"Gerçekten" haber verir 10 Mart 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Fatma Nur ZENGİN

“Norveç’te bu kadar çok dağ olduğunu daha önce fark etmemiştim!”



Kendime ait olan bu sesi tanımakta biraz güçlük çektim doğrusu. Bir yandan Norveç’e ilk gelişim olmadığını biliyor, öte yandan da bunu fark etmediğime hayıflanıyordum. Fakat iç hatlarda uçmasından dolayı çok yüksekten uçmayan Oslo-Bergen uçağındayken, havanın da bulutsuz ve berrak olmasından dolayı, hayatımda görmediğim kadar çok dağ, bu dağların üstünde hayatımda görmediğim kadar kar ve o dağların arasından akan türlü nehirlerle göller gördüm. Sanki bir masal bahçesinin üzerinden uçuyormuş hissi veriyordu insana bu manzara.

Norveç’le ilgili ilginç gerçekler de keşfettim bu ziyaretimde. Dünyanın en gelişmiş ve refah seviyesi yüksek ülkelerinden biri olan Norveç, 2. Dünya Savaşı zamanında Japonya’ya açtığı savaşı (savaş fiziksel olarak bitmiş olsa bile), diplomatik açıdan hâlâ bitirmediği için, resmî olarak hâlâ Japonya ile savaşta görünüyor. Dünyanın neredeyse en bol, en lezzetli ve temiz su kaynaklarına sahip olmasına rağmen, ABD’den Norveç de nasibini almış. El değmemiş kaynaklardan gelen sular tankerlere doldurulup ABD’ye gönderiliyor. Orada şişelenip markalanıyor. Hatta daha sonrasında bu su Norveç’te satılıyor. Hemen hemen bütün restoranlarda çeşme ve yanında bardaklar bulabilirsiniz. Yahut gider gitmez masanıza bir sürahi su gelebilir. Bu su, ücretsizdir. Zaten enteresan olan, bu kadar temiz ve güzel suyu olmasına rağmen; Norveç’te şişe su satımının olması. Bir şişe su fiyatının da 4 ilâ 6 TL arasında değiştiğini söylemekte fayda var. Refah seviyesinin yüksek olması ve halkın alım gücünün de bununla doğru orantıda olması, Norveç’i ateş pahası bir ülke haline getirmiş. Turist olarak gitmeyi düşünen varsa eğer, biraz dikkatli olmak gerekiyor.

Göçmen nüfusu hatırı sayılır bir ağırlığa sahip. Dünyanın en kısa isimli şehirlerinden olan “Å” şehri de Norveç’te bulunuyor. Bu sefer insanların konuşmalarına daha bir kulak verdim ve nasıl olduğunu anlamasam da Norveççe ile Türkçede ortak olan kelimeler duydum. Büyük ihtimalle bu kelimeler bize de başka dillerden geçti, ama meselâ İngilizcede kullanılan halini değil de, Türkçede kullandığımız halini duymak oldukça şaşırttı: papağan, manşet gibi…

Çoğu Avrupa ülkesinde olduğu gibi, insanların saat 9’dan sonra market v.s. gibi yerlerden alkollü içecek almasının yasak olduğu ülkede, bizdeki Yeşilay gibi alkol ve sigarayla mücadele eden farklı kurumlar mevcut. Hatta önümüzdeki günlerde o kurumlardan birinin düzenlemiş olduğu, alkolün zararları, gençlerin alkolsüz hayat süreçlerinde desteklenmeleri ve alkol olmadan da hayatın her noktasında var olunabileceğinin örneklerinin bizlere sunulacağı bir toplantı yapılacak. Bu tarz farklı ve homojen yaklaşımlar, alkolün sağlığa olan zararını bir kere daha gözler önüne seriyor ve böylelikle insanlar istese bile alkol kullanırken daha dikkatli davranıyorlar, limitini düşürüyorlar; özendirici faaliyetler ve farklı sosyal programlarla gençlerin kendilerini başka şeylere yönlendirmesi yoluyla onların bu alkol bağımlılığı sona erdirilmeye veya azaltılmaya çalışılıyor.

Norveçli bir arkadaşım 80 yıl içinde Norveç’te en yaygın dinin İslâmiyet olacağını söyledi. Bunun sebebini insanların Hıristiyan olmalarına rağmen dindar olmamalarına ve hayatlarında dinin eksikliğini hissetmelerine bağladığını da belirtti. Tabiî ki bunun da doğruluk payı büyük, ama yine bir de fıtrat meselesi var ki, hemen hemen bütün İskandinav insanları gibi, Norveç insanı da büyük bir çoğunlukla fıtrat itibariyle tam bir Müslüman gibi davranıyor çoğu zaman. Aklıma Bediüzzaman Said Nursî’nin “Bu asrın Kur’ân’a şiddet-i ihtiyacını hissetmekte İsveç, Norveç ve Finlandiya’dan geri kalmamak, size elzemdir; belki onlara ve onlar gibilere rehber olmak vazifenizdir” dediği geliyor ve “Ne yapabiliriz?” noktasında düşünmeye başlıyorum bir kere daha. Lisan-ı halimizle örnek olmanın en pozitif yaklaşımlardan biri olduğu ve bunun yanında doğru ve tam bilgi ile insanları bilgilendirmenin en doğrusu olduğu kanaatindeyim.

Norveç’ten kısa bir süreliğine ayrılma zamanı geldiğinde, sabah bizi karşılayan yoğun kar, yolları ve arabaları kapatmış, evimizden araba parkına kadar olan yolu gitmeyi neredeyse imkânsız hale getirmişti. Tabiî, insan kendisini yaşadığı yerin şartlarına göre ayarlıyor. Norveçliler de kış şartlarını hayatlarının en normal evrelerinden biri gibi gördükleri için, ayakkabıdan monta her tür kıyafetleriyle tamamen hazır durumdalar. Bu durumda güç belâ da olsa arabaya gidebilmeyi ve havaalanına gitmeyi başardık çok şükür. Ama sanırım en garip olanlardan biri, Oslo-İstanbul-Kahire uluslar arası hattında gerçekleştirdiğim seyahatlerimdeki şehirlerin arasındaki sıcaklık farkı. Bir günde her mevsimi yaşamanın mümkün olduğunu bir kere daha gördüm. İmkânsız diye birşey olmadığını iyice anladım.

Diğer geziler neticesinde farklı Norveç anılarını, Kahire’de bulunduğum süre çerçevesinde de Mısır’a dair gelişmekte olan gündemi aktarmaya devam edeceğim İnşaallah….

10.03.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (03.03.2009) - Slovenya düşleri

  (24.02.2009) - Kahire, metin ol...

  (17.02.2009) - Kahire’de huzur dolu anlar

  (10.02.2009) - Ümmü’d-dünya

  (03.02.2009) - Davos’un Kahire yankıları

  (27.01.2009) - Kahire’de Meksika hayali…

  (13.01.2009) - Eid Saeed*

  (30.12.2008) - Yine aynı...

  (23.12.2008) - Moda mı, gizli politika mı?

  (16.12.2008) - Bayram sonrası mahmurluğu

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla