"Gerçekten" haber verir 10 Mart 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Ahmet DURSUN

“One minute!" padişahım



Metrobüsün Asya’yı Avrupa’ya bağlamasına binaen düzenlenen törenin sürpriz konuğu “Son Osmanlı Padişahı”ydı. Törende, Başbakan’ın “Son Osmanlı Padişahı Kadıköy’e hoş geldiniz!” pankartlarıyla karşılanması yeni tartışmaların da başlangıcı oldu. İflâs eden BOP projesinin ardından “Osmanlı geri mi geliyor?” sorusu eşliğinde başlatılan bu tartışmalar gündemi epeyce meşgul edeceğe benziyor. Meselâ; Oktay Ekşi’nin tarihe duyulan nefretin ve cehaletin en derin ideolojik yaklaşımını gözler önüne seren yazısına Mustafa Armağan'ın köşesinde cevap vermesi bunun ilk işaretleri olarak algılanabilir. Şeref levhalarıyla dolu koskoca altı asrı bir Sinan’a ve üç padişaha indirgeyen Ekşi için söylenecek bir söze vaktimiz yok. Ben meselenin farklı bir boyutuna dikkat çekmek istiyorum.

Başbakan’ın ve AKP’lilerin hoşlandığı bir söylem olan “Son Osmanlı Padişahı” ve “1. Recep Tayyip Erdoğan” yakıştırmaları yalnızca Davos çıkışıyla açıklanamaz. Toplumumuzda, genel olarak dünyada, sevgi ve barış medeniyetine karşı duyulan iştiyak ortadadır. Kurduğu hoşgörü medeniyetiyle bunu başarmış olan bir Osmanlı özleminin yaygınlaşması elbette ki yadırganacak bir durum değildir. Oktay Ekşi gibiler meseleyi ideolojik platforma taşımak isteyerek bu özlemi Cumhuriyetin bazı temel değerlerini hâlâ hazmedememeye bağlasa da gerçekler bunun çok ötesindedir. Gerçek; Osmanlıya—aslında dine—ait değerleri yok sayan, bunları dışlayan ve altı asırlık güzellikler manzumesini yok ettikten sonra yerine yenisini de koyamayan bir cumhuriyet anlayışının iflâs etmiş olduğu gerçeğinin hazmedilemeyişidir. İyisiyle kötüsüyle, günahıyla sevabıyla Osmanlı bizimdi, Osmanlı bizdik; ancak bugünkü halimizle Osmanlı’nın medeniyet algısının çok uzağında olduğumuzu düşünenlerdenim. Bu bağlamda benim özlemim ne “Yeni Osmanlı”dır, ne de “son padişah”tır. Son padişah yakıştırmalarından rahatsız olmak bir yana buna heveslenenlerle, o padişahın teb’ası olmayı eşi benzeri görülmemiş biat örnekleriyle gurur vesilesi sayanlara birkaç hatırlatmada bulunmak isterim.

Osmanlının muhterem padişahları; soylu, güçlü ve kudretli bir hanedanın ve imparatorluğun temsilcileri olmakla birlikte, tarih boyunca bunu bir gurur vesilesi yaptıklarını, imparatorluğun kazanımlarını, mal ve mülkünü saltanatlarının devamı uğrunda pervasızca çarçur ettiklerini, yöneticilere ya da evlâd u iyale peşkeş çektirdiklerini ben hatırlamıyorum; varsa da böyle bir Osmanlılıktan istifa ediyorum. Abdülhamid’in Filistin meselesindeki duruşunu Davos’la karşılaştırmak da aymazlığın yeni modası olmalı. Hz. Ömer idareciliğinden istifa edip kapital zihniyetin değer tanımaz prensiplerini hayat tarzı haline getiren bir algının Osmanlının “os..”u bile olabileceğinden şüpheliyim.

Osmanlıyı Osmanlı yapan tebasından ayrı düşünebilir miyiz? “Emri bil maruf -Nehyi anil münker” toplumunun egalesi zor bir medeniyet kurmasına şaşılmamalıdır. Temel çatışmamız da burada başlamaktadır. Toplumu yozlaşmış, temel değerlerini yitirmiş, yanında bir Edebali’si bile olmayan bir Son Padişah espirisi bir ütopyadan ibarettir.

Şu bir gerçek ki, dünya dönüşüyor, Türkiye değişiyor. Dünya yeni bir medeniyetin sancılarını çekerken Türkiye’nin rotasını çevireceği yön önem kazanmaktadır. Türkiye ne Osmanlı’ya dönebilir ne de Cumhuriyetin kokuşmuş felsefesiyle ayakta durabilir. Türkiye “yeni Osmanlı” safsatasıyla ABD’nin bir eyaleti gibi davranmaktan vazgeçmeli, aynaya dikkatli bakmalıdır. Türkiye’nin padişahça davranan bir liderden ziyade, Türkiye’yi demokratik hukuk devletine dönüştürebilen, barışı ve huzuru temin edebilecek adımları cesurca atabilen çağdaş bir lidere ihtiyacı vardır. Son padişahımıza “Çok da mağrur olma kim meyhane-i ikbalde / Biz hezârân mest-i mağrûrun humârun görmüşüz” mısralarıyla ithaf olunur.

10.03.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (03.03.2009) - Nasıl bir Anayasa istiyoruz?

  (24.02.2009) - Bir “Yeni Asya” yazısı

  (17.02.2009) - “Life is fun” mı dediniz?

  (27.01.2009) - Obama'dan etik dersleri

  (20.01.2009) - Antisemitik düşünceler

  (13.01.2009) - Mutluluğun fotoğrafı

  (06.01.2009) - Küfür devam eder, zulüm devam etmez

  (30.12.2008) - Bir Noel Arefesi yahut modern cahiliye

  (23.12.2008) - BEDİÜZZAMAN OLMADAN ASLA

  (16.12.2008) - Kapitalizm sonrası

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla