"Gerçekten" haber verir 10 Mart 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Lahika

Hadis-i Şerif Meâli

Kazançların en kötüsü, faizden kazanılandır. Yiyeceklerin en kötüsü, yetim malıdır. Bahtiyar, başkalarından ibret alandır.

Câmiü's-Sağîr, No: 934

10.03.2009


Batı medeniyeti, semâvî kanunlara kulak vermeli

İkinci sual: Sen eskiden şarktaki bedevî aşâirde seyahat ettiğin vakit, onları medeniyet ve terakkiyata çok teşvik ediyordun. Neden kırk seneye yakındır medeniyet-i hâzıradan “mim’siz” diyerek hayat-ı ictimaiyeden çekildin, inzivaya sokuldun?

Elcevap: Medeniyet-i hâzıra-i garbiye, semavî kanun-u esasîlere muhalif olarak hareket ettiği için seyyiatı hasenatına, hatâları, zararları, faydalarına râcih geldi. Medeniyetteki maksu- d-u hakikî olan istirahat-i umumiye ve saadet-i hayat-ı dünyeviye bozuldu. İktisat, kanaat yerine israf ve sefahet; ve sa’y ve hizmet yerine tembellik ve istirahat meyli galebe çaldığından, biçare beşeri hem gayet fakir, hem gayet tembel eyledi. Semavî Kur’ân’ın kanun-u esasîsi, “İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.” (Necm Sûresi, 53:39.) “Yiyin, için, fakat israf etmeyin.” (A’râf Sûresi, 7:31.) ferman-ı esasîsiyle, “beşerin saadet-i hayatiyesi, iktisat ve sa’ye gayrette olduğunu ve onunla beşerin havas, avâm tabakası birbiriyle barışabilir” diye Risâle-i Nur bu esası izaha binaen, kısa bir iki nükte söyleyeceğim:

Birincisi: Bedevîlikte beşer üç dört şeye muhtaç oluyordu. O üç dört hâcâtını tedarik etmeyen, on adette ancak ikisiydi. Şimdiki garp medeniyet-i zâlime-i hâzırası, su-i istimâlât ve israfat ve hevesatı tehyiç ve havâic-i gayr-ı zaruriyeyi, zarurî hâcatlar hükmüne getirip görenek ve tiryakilik cihetiyle, şimdiki o medenî insanın tam muhtaç olduğu dört hâcâtı yerine, yirmi şeye bu zamanda muhtaç oluyor. O yirmi hâcâtı tam helâl bir tarzda tedarik edecek, yirmiden ancak ikisi olabilir; on sekizi muhtaç hükmünde kalır. Demek, bu medeniyet-i hâzıra insanı çok fakir ediyor. O ihtiyaç cihetinde beşeri zulme, başka haram kazanmaya sevk etmiş. Biçare avâm ve havas tabakasını daima mübarezeye teşvik etmiş. Kur’ân’ın kanun-u esasîsi olan “vücub-u zekât, hurmet-i riba” vasıtasıyla avâmın havassa karşı itaatini ve havassın avâma karşı şefkatini temin eden o kudsî kanunu bırakıp burjuvaları zulme, fukaraları isyana sevk etmeye mecbur etmiş. İstirahat-i beşeriyeyi zîr ü zeber etti. (...)

Elhâsıl: Medeniyet-i garbiye-i hâzıra, semavî dinleri tam dinlemediği için, beşeri hem fakir edip ihtiyacatı ziyadeleştirmiş. İktisat ve kanaat esasını bozup israf ve hırs ve tamahı ziyadeleştirmeye, zulüm ve harama yol açmış.

Hem beşeri vesait-i sefahete teşvik etmekle, o biçare muhtaç beşeri tam tembelliğe atmış, sa’y ve amelin şevkini kırıyor. Hevesata, sefahete sevk edip ömrünü faydasız zayi ediyor.

Emirdağ Lâhikası, s. 334 , (yeni tanzim, s. 649)

Lügatçe:

aşâir: Aşiretler.

avâm: Sıradan biri, fakir halk tabakası.

garp: Batı.

hâcât: İhtiyaçlar.

hasenât: İyilikler, sevaplar.

havâic-i gayr-ı zaruriye: Zarurî olmayan ihtiyaçlar.

havas: Marifet ve yaşayışça üstün olan, üst tabaka.

hayat-ı ictimaiye: Toplumsal hayat.

hevesat: Hevesler.

hurmet-i riba: Faizin haram olması.

istirahat-i umumiye: Genel istirahat.

kanun-u esasî: Temel kanun.

maksud-u hakikî: Hakikî kastedilen.

medeniyet-i hâzıra: Şimdiki medeniyet.

medeniyet-i hâzıra-i garbiye: Şimdiki Batı medeniyeti.

medeniyet-i zâlime-i hâzıra: Şimdiki zalim medeniyet.

mübareze: Çekişme, kavga.

râcih: Üstün gelme.

saadet-i hayat-ı dünyeviye: Dünya hayatının mutluluğu.

sa’y: Çalışma, gayret.

seyyiât: Kötülükler, günahlar.

tehyiç: Heyecana getirme.

terakkiyat: İlerlemeler, gelişmeler.

zîr ü zeber: Paramparça. Alt üst, karmakarışık, darmadağınık.

Bediuzzaman Said Nursi

10.03.2009


Yeni Asya marşı

İmanla yükselen sancak

Yeni Asya Yeni Asya

Dalgalanır bayrak bayrak

Yeni Asya Yeni Asya

Hakkın bükülmez kolusun

İlim hikmetle dolusun

Nesl-i cedidler yolusun

Yeni Asya Yeni Asya

Cihan sesinle dolacak

Haşre kadar var olacak

Âlemlere nur saçacak

Yeni Asya Yeni Asya

Sönmeyen bir meş’alesin

Küfre set çeken kalesin

Tarihler seni söylesin

Yeni Asya Yeni Asya

Engelleri aşıyorsun

Nura doğru koşuyorsun

Şan şerefle yaşıyorsun

Yeni Asya Yeni Asya

Nurlardan alıp ilhamı

Haykırıyorsun İslâmı

Üstadımın var selâmı

Yeni Asya Yeni Asya

SEFER AKGÜL

10.03.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla