Amerika’daki neo-konservatifler bugünlerde kırmızı kart görmüş gibiler... Bunlardan eski Cumhuriyetçi başkan adayı Alan Keys gibiler ise çizmeyi oldukça aşarak Başkan Barack Obama’nın bir komünist olduğunu iddia ediyor. Keys’e göre Obama’nın icraatları Birleşik Devletleri bir sosyalist-komünist topluluğa dönüştürecek.
Bu türden konuşmalar Başkan Obama’nın seçimleri kazanmasından sonra dozunu arttırdı. Beyaz Hristiyan topluluğun çoğunluğu halen Obama’nın başkanlığı kazandığı gerçeğiyle yüzleşemedi ve bu sebeple de sinirli. Şimdi ise tarihî gerçekleri çarpıtırcasına sanki ekonomik problemler Barack Obama’nın seçilmesiyle birlikte başlamış gibi Obama’yı karalamaya kalkıyorlar.
Bankaları kurtarma planına karşı olağanüstü bir tepki sözkonusu ve Amerikalıların hepsinin, ABD’yi 2 trilyon dolarlık bütçe batağına sokan kişinin eski Başkan George W. Bush olduğunu bilmesine rağmen, Obama’yı eleştiren ve kınayanlar da çoğunlukta.
Bush iktidarda iken onun kapitalist destekçileri hükümetin kurtarma planlarına asla karşı çıkmıyordu. Hatta, şimdi ortalığı ayağa kaldıran konservatif medya o dönemde kurtarma paketlerinden gelen paraya el uzatanların başında geliyordu.
Şimdi ise başkan Obama ve bu Hristiyan pro-kapitalist yandaşlarının çoğu, güçsüz Amerikan ekonomisi yüzünden Obama’yı suçluyor hem de bunu yaparken hükümetin kurtarma paketlerinde dağıttığı paralarla elde ettikleri ve ağızlarının kenarına bulaşan krema ve çikolata artıklarını unutuyorlar.
Bu bankalar vergi mükelleflerinin paralarıyla beslendiler, gerçekten trajikomik, zira kendimi hiç bir bankanın sahibi gibi hissetmiyorum. İşte sosyalizm bu olmalı, değil mi? Kâr üreten kaynaklar halkın eline geçmiş olacak. Ve bu sebeple de bankacıların aldıkları kararlar genelde herkesin hayrına olacak.
Neo-conlara göre ise bu mümkün değil. Çünkü onlara göre Amerika böyle olamaz. Amerika’da olması gereken vahşi kapitalizmdir ki büyük burunlu yöneticiler büyük kârlar elde etmeye yönelik analizlere göre kararlar alsın ve sihirli bir şekilde paradan para üretmeye devam etsinler. İşte tam bu sebeple, biz Amerika’da hep benzin canavarı, sportif arabalar üreten araba firmalarına, hep oteller ve gazino-kumarhanelerle dolu şehirlere, dört aileye yetecek büyüklükte devâsâ evlere, çöküşün eşiğinde bir ulaşım sistemine, bataktaki okullara ve dünyanın geri kalanının satın almak isteyeceği herhangi bir şey üretemeyen felaket bir ekonomiye sahibiz.
Hepimiz biliyoruz ki son olarak planlanan nakit paketi Amerika’daki finansal sistemin tıkanıklığını gidermek için kullanılacak ancak bu ne yazık ki çeyrek trilyon dolar tutarında, hiçbir bankanın elde edemeyeceği bir kaynağı çarçur etmekten öte birşey değil...
Belki de bankalar kendilerini batmaya sürükleyen para çarçurunu yapmadan önce, Amerikalılar Kongre’nin bu harcamaların önüne geçmesi konusunda ısrarcı olmasını sağlayabilir, böylece bankalar üst düzey yöneticilerine yüksek maaş artışları ve özel emekli ikramiyeleri vermemeyi öğrenebilir.
Bu şekilde bir kamulaştırma yahut özelleştirmenin sağlayacağı tek şey vergi mükelleflerinin paralarının boşu boşuna harcanması ve Amerika’yı bu felakete sürükleyen insanların zenginliklerine zenginlik katılmasından başka birşey değildir.
Eğer bu bankaların sosyal sahipleri biz olacaksak, o zaman bıraksınlar da onların kontrolünü de biz yapalım!
TERCÜME: UMUT YAVUZ
26.02.2009
E-Posta:
[email protected]
|