Yeni Asya adı bir markadır. Risâle-i Nur Hareketinin basın camiasındaki sözcüsüdür. Kur’ân’ın bu çağa mesajı ve son dersi olan Nur Külliyatının nâşir-i efkârıdır.
Kırk sene evvel Bâb-ı Âli’de dalgalanan Yeni Asya bayrağı, üzerinden bu kadar sene geçtiği ve çok olumsuz dahili ve harici tahrip hareketlerine mâruz kaldığı halde, ihlâs ve inâyet-i İlâhiyeye dayanarak bu günlere kadar gelmeyi başardı. İnşallah kıyamete kadar böyle devam edecektir.
Yeni Asya’nın en önemli misyonu, Risâle-i Nur’un meslek ve meşrebini aynen muhafaza ederek hayata geçirmek ve onu orijinal kimliğinden çıkararak bozmak isteyenlere fırsat ve meydan vermemektir.
Fen ilimleriyle din ilimlerini mezc ederek birlikte sunan Yeni Asya, geniş bir âiledir. Dünyevî bir cemiyet veya teşkilât yapılanmasından farklı olarak, en aşağıdan en yukarıya kadar meşvereti esas alan uhrevî bir cemaat yapılanmasına sahiptir. “Onların işleri aralarında istişâre iledir..” âyeti, bu zincirleme meşveret yapılanmasının temelini teşkil eder. Ne tarikat, ne de dünyevî cemiyet yapılanmasına benzeyen bu duruş, Sahabe Mesleğinin bu zamana yansımasıdır. Kadrolaşmak sûretiyle din adına devlete hâkim olmak gibi sun’î hedefi olmayan bu mesleğin asıl hedefi, Allah’ın rızâsını kazanmaya dayalı sâfî bir iman hizmetidir. Toplumun İslâmı doğru anlamasını ve dosdoğru yaşamasını, aynı zamanda hem dünya, hem de âhiret saadetini elde etmesini ana gaye olarak bilir ve tatbik eder.
Risâle-i Nur’un müsbet hareket prensibi, Yeni Asya’nın en temel esaslarından birisidir. Radikal ve şiddete dayalı her türlü metotları reddeder. Onun yerine, müsbet harekete dayalı formüller üreterek problemlerin halledilmesine çalışır. Asla fikir çatışmalarından korkmaz. Farklı fikirlerin eşit şartlarda tartışılmasının, hakikatlerin ortaya çıkmasına vesile olduğunu kabul eder. Baskı ve zulüm kime yapılırsa yapılsın onu tasvip etmez ve fikir bazında derhal karşısına çıkar. Zulme uğrayanları ve mağdur edilenleri hangi tarafta olduğuna bakmaksızın müdafaa eder.
Yeni Asya, gerçek bir demokrat kimliğiyle samimî olarak demokrasiyi savunur. Adalet, meşveret ve hukukun üstünlüğüne dayalı kanun hâkimiyetini esas alan bir demokrasinin İslâmiyetle çelişmediğini, bilâkis bir çok cihetle örtüştüğünü ispat eder. Batı standartlarında ileri bir demokrasinin ülkeye gelmesi için bütün gücüyle gayret eder. Bu bağlamda, lâikliği, din ve vicdan hürriyetinin teminatı olarak görür. Lâikliği dinsizlik olarak algılayıp dayatmak isteyenlere karşı mücadelesini fikren sürdürür.
Siyasî partileri demokrasinin vazgeçilmez unsurları olarak gören Yeni Asya, dinin ne siyasete, ne de ticarete âlet edilmesini asla tasvip etmez. Irkçılık üzerine siyaset yapmanın da milletin birliğini tahrip eden bir bomba ve fitnenin uyandırılması olarak kabul eder. Bu yüzden, ideolojik partilere veya dindar kimlikle siyaset yapanlara mesafeli dururken, gerçek bir demokrasiyi savunan ve ideolojilere karşı eşit mesafede olup milletin tamamını kucaklayan Demokrat Misyonu tasvip ve teyit eder.
Yeni Asya, ihtilâl ve darbelerin her türlüsüne karşıdır. İktidarların, kansız kavgasız, milletin hür irâdesiyle el değiştirmesinden yanadır. Askerlerin siyasete karışmasını asla tasvip etmez. Siyaseti sivillerin işi olarak görür. Kapatılmak pahasına da olsa, bütün muhtıra ve ihtilâllere karşı çıkması bundandır.
Otuz yıldır Yeni Asya Gazetesinin bir çalışanı ve yazarı olarak tecrübe ve birikimlerini ortaya koyan Latif Salihoğlu, iki saate yaklaşan semineriyle, Asya Nur Kültür Merkezini dolduran kalabalık bir topluluğa Yeni Asya misyonunu ve tavizsiz istikrar çizgisini anlattı. Soru ve cevap bölümüyle seminer tamamlandığında herkes memnun olmuştu.
11.03.2009
E-Posta:
[email protected]
|