri, şimdilerde bir seçim arefesinde olan Türkiye’de seçim malzemesi olmaktan öteye geçemese de, demokratlık imtihanında defalarca sınıfta kalanlar için bir önem ifade etmese de, “demokrat Türkiye” özlemi içinde olanları heyecanlandırmaktadır. Yüz elli yıllık bir tarihi arkaplana sahip olan bu heyecan, demokrat bir anayasaya sahip oluncaya kadar devam edecektir.

Türk modernleşmesinin de temel dinamiklerinden biri olarak tarihî bir derinliğe sahip olan anayasa geleneği bizde çoğu kez totaliter ve devletçi zihniyete kurban edilmiştir. Bugüne kadar hazırlanan anayasaların birey karşısında devletin ya da devletçi geleneğin yanında yer alması meselenin özünü teşkil etmektedir. Bu, mevcut anayasamızın da temel çıkmazlarından biridir. Bu bağlamda, modern toplumlara yakışan ve özgürlükçü demokrasinin ilkelerini benimseyen bir anayasanın nasıl hayata geçirileceği önem kazanmaktadır. Bu sebeple, anayasamızda var olan devletçi-statükocu yaklaşımların bireyin hak ve özgürlükleri lehine nasıl sonuçlandırılacağı, yeni anayasa çalışmalarında cevap bekleyen temel sorulardan biri olmalıdır.

Nasıl bir anayasa arzuluyoruz? Seçim sonrası yeni anayasa sözü verenler, bir kez olsun sözlerini tutabilme alicenaplığını gösterebileceklerse, bu arzunun muhtevasını da göz önünde bulundurmalıdırlar. Bir ülkenin çağdaş bir demokrasiye sahip olabilmesi için anayasal yönetim geleneğine uygun, insan haklarına saygılı, temel hak ve özgürlükleri koruma altına alan bir anayasaya sahip olması gerektiği herkes tarafından kabul edilmektedir. Bu anayasa demokrat bir anayasadır ve özetle şu özellikleri içinde taşımalıdır:

1- Demokrat anayasa; otoriter yapıların, anayasayı temel hak ve özgürlükleri sınırlayıcı bir şekilde kendi anlayışlarına göre yorumlama ve uygulamasına imkân vermeyen anayasadır.

2- Açıktır ki bir ülkede “anayasa” adı verilen bir metnin bulunması o ülkede çağdaş bir demokrasinin ve anayasal yönetim geleneğinin hakim olduğu anlamına gelmemektedir. Demokrat anayasa, bu çelişkiyi ortadan kaldıran ve halkına güven veren anayasadır.

3- Demokrat anayasa; anayasa mahkemesi vb. yapıların, Batı’da olduğu gibi demokratik düzeni ve geleceğini güvence altına almak için sadece denetleyici bir “üst kurul” olarak çalışmasına imkân veren anayasadır.

4- Demokrat anayasa, bu tür yapıların içinde olanların keyfiliklerine, keyfi yorumlarına izin vermeyen, “cebr-i keyfî-i küfrîye kanun namını vermek” isteyenlerin önüne geçen, böylesine keyfiliklerin demokratik düzen aleyhine kullanılmasına izin tanımayan anayasadır.

5- Demokrat anayasa; darbe rejimlerini bizzat anayasa ile koruma altına alarak darbeyi ve darbecileri meşrulaştırmayan anayasadır.

6- Demokrat anayasa, toplum mühendislerinin toplumu dönüştürme ve yeni bir toplum inşa etme aracı olmayan, tabulara ve ideolojilere yaslanmayan, 28 Şubatlara izin vermeyen anayasadır.

7- Demokrat anayasa, inançları güvence altına alan, inananlara inançlarından ötürü tavır koymayan anayasadır. Kur’ân’ın asırlar öncesindeki “senin dinin sana, benim dinim bana” ilkesini yirmi birinci yüzyıla taşıyabilen anayasadır.

8- Bunlarla birlikte değerlendirildiğinde demokrat anayasa, Bediüzzaman’ın 1907’lerden biri ipuçlarını bize sunduğu anayasadır. Bu anayasa, hukuk önünde eşitlik ilkesini benimseyen, temel hak ve hürriyetleri garanti altına alan, hakikî adalete ve fazilete dayanan, vicdanı zedeleyen fıtrat dışı kanunlar düzeyinden ziyade gerçeklik düzeyine işaret eden bir anayasadır.

03.03.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (24.02.2009) - Bir “Yeni Asya” yazısı

  (17.02.2009) - “Life is fun” mı dediniz?

  (27.01.2009) - Obama'dan etik dersleri

  (20.01.2009) - Antisemitik düşünceler

  (13.01.2009) - Mutluluğun fotoğrafı

  (06.01.2009) - Küfür devam eder, zulüm devam etmez

  (30.12.2008) - Bir Noel Arefesi yahut modern cahiliye

  (23.12.2008) - BEDİÜZZAMAN OLMADAN ASLA

  (16.12.2008) - Kapitalizm sonrası

  (09.12.2008) - Kime kurban olmalı?

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır